Kocaman bir yıl, pandemik hastalıkla mücadele ile geride bırakıldı.
Geride bırakılan bir yıl insanların yaşamında neler getirdi veya neleri götürdü şöyle bir göz atalım:
2019 yılı sonunda başlayan pandemi, 2021 de devam ederken dünyada 5 milyondan fazla insanın yaşamına sebep olmuştur
İnsanlar çok sevdikleri yakınlarını pandemi ve diğer hastalıklardan dolayı kaybetmenin üzüntüsünü çekiyorlar.
İnsanlar yaşamlarında görülmemiş mutasyonlara uğrayan bir virüsle yaşamak zorunda bırakılmıştır.
Birbirinden uzaklaştırılan, karşılıklı ellerini dahi sıkamayan, günlük yaşamda maskeyle dolaşır hale gelmişlerdir.
Pandemi nedeniyle 3. ve 4. Aşıyı vurdurmakla karşı karşıya kalmışlardır. Kültürel ihtiyaçlarını gideremedikleri veya sınırlı bir şeklide yaşamaya devam ediyorlar.
Seyahatlerin kısıtlandığı ve hata bazı ülkelere kesinlikle seyahat etme yasağı getirilmiştir.
Yeni yaşamında dijital bir döneme geçilirken toplantılar artık dijital üzerinden uzaktan uzağa yapılıyor.
Eğitim sistemi dijital olarak yapılarak seviyesi düşmüştür.
İnsanlar arasındaki ilişkiler kısıtlanarak yan yana gelemeden mesafeli bir şekilde yürünür hale geldiler.
Kısacası günlük yaşamı insanlar istediği gibi değil de çok kısıtlı bir şekilde yasamak zorunda kalıyorlar
Bu tarz yaşamdan hiç kimse memnun kalmadığı gibi kendilerini ve başkalarının yaşamını düşünerek yaşamak zorunda kalınıyor.
Göçmenler açısından bu yaşama uyum sağlamak pek farklı olmamıştır.
Göçmenler açısından günlük yaşamda ev ve meslek yeri ararken horlanmalar ve aşağılanmalar devam etmiştir.
Öte yandan milliyetçilik, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı aralıksız sürmüştür.
Avrupa ülkeleri vatandaşları gibi göçmenler de pandemi için alınan tedbirlere uymak zorunda kalarak hastalığa karşı birlikte mücadele etmişlerdir.
Tabi ki bedeli ağır olan çok yakın sevdiklerini korona ve çeşitli hastalıklardan dolayı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorlar.
Pandemiye rağmen günlük yaşamlarına devam etmek zorunda kalıyorlar.
2021 sonlarına doğru Almanya da kurulan üçlü parti koalisyonu anlaşmasında (Yeşiller, SPD ve FDP) göçmenler için çifte vatandaşlık uygulamasının yer alması bir kazanımdır ama yetersizdir.
Göçmenler aktif bir şekilde seçime katıldılar ve yeni hükümeten elbette ki daha fazlasını bekliyorlardı.
Bir göçmen bakanlığı kurularsa, göçmenlerin sorunlarına daha yararlı olacağına inanmışlardı.
Yirmi birinci yüzyılda sıradan bir demokratik hak sayılan seçme ve seçilme hakkının Alman vatandaşı olmayan göçmenlere verileceğine inanmışlardı ama koalisyon anlaşmasında buna yer verilmedi.
Göçmenlerin yaşamlarında daha değişiklik ve tüm yaşam alanlarında kolaylıkla ve eşit vatandaşlık hakkına sahip olacaklarını umut etmişlerdi.
2021 de yaşanan olumsuzlukların 2022 yılında tekrararlanmaması ümidiyle, yeni yılda tüm dünya halklarının barış ve kardeşilik içinde olmasını dilerim.