Savaşa ilişkin tavır, sosyalistler arasında hep sorun olmuştur! Birinci paylaşım savaşında II. Enternasyonal Yöneticilerinin savaşa karşı tavrı, kendi ülke yönetimlerini desteklemek yönünde olmuştu. Ve Marx’ın-Engels’in temellerini attığı bu uluslararası örgüt çatırdayıp gitmişti. Ne var ki Lenin’in geliştirdiği tavır nedeniyle hem Sovyet devrimi gerçekleşmiş hem de ‘haklı ve haksız savaşlar ‘ diye bir ayrıma giderek, bizlere her dönem ve her yerde geçerli olan doğru tavrın ipuçlarını vermiştir.
Lenin’e göre bir savaşın haklı olabilmesi için, taraflardan birinin, emekçi sınıflara dayanması ve onların taleplerini dile getiriyor olması gerekir! Bu bir devrim mücadelesidir! Evet bu, gerçekten çok net ve anlaşılır olandır! Fakat sosyalistlerin kafasını karıştıran üç önemli savaş biçimi daha vardır. Birincisi kurtuluş savaşlarıdır! Örneğin ülkemizde ki kurtuluş mücadelesi böyle bir savaştır! Kendine sosyalist diyen çoğu kesim, Ukrayna’nın işgalini bu kategori içinde değerlendirmekte ve Ukrayna halkının mücadelesini bu nedenle desteklemektedir. Hâlbuki 100 yıl önce Lenin bu konuya gerekli açıklığı getirmiştir:
“ … biz, sömürge ülkelerin burjuva kurtuluş hareketlerini, ancak bu hareketler gerçekten devrimci oldukları takdirde, bu hareketin temsilcilerinin o ülkelerdeki köylülüğü ve sömürülen geniş kitleleri, devrimci bir ruhla örgütlendirmemize engel olmadıkları takdirde (abç) desteklemeliyiz. Eğer bu koşullar yerine getirilmezse, bu ülkelerde reformcu burjuvaziye karşı ( ki bunlara II. Enternasyonal kahramanları da dâhildir.) savaşım veririz.” (Lenin, Ulusal Sorun ve Ulusal Kurtuluş Savaşları s.210.)(Aktaranlar; Lenin’e Dönüş. Ütopya Yayınevi. Sf. 268. SAİT SATILMIŞ-MEHMET İNANÇ TURAN)
Burada anlatılmak istenen özetle şudur: kurtuluş savaşı verenler eğer gerçekten komünistlerin kitleler arasında çalışmasını engellemiyorlarsa ve emperyalizme darbe vuruyorsa o savaş haklı savaştır ve desteklenir. Ukrayna yönetimi sizce böyle midir? Faşistlerin serbestçe örgütlendiği ama komünistlerin adının bile geçmediği bu ülkenin yöneticilerine baktığımızda, emperyalistlerle iç içe ve kol kola olduklarını görüyoruz. ABD ve Batı Avrupa’nın bu savaşta ki ırkçı ve çıkarcı tavırlarını görmeyenlere diyecek bir lafımız yok!
Sosyalistlerin kafasını karıştıran bir başka durum ise şu: Faşist bir iktidar örneğin Hitler Almanyası gibi bir ülkenin işgaline uğramış olabilir! Bu durumda; tüm ilericiler yok ediliyor fakat gerici unsurlar da işgalcilerle iş birliği yapıyor olması gerekir. 1940’larda Avrupa’da durum böyle olmuştur. Peki, Ukrayna-Rus savaşında durum böyle midir? Ne Rusya, insanları kamplara doldurup yok ediyor, ne de Rusya ile iş birliği yapan burjuvazi var ortada! Sonuçta Ukrayna’yı destekleyecek hiçbir haklı neden bulunmuyor! Aksine emperyalist ülkelerle iş birliği yapıp onların kanatları altına girmek istiyorlar!
Peki, Ukrayna’yı desteklemek için hiçbir nedenimiz yok da Rusya’yı desteklememiz için haklı nedenlerimiz var mı? İsterseniz bir de işin bu üçüncü yönüne bakalım! Bu da yeni bir durum olarak ortaya çıkmıştır.
Sovyetlerin varlığı geçmişte bu açıdan sorun olmaya devam ediyordu. Örneğin Çekoslovakya veya Afganistan işgali hep tartışma konusu olmuştur. ABD ve Batı Kapitalizmin karşısında Sovyetler ’in bu vb. eylemleri, sosyalistler tarafından sorgusuz sualsiz desteklenmiştir. Çünkü gericiliğe veya emperyalizme karşı bir tavır olarak algılanmıştır. Bu yanlış müdahale biçimi kutsanmış-tartışma konusu bile yapılmamıştır. Peki, buradaki sorun nerededir? Sorun ve cevabı aslında Lenin’in 1920’de Komintern de dile getirdiği yaklaşımda saklıdır!
İşgal emperyalistler tarafından yapılır! Hiçbir güçlü sosyalist veya ilerici iktidar işgal hareketi yapmaz! Ezilen ve sömürülen ulusların hiçbir iktidarı bir başka ülkeye veya ulusa baskı kurmaz ve o ülkeyi işgal etmez! Bu anti sosyalist hareket, bu nedenle kapitalist ve emperyalistçe bir tavırdır. İşçi sınıfının iktidarı, ülkelere ancak devrim ihraç edebilir. Ezilen halklarla doğrudan ilişki kurarak onların emperyalizme karşı tavır almaları için, onların örgütlenmelerine ve iktidara gelmelerine destek verir. Yani gerici ve faşist yönetimleri bizzat işgal yaparak yıkma yoluna gitmez, aksine işçi sınıfı temsilcileri ve ilerici kesimlere destek vererek onların gerici iktidarlarını yıkmalarına çalışır. Küba’nın Latin ülkelerde, örneğin Bolivya’da yaptığı gibi!
Özetle, sosyalistler açısından temel ilke: haklı ve haksız savaşları doğru tespit etmek ve buna göre tavır almaktır! Rusya-Ukrayna savaşı emperyalistler arası haksız bir savaştır!
Lenin ülkesinde ki sosyalist ve devrimcilerin, savaşa karşı Putin iktidarını ve Ukrayna’da ki sosyalist ve devrimcilerin de aynı şekilde, Zelenski iktidarını alaşağı etmeleri gerekiyor!
İşte doğru olan taktik ve sosyalistlerin destekleyeceği tek savaş da budur!