Almanya'da başta göçmen kökenliler olmak üzere, yaşlılıktan kaynaklanan yoksulluk giderek artıyor.
Yaşlılıktan kaynaklanan yoksulluk tüm Almanya'da büyük bