AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEM Parti Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan İmralı heyeti ile önceki gün görüştü.
Yaklaşık 1 saat 25 dakika süren görüşmede, AKP Genel Başkanvekili Efkan Âlâ’nın yanı sıra MİT Başkanı İbrahim Kalın da yer aldı. Erdoğan-DEM Parti görüşmesi, 13 yıl sonra ilk yüz yüze temas olma özelliği taşıyor.
AKP ile MHP'nin başını çektiği Cumhur İttifakı'nın sık sık gündeme getirdiği “Terörsüz Türkiye” süreci sonucu, önceki gün Saray'da gerçekleşen görüşmede, Sözcü gazetesinden Başak Kaya’nın iddiasına göre DEM Parti heyeti tarafından dile getirilen 13 talep dikkat çekti.
İşte Başak Kaya’nın haberindeki DEM Parti heyetinin sürece ilişkin 13 talebi:
DEM Parti 13 maddelik talep listesi yok, silahsızlanma ve tecrit gündemimizde
Euronews'e konuşan konuşan üst düzey bir DEM Parti yetkilisi böyle bir listeleme yapılmadığını belirterek, "Aslında şöyle, şu an kongrenin gerçekleşmesi için Öcalan'ın tecridinin kaldırılması ve iletişim özgürlüğünün güvence altına alınması ile PKK'nın silahsızlandırma süreci için yasa talebi gündemimizde ama onun dışında böyle bir listelememiz yok," ifadelerini kullandı.
İkinci bir DEM Parti kaynağı ise 13 maddelik liste talebi olmadığını doğrulayarak, Erdoğan görüşmesi sonrası yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında bu talep listesi için "O şekilde tek tek ele alınmadı ama neredeyse tamamı konuşuldu," dedi.
Öte yandan DEM Parti sözcüsü Ayşegün Doğan da, X hesabında bir paylaşımda bulunarak konuya açıklık getirdi.
"Zorunlu Açıklama" başlığıyla paylaşılan gönderide, "DEM Parti İmralı Heyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’la sürecin nasıl ilerleyeceğini ve nasıl gelişeceğini değerlendirdi. Görüşme sonrası konuya dair yazılı bir açıklama yapıldı. Buna rağmen; bazı haberlerde “13 Maddelik Talepler Listesi” olarak sunulan maddeler, DEM Parti’nin çeşitli mecralarda kamuoyuyla paylaştığı talepleridir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir talepler listesi sunulmuş değildir." ifadeleri kullanıldı.
Pervin Buldan tarih verdi: Süreç ne zaman tamamlanacak?
DEM Parti Van Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, talya'nın başkenti Roma'da katıldığı bir toplantıda "Bu sürecin birkaç ay içinde tamamlanması öngörülüyor, yani Haziran sonuna kadar sürecin tamamıyla başarıya ulaşması bekleniyor" dedi.
Buldan, İtalya'nın başkenti Roma'da, farklı ülkelerden 300'ün üzerinde katılımcının destek verdiği "Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm Uluslararası Konferansı"nda konuştu.
Buldan’ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“Buradan gittikten sonra Adalet Bakanı ziyaret edilecek, bir görüşmemiz olacak. Ardından muhtemelen İmralı Adası’nda Sayın Öcalan ile bir görüşme daha yapacağız. Bu sürecin birkaç ay içinde tamamlanması öngörülüyor, yani Haziran sonuna kadar sürecin tamamıyla başarıya ulaşması bekleniyor. Bu Sayın Öcalan açısından da devlet yetkilileri açısından da böyle.
Dolayısıyla yapılan görüşmelerin ve çalışmaların Avrupa’nın tüm ülkelerinde buna verilen desteğin büyük katkısı olacaktır. Her ülkenin kendi açısından yapacağı birçok iş vardır. Çünkü biz biliyoruz ki atılacak olan her adım, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne giden yoldur aynı zamanda. Tüm bunlarla birlikte, Avrupa ülkelerinden de beklentilerimiz çoktur. Verilecek destek kıymetlidir, barışa katkı sağlar. Çünkü Türkiye’de Kürt halkı ve Türk halkının ortak yaşayacağı bir zemin yaratılıyor. Barışın kaybedeni olmayacağını hepimiz biliyoruz, ama barışın kazananı herkes olacaktır.
2015’te üç yıl bu süreç devam etti. Bu üç yıl büyük bir kazanımdı. Çünkü bu üç yıl içinde hiç kimse hayatını kaybetmedi, anneler ağlamadı, kimse gözyaşı dökmedi, gencecik fidanlar toprağın altına girmedi. Ama ne zaman ki ara verildi, yeniden çatışmalı süreç başladı, ölümler oldu, çocuklarımız öldü, yakınlarımız öldü, insanlar toprağın altına girdi. Bu süreci başarıya ulaştırmak hepimizin elinde. Söylemlerimizle, yapacağımız etkinliklerle, kampanyalarla sürece destek vermekle hepimiz süreçte destek sunabiliriz.
Narin cinayeti iki görüşmede de gündem oldu. Demokratik toplumun çocuk cinayetleri başta olmak üzere, kadın katliamlarının önüne geçeceğinin vurgusunu önemle yaptı. Bu tür zihniyetlerle savaşılması gerektiğini söyledi. Asıl savaşılması gerekenin, çocuk katliamlarını işleyen, kadın cinayetlerini işleyen zihniyetlerle yapılması gerektiğini belirtti. Bunu da demokratik toplumculukla bu zihniyeti ortadan kaldırabileceğimizi ve bizlerin de bu konuda hızlıca çalışma yapmamız gerektiğini söyler. Bütün bunları, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile tüm kamuoyuna ifade eder. Kısacası hepimiz umutluyuz, hepimiz barışa daha yakınız. Sayın Öcalan diyor ki, ‘Ben barış konusunda, barışı geliştirecek bir kudrete, iradeye sahibim.’ Dolayısıyla biz de Sayın Öcalan’ın arkasındayız, ya barış ya barış diyoruz." (Kaynak: ANKA)