Osmanlı sarayında geçen bu çarpıcı kitap, Toni Morrison’dan Borges’e, Doris Lessing’den Mo Yan’a uzanan büyük edebiyatçıların eserleriyle aynı listede yer aldı.
Viyana Üniversitesi Yeni Alman Edebiyatı profesörü Eva Horn, yazar ve edebiyat eleştirmeni Michael Maar, edebiyat eleştirmeni ve öğretim görevlisi Miryam Schellbach, filozof ve aynı zamanda 20. yüzyılın en çok satan felsefe kitaplarından Sinik Aklın Eleştirisi adlı kitabın yazarı Peter Sloterdijk’ten oluşan jüri bir araya gelerek Der Spiegel dergisi için 1925-2025 arasındaki en iyi 100 kitabı değerlendirdi.
1925 ile 2025 arasında her on yılı değerlendiren listede, Türkiye’de 1996 yılında yayımlanan Engereğin Gözü, 1990-99 yılları için öneriliyor.
Bugünün dünyasına ayna tutuyor. Hem Türkiye’de çok okunan hem de onlarca dile çevrilen Engereğin Gözü, uzun zaman önce yazılmış olmasına rağmen bugünün dünyasına tuttuğu aynayla, iktidar-birey ilişkisinin evrensel dinamiklerini sorgulayarak okurlarını derinden etkilemeye ve düşündürmeye devam ediyor.
Almancaya “Der Eunuch von Konstantinopel” başlığıyla çevrilen roman, 17. yüzyıl Osmanlı sarayında geçmesine rağmen, Livaneli’nin de belirttiği gibi “tarihi değil, insanı anlatan” bir eser.
Hadım edilmiş Afrikalı bir kölenin gözünden saray yaşamını, iktidarı ve insan ilişkilerini derinlemesine inceleyen roman, tarihsel bir arka plandan çok daha fazlasını sunuyor. Engereğin Gözü, yalnızca tarihsel bir kurgu değil. Livaneli’ye göre bu bir “alegori”; bireyle iktidar arasındaki eski ama hiç eskimeyen ilişkiyi sorgulayan bir metin. (Kaynak: Oksijen)