Fulya OMAÇ / Berlin – ALMANYA
Almanya’nın başkentinde Berlin Expo Centre City’de 4-6 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen uluslararası turizm endüstrisinin önde gelen organizasyonlarından biri olan ITB Berlin’in (Berlin Uluslararası Turizm Borsası) 150 bin metrekarelik fuar alanında, 170 farklı ülkeden 5 bin 800'ü aşkın katılımcı 3 gün boyunca bütün paydaşlarıyla birlikte seyahat sezonu için tanıtımlar yaptı.
“Seyahat Dünyası Burada Yaşıyor” sloganıyla yola çıkan ve “küresel turizmin geleceği için standartlar belirlemek” amacını taşıyan fuarın bu yılki resmi konuk ülkesi Arnavutluk’tu.
TÜRKİYE 137 FİRMA İLE TEMSİL EDİLDİ
Türkiye’den de birçok turizmcinin markalarıyla katıldığı fuarda, Türk turizmciler Türkiye'nin güzelliklerini, yeniliklerini ve trendlerini sergileyerek tanıttılar. Türkiye, fuarda 44’ü milli katılım olmak üzere toplamda 137 firma ile temsil edilirken, turizmciler, Türkiye’nin en önemli pazarlarından birisi olan ‘Alman Turizm Pazarı’na ve diğer ülkelerden gelen konuklara Türkiye’yi anlatarak, Türkiye’nin bu yılki 65 milyon turist hedefine katkıda bulundular.
7 FARKLI ALANDA 200’DEN FAZLA OTURUM DÜZENLENDİ
ITB’de turizmde yapay zekanın kullanımına dair pratik içgörüler sunan yeni AI Track dahil olmak üzere heyecan verici parkurlarıyla, 7 farklı alanda düzenlenen 200’den fazla oturumlarla küresel turizmin başlıca sıkıntıları, güncel sosyal ve ekonomik gelişmeler, dijital dönüşümün sonuçları ve yapay zekanın etkisi, iklim değişikliği ve sürdürülebilir stratejiler gibi zorluklar da tartışıldı. Fuar kapsamında düzenlenen oturumlardan biri de ‘Dünya Kardeş Kentler Turizm Formu’nun düzenlediği üçüncü destinasyon buluşmasıydı. Oturumun bu yılki ana konuşmacısı Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek olurken, Bingen Am Rhein Belediye Başkanı ve aynı zamanda Dünya Kardeş Şehirler Turizm Forumu Başkanı Thomas Feser ile Federal Almanya Bağımsız Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı (ASR) ve Federal Meclis Turizm Operatörü Anke Budde de birer konuşma yaptılar.
KÜTÜPHANELER VE HASTANELER OTELE DÖNÜŞTÜ
Oturumun açılış konuşmasını yapan Dünya Kardeş Kentler Turizm Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, fuarın bu yıl da başarılı geçtiğini vurgulayarak, dünya turizm sektörünün 2025 sezonu için yoğun bir gayretle müşteri arayışı içerisinde olduğunu söyledi. Baraner, “Otel sayısı artıyor dünyada bütün kütüphaneler, hapishaneler ve hastaneler otele dönüştü. Turizmde gelişim ve dönüşüm durmak bilmiyor. Doğa’ya olan vurgu da günden güne arttı. Gelecek yıl bütün dünyada 7000 otelin projesi devam ediyor. Rekabet her geçen gün artıyor.” diye konuştu.
2025 TÜRK TURİZMCİLERİN ETKİLERİNİ EN ARTIRACAĞI VE EN HİSSETTİRECEĞİ YIL OLACAK
Türkiye’nin büyük bir hızla yılda 10 milyon Alman turist sayısına doğru ilerlediğine dikkat çeken Baraner sözlerine şöyle devam etti:
“Bu yıl Almanya’da toplam 86 milyar Euro’luk tatil ve seyahat satışı gerçekleşecek. Bunun takriben 7- 7,5 milyar Eurosu’nun da Türkiye hanesine yazılacağı bekleniyor. Oteller, incoming acenteleri, uçak şirketleri ve Türk kökenli yazılım firmaları kabuklarına sığmıyor ve uluslararası alanda ağırlıklarını hissettiriyorlar. Almanya’daki Türk kökenli tur operatörleri CORAL, ANEX ve BENTOUR hem kendi içlerinde büyük rekabete girecekler hem de piyasalara sundukları ürünler ile büyük Alman operatörlerinin artık dikkatle izledikleri bir büyüklüğe ulaşacaklar. 2025 Türk turizmcilerin dünyada 5 kıtada en etkilerini artıracağı en hissedilir yıl olacak."
