HDP Halkların Demokratik partisi, ülkede adalet mekanizmasının yeniden teşhisi ve inşası için, Kürt coğrafyasında büyük kentlerden, Diyarbakır ve Van olmak üzere, ülkenin birçok metropol kentinde, 'Adalet nöbeti' girişimi başlattı.
Cumhuriyet tarihinin en karanlık ve sıkıntılı günlerinden geçmektedir. Türkiye, deyim yerindeyse açık cezaevi görünümü sergilemektedir. İşkence, kötü muamele, rüşvet, ihbarcılık almış başını gidiyor. Ülkemiz coğrafyasının önemli bir bölümünde, Kürtlerin yaşadığı coğrafyada, hala savaş koşulları uygulanmaktadır. Var olan sıkıntılar, OHAL uygulamasıyla birlikte yaşamı giderek zorlaşmaktadır. Bölgede yaşayan yüz binlerce insan adeta göç'e, zorlanmaktadırlar.
AKP devleti, Saray ve ortakları MHP in, politik öngörüleriyle Kürtler neredeyse, 'şeytanlaştırılmakta' ve Türkiye toplumu içinde etnik ayırım çizgileri, 'belirginleşmeye' başlamaktadır. Yoğunluklu olarak Kürt coğrafyasından oy alarak TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisine ülkenin 3. Partisi olarak giren, HDP Halkların Demokratik Partisi'nin, politik faaliyetleri, 'sınırlandırılmakta' ve başta Eş Genel Başkanları olmak üzere 11 milletvekili tutuklanmıştır.
Bir-kaç milletvekilinin görev süreleri tamamlanmadan, 'sudan bahanelerle' AKP devleti ve Kolluk gücü MHP'nin de, katkılarıyla milletvekillikleri, 'düşürülmüş' HDP ve Kürtler adeta, 'cezalandırılmak' istenmektedir. Kısacası ülkede, siyasal aktörlerde olmak üzere, eğer muhalif duruş sergiliyorsanız, kendi düşüncesini, inancını, etnik kimliğini ve farklılığını ifade etmek ve yaşam hakkınız, mülkiyet hakkınızın korunması güçleşmektedir.
Bu koşullarda HDP kurmayları demokratik haklarını korumak, kollamak, evrensel insan haklarını ülke koşullarında savunmak, seslerini duyurmak ve AKP'nin uygulamalarını kamuoyuna anlatabilmek için, 'Adalet nöbetine' başladılar. Başta Kürt coğrafyasının ana kentlerinden, Diyarbakır olmak üzere Van ve Türkiye'nin birçok metropol kentlerinde Adalet nöbetleri tutarak toplumsal tepkiyi yoğunlaştırmak istiyorlar.
HDP'nin bu girişimi, yerinde ve desteklenmesi gereken önem arz etmektedir. Evet, âmâ'sız, fakatsız, gerekçesiz olarak, 'Adalet nöbeti' girişimi desteklenmelidir. Bu girişim demokratik bir haktır ve demokrasi talebiyle yola çıkılmıştır. Demokrasi güçleri, adalet isteyenler, hukuk devleti talebinde bulunanlar, Türkiye coğrafyasında insan gibi özgür bir birey olarak yaşamak isteyen herkesin desteklemesi ve imkânları ölçüsünde katılım sağlaması gereken bir eylemdir. Girişimdir.
CHP Genel Başkanı K. Kılıçdaroğlu'nun, Ankara'dan İstanbul-Maltepe meydanına kadar süren Adalet yürüyüşü, ne anlam ifade ediyorsa, bugün HDP'nin başlattığı Adalet nöbeti de, aynı hassasiyetle ele alınıp değerlendirilmelidir.
Ülkemiz Türkiye de, adalet, hukuk, evrensel insan hakları, ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü gibi vb. Demokratik ülkelerde olması gereken tüm haklardan yoksun olarak yaşayan, geleceği olmayan bir toplumsal yapıdan sıyrılmak için, ülkede adalet arayışı için yapılan tüm demokratik girişimlere destek sunulmalıdır.
HDP'nin, başlattığı, 'Adalet nöbeti' önemlidir. Bu girişim, AKP devleti, Saray ve ortakları MHP kurmaylarını tedirgin etmektedir. AKP devleti, Saray ve MHP in, 'Adalet nöbeti' girişimine yaklaşımlarından bu gerçeği görebilmekteyiz.
AKP devleti, Saray ve ortakları MHP, her fırsatta, 'Adalet nöbeti' girişimine saldırmaktalar, 'kriminalize' etmek için, havuz medyasını da, harekete geçirerek, her türden saldırıları öngörmektedirler.
Söylenecek bir tek söz vardır. 'Adalet nöbeti' tıpkı, 'Adalet yürüyüşü' gibi demokratik bir haktır. Ana talebi de, demokrasidir.
Önemsenmelidir. Gereken destek sunulmalıdır.
Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,
31.Temmuz 2017