Adliye koridorları çok kalabalıktı. Her mahkemenin kapısı önünde insanlar birikmiş aralık kapıdan içeri bakıyor ve sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı. kimi sanık, kimi şahit kimi şikayetçi idi.
Sanık Mümtaz elleri kelepçeli jandarmalar arasında Ağır Ceza mahkemesinin kapısının önünde bekliyordu. Mahkeme mübaşiri “içeri alın” deyince kelepçelerini açtılar mahkeme salonuna girdiler, mübaşir mağdure ile müştekileri de çağırdı, onlarda salonda yerini aldılar, kimlik tespitinden sonra mahkeme başkanı sanığın savunmasını almak için sanığa dönerek sordu;
-Sen mağdure Fadime'yi zorla kaçırmaya teşebbüs ederken yakalanmışsın, ne diyeceksin anlat bakalım.
Sanık:
Hakim bey Fadime ile ben birbirimizi seviyoruz, ama düğün yapacak paramız yok, ben köyde çiftçilik yaparak geçimimi sağlamaya çalışan biriyim, annem, babam yok yalnız başıma yaşıyorum. Bu sebeple Fadime ile birlikte kaçmaya karar verdik. Ben her akşam gidip Fadime'nin yattığı odanın camına ufak bir çakıl taşı atardım, hemen pencereye çıkardı konuşurduk, birlikte kaçacağımız akşam gittim pencereye üç beş tane taş attım çıkan olmadı, bahçede bulunan ağaç merdiveni duvara yaslayıp çıktım, yaz günü sıcak olduğu için pencerenin bir kanadını açık bırakıyorlardı, oradan odasına girdim, içerisi zifiri karanlıktı baktım yatakta uyuyor, kolundan tuttum “Hadi Fadime gidelim” dedim meğer Fadime değil anasıymış, kolumdan yakaladı bağırdı bende kaçamadım beni yakaladılar. olay bundan ibarettir hakim bey ben zorla kaçırmak istemedim, kendi rızası ile benimle gelecekti” dedi.
Mahkeme Başkanı mağdureye döndü:
-Sanık Mümtaz'ın anlattıkları doğru mu? Kızım diye sordu
Mağdure: Doğrudur hakim bey,
-Peki sen Mümtaz'ı seviyor musun, onunla evlenmek istiyor musun?
-İstiyorum hakim bey,
Bu defa sanığa dönerek aynı soruyu sordu, sanık Mümtaz da seviyorum cevabını verince bu defa,
Mahkeme Başkanı, yaşı itibarı ile bastonla yürüyen mağdurenin babası ve ondan biraz daha genç görünen mağdurenin annesine dönerek:
-Bu gençler birbirini seviyorlarmış, bunları everelim mi ne dersiniz? diye sordu.
Mağdurenin babasının kulakları ağır işitiyordu, anlamadı, mahkeme başkanı bu kez yüksek sesle sorunca, olur anlamında başını salladı. Mahkeme Başkanı katibe döndü :
-Yaz oğlum dedi.
Sanık Mümtaz ile mağdure Fadime'nin evlilik işlemlerini yapmaları, evlendikten sonra beş yıl boşanmamak şartı ile sanığın tahliyesine karar verildi..