ALANYA BU YIL ALMAN TURİSTLERLE MUHTEŞEM BİR YIL YAŞAYACAK
“Sommer in Alanya” şarkısı destinasyon tanıtım ödülü aldı. Alanya, başarılı bir müzik tanıtımı kampanyası ile özellikle Alman turistlerin ilgisini çekmiş durumda. Bu yıl Alanya Alman turistlerle muhteşem bir yıl yaşayacak. Almanların Alanya’ya dönüşü hız kazandı. Marmaris ise yeşiliyle, doğasıyla yeniden ilgi çekmeye başladı. Ancak uçaklar yetersiz. Dalaman’a Almanya’dan kasım sonuna kadar en az haftalık 20 uçak daha konması lazım. Dalaman Almanya’dan haftada 4000 Almanı daha getirecek bir ürüne ve talebe sahip olmasına rağmen direk charter uçuşları yeterli olmadığı için başarılı pazarlanamıyor."
İKLİMİNİ, HAVASINI VE SUYUNU KORUMAYAN YERLERE İLGİ AZALIYOR
“Almanya’da “Klimafasten” kent orucu kampanyaları başladı. Destinasyonlarda 7 hafta süren bir iklim orucu bu. Kentler yılın belirli zamanında havanın kirlenmesine dair kampanyalar başlatıyor. Artık iklimini, havasını ve suyunu korumayan yerlere ilgi azalıyor. Sosyal medya üst seviye varlıklı turistleri sıktı. Almanya’da Sosyal medya seviye kaybetti. Tüketiciler sosyal medyadan etkilenmeyi azalttıkça, oteller ve destinasyonlar radyo ve basılı medya reklamları yeniden önem kazandı."
ERKEK: DENGELİ VE İNSAN ODAKLI TURİZM TOPLUMLARI BİRBİRİNE KAVUŞTURUYOR
Dünya Kardeş Kentler Turizm Formu’nun düzenlediği üçüncü Destinasyon Buluşması’nın bu yılki ana konuşmacı olan Çanakkale Belediye başkanı Muharrem Erkek yaptığı konuşmada renk, dil, din veya etnisite fark etmeksizin barışın yaşamın temeli olduğuna inandığını belirterek şunları söyledi:
“Turizm, bu barışın pekiştirilmesinde, kültürel anlayışı teşvik etmede ve ekonomik gelişimi kolaylaştırmada önemli bir rol oynuyor. Turizm, şehirlerimiz arasındaki mesafeleri kısaltıyor, kültürlerimizi birleştiriyor ve özellikle dengeli, sürdürülebilir ve insan odaklı turizm öncelikle toplumları birbirine kavuşturuyor. Birlikte, barış ve umut inancı ile hareket etme gücüne sahibiz. Toplumlar arası yeni köprüler inşa ediyoruz, duvarlar eskide kaldı, kalmalı da. Mevcut zorlukları aşan uluslararası işbirliği ateşini harlıyoruz. Kardeş şehirlerimiz, nelerin mümkün olduğunu gösteriyor ve birlikte daha barışçıl ve adil bir dünya yaratma çabamız devam ediyor."
ÇANAKKALE BİR BARIŞ KENTİDİR
“Çanakkale'de, uzun yıllardır partner, kardeş şehirlerimizle aktif bir şekilde iş birliği yapıyoruz. Barış Kenti olarak bilinen ve 164 bin nüfusunun yaklaşık 19 bin 800'ü Türkler oluşan Almaya’nın Aşağı Saksonya eyaletinin üçüncü büyük kenti olan Osnabrück de bunlardan biri. Çanakkale bir barış kentidir. Ortak bir çaba ve dayanışmanın, topluluklarımızı nasıl zenginleştirebileceğini biliyoruz. Böyle bir iş birliğinden doğan sinerji, ekonomik başarı ve sosyal refahı da beraberinde getirmesi için çalışmalarımızı hızlandırıyoruz."
GELECEK NESİLLERİN MİRASLARINI KEŞFETMELERİ İÇİN DAVET
Yenilikleri kutlamak ve fikir alışverişinde bulunmak için toplandığımız bu süreçte, dünyamızın antik şehirlerinin ve temsil ettikleri zengin kültürel mirasın derin önemini vurgulayan bir etkinliği duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Bildiğiniz gibi, ben Çanakkale Belediye Başkanıyım. Kentim, dünyanın en önemli antik şehirlerine ev sahipliği yapan bir yer. Bu şehirler, Troya, Assos ve ünlü Hellespont Boğazı’yla bilinir. Bu tarihi yerlerin korunması sadece bir koruma eylemi değildir. Bu, gelecek nesillerin miraslarını keşfetmeleri için bir davettir. Bu anıtların kırılganlığı, zamanın ve modernitenin etkilerinin yıkımından korunmalarını sağlamak için koruma çabalarına katılmamızı gerektirir. Bu hazineleri koruma taahhüdünde bulunalım ve tarihin ışığını genç nesillere aktarmamızı sağlayacak sürdürülebilir bir çerçeve oluşturalım.
