Sevgili okuyucular,
Tam 41 v yıl önce, Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere Köyünde, Türkiye tarihine bir kara leke olarak geçen bir katliam yaşandı.
30 Mart 1972 Kızıldere direnişi aynı orantıda tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır. Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Mahir Çayan ve yoldaşlarının, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamlarını engellemek için giriştikleri bir eylem sonucu yaşamdan koparılmışlardır.
Türk hâkim sınıflarının, sermaye çevrelerinin ve Türk silahlı kuvvetlerinin faşist subaylarının, devrimci ve sosyalist güçlere karşı başlattıkları katliam kampanyalarının ilk serisidir. 30 Mart 1972 Kızıldere katliamı.
Katliamdan bugüne tam 41 yıl geçti. Sosyalistlerin, devrimcilerin ve Türkiye halklarının acısı hala tazeliğini korumaktadır. Acılarını bal eyleyen bir toplumun mensupları olarak halkımızın, Mahir Çayan ve yoldaşlarının katledilmelerini yüreğinde ateşten bir kora çevirdiği de bilinmelidir.
Üniversite gençliği, kampuslarda, amfilerde, hayatın her alanında Mahir Çayan ve yoldaşlarını mücadele geleneğini yaşatma uğraşı verdiler.
Fabrikada işçiler Mahir Çayan ve arkadaşlarını direnişlerinde, eşit işe eşit mücadelesinde yaşatma çabası verdiler.
Köylüler, ekin biçerken, harmanda, tarla sürerken, hasat kaldırırken Mahir Çayan ve yoldaşlarının türkülerini söyleyerek yaşama başladılar.
Devrimci gençlik Mahir Çayan ve yoldaşlarının, direniş ruhunu sokaklara taşıdılar.
Kürt gerillaları mücadelelerinde Mahir Çayan ve yoldaşlarının direniş ruhunu, Demirci Kava’nın örsünde döverek, Newrozda ateşe verdiler.
Türkiye halkları Mahir Çayan ve yoldaşlarını her zaman, her yerde sonsuza dek anacaklardır.
Mahir Çayan ve yoldaşları, dayanışmanın Türkiye halklarına bağlılığın bir sembolü olarak sonsuza kadar halkların dünyasında yaşayacaklardır.
Onları katledenler sürekli olarak lanetlenecek ve hakların gazabından kurtulamayacaklardır. Unutulmasın ki, Mahir Çayan ve yoldaşları fiziksel olarak yaşamdan bir kez koparıldılar. Onları katledenler, her zaman, binlerce kez, kahırlarından öleceklerdir.
Anıları önünde saygı ile eğiliyorum!
30 Mart 2013