GLOBAL ANTİK KENTLER TURİZM VE KÜLTÜR ZİRVESİ'NDE SESLERİMİZİ BİRLEŞTİRELİM
Sadece koruma yetmez! Bu sürece genç bireyleri dahil etmeli ve bu antik şehirlerin sunduğu zenginliklere olan meraklarını ve takdirlerini ateşlemeliyiz. Bu yerlerin kültürel önemi konusunda hem gençleri hem de turistleri eğitmek kritik öneme sahip. Hikayeleri paylaşarak ve ilgi uyandırarak, mirasımızı takdir eden ve onun korunmasında aktif rol oynayan bir nesil yetiştirebiliriz. Bu vizyonu aklımızda tutarak, Ekim ayının sonunda memleketim Çanakkale'de ilk Global Antik Kentler Turizm ve Kültür Zirvesi'ni düzenleyeceğimizi duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Hepinizi bu önemli zirve için Çanakkale’ye davet ediyorum. Seslerimizi birleştirelim, iç görülerimizi paylaşalım ve geçmişimizi onurlandıran ve daha iyi bir gelecek için yol açan yolları birlikte keşfedelim. Birlikte, antik kentlerin sunduğu paha biçilmez mirası takdir edip koruyacak olan bir sonraki nesli güçlendirebiliriz."
FESER: TRUMP’IN YENİDEN SEÇİLMESİ KÜRESEL BİR DEĞER KAYMASINI GÖSTERİYOR
Bingen Am Rhein Belediye Başkanı ve Dünya Kardeş Şehirler Turizm Forumu Başkanı Thomas Feser ise destekleyici bir konuşma yaparak:
“Zorlayıcı siyasi manzaralar, küresel gerilimler ve her birimizin hayatını etkileyen tehditlerle dolu bir dönemde, ortaklık bağlarını güçlendirmek ve turizmi birleştirici bir unsur olarak teşvik etmek bizim görevimizdir. Ukrayna ve Gazze gibi ülkelerdeki savaşlar, barışın kırılganlığını hatırlatıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde Donald Trump’ın yeniden seçilmesi ve Avrupa genelindeki seçimlerde aşırıcı partilerin şaşırtıcı derecede iyi sonuçlar elde etmesi, karşı karşıya olduğumuz küresel bir değer kaymasını gösteriyor. Ancak bunlar aynı zamanda bir çağrıdır. Anlayış ve iş birliği için yorulmadan çalışmamız adına bir çağrı."
KARDEŞ ŞEHİRLER DAYANIŞMANIN CANLI KANITLARIDIR
“Biz, hevesli gençler ve deneyimli liderler topluluğu olarak sürdürülebilir kalkınmaya ve mesleki eğitime odaklanan bir platform yaratma fırsatına sahibiz. Ancak aynı zamanda, çok çeşitli görevler arasında dengeyi sağlamamız gerekiyor. Ortak amacımız, şehirlerimiz ve bölgelerimiz arasında değişimi ve turizmi teşvik etmek, istihdam yaratmak ve ekonomik yapıların küresel krizlerin fırtınalarından korunmasını sağlamak. Jeopolitik belirsizlikler, sosyal gerginlikler ve ekonomik dengesizliklerin başlıkları ele geçirdiği bir ortamda, uluslararası iş birliği bir umut ışığıdır. Kardeş şehirler, sadece toplumsal bütünleşmenin sembolleri değil, aynı zamanda kültürlerin, fikirlerin ve değerlerin canlı bir değişiminin de sembolleridir. Dayanışmanın canlı kanıtlarıdır ve barış ile anlayışı kolaylaştırır."
TURİZM, KÜLTÜRLERARASI DEĞİŞİMİ SAĞLAYAN, EKONOMİK YARARLAR GETİREN BİR GÜÇ
“Değişen küresel değerler, şehirlerimiz arasındaki ilişkileri etkileyebilir. Ancak, kendimizi ulusal çıkarlarla yönlendirmeye bırakmak yerine, hoşgörü, açıklık ve çeşitlilik ilkelerini savunmalıyız. Bu değerler zayıflığın değil, gücün bir işaretidir. Bu değerler, fırsatları yakalamamıza ve engelleri birlikte aşmamıza olanak tanır. Turizm, kültürlerarası değişimi sağlayan ve ekonomik yararlar da getirebilen güçlü bir itici güçtür. Turizmi teşvik etmek, şehirlerimizin kültürel ve ekonomik hazinelerini korumanın ve artırmanın anahtarıdır. Bu değişim, anlayış ve iş birliğinin gelişebileceği köprüler kurma davetidir."
BUDDE: TURİZM SADECE BİR EKONOMİK MOTOR DEĞİL, KÜRESEL İŞ BİRLİĞİ İÇİN BİR ARAÇ
Federal Almanya Bağımsız Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı (ASR) ve Federal Meclis Turizm Operatörü Anke Budde, turizmin barış, karşılıklı anlayış ve kültürel değişim anlamına geldiğini ifade ederek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Her gün bunun tanığı oluyoruz. Her turizm bölgesinde, farklı geçmişlere sahip insanlar bir araya geliyor. İster ortak turlarda, ister etkinliklerde, ister otellerde. Bu karşılaşmalar bağlantılar oluşturur, önyargıları yıkar ve karşılıklı anlayışı teşvik eder. Turizm sadece bir ekonomik motor değil, aynı zamanda küresel iş birliği için bir araçtır. Küresel gayri safi yurtiçi hasıla içinde yaklaşık %10'luk payı ile bu sektör milyonlarca iş yaratmakta ve altyapıya yatırımlar ile kültürel miras ve doğanın korunmasını teşvik etmektedir. Aynı zamanda, insanları bir araya getirerek ve kültürlerarası diyalogu mümkün kılarak kültürler arasında bir köprü işlevi görmektedir."
TURİZM SEKTÖRÜ DÜNYA SAHNESİNDEKİ GELİŞMELERE YAKINDAN BAĞLI
ASR Başkanı Budde, konuşmasına mevcut küresel durumun bu hayati sektörü nasıl etkilediğine, karşılaşılan zorluklara ve bunların üstesinden nasıl gelinebileceğine dair bilgiler vererek devam etti. Turizm sektörünün dünya sahnesindeki gelişmelere yakından bağlı olduğunu, jeopolitik, iklimsel ve ekonomik zorlukların, insanların seyahat kararlarını doğrudan etkilediğini ve turizmcilere önemli görevler sunduğuna değinerek konuşmasını şöyle noktaladı:
JEOPOLİTİK ZORLUKLAR
“Almanya ve Avrupa'da meydana gelen ırkçı ve İslamcı saldırılar, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı illegal saldırgan savaşı ve Ortadoğu'daki gerginlikler birçok seyahatçinin güvenlik hissini olumsuz etkiliyor. Bu belirsizlikler, bazı bölgelerin kaçınılmasına neden olmakta ki bu durum sadece etkilenen ülkeleri değil, komşu destinasyonları da ekonomik olarak zorlanmakta. Ayrıca, havayolları bu çatışmalar nedeniyle uçuşları yeniden yönlendirmek zorunda kalmaktadır. Bu, yalnızca daha uzun seyahat sürelerine değil, aynı zamanda son olarak seyahatçilere yansıtılan daha yüksek maliyetlere de yol açar."
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TURİZM SEKTÖRÜNÜ DE ETKİLİYOR
“İklim değişikliği de sektörümüzü etkilemektedir. Yunanistan'daki orman yangınları ve Asya'daki sel gibi doğal afetler, seyahat destinasyonlarını ciddi şekilde etkiliyor. Bu, ya yıkılan altyapı ya da potansiyel misafirlerin yaşadığı belirsizlik yoluyla gerçekleşiyor. Bir başka örnek ise, Alpler'de kar eksikliği, kış turizmini tehdit etmekte ve destinasyonları yapay kar üretimi veya yıl boyu alternatifler geliştirmeye zorlamakta."
EKONOMİK BELİRSİZLİKLER
“Birçok hane için ekonomik durum zor. Artan yaşam maliyetleri ve yüksek enflasyon, seyahatçilerin daha fiyat duyarlı hale gelmesine ve daha fazla uygun fiyatlı teklifler aramasına neden oluyor. Aynı zamanda, sektördeki iş gücü eksikliğini de hissediyoruz. Otellerde, restoranlarda veya havayollarında, personel eksikliği daha uzun bekleme sürelerine ve hizmet kalitesinde düşüşe neden oluyor. Hamburg ve Münih'teki havalimanlarında meydana gelen grevler ve toplu ulaşımda yaşanan aksaklıklar durumu daha da kötüleştiriyor. Ayrıca, Almanya'daki yüksek lokasyon maliyetleri, uluslararası karşılaştırmalarda rekabetçiliğimizi etkiliyor."
SİYASİ BELİRSİZLİKLER
“Son olarak, siyasi belirsizlikler seyahat davranışını etkiliyor. Daha sıkı vize düzenlemeleri, ticaret çatışmaları veya yeni düzenlemeler uluslararası seyahati karmaşık hale getiriyor ve hem seyahatçiler hem de sağlayıcılar için ek engeller oluşturuyor. Turizm için çok barış önemli. Barış, gelişen bir turizm endüstrisi için vazgeçilmezdir.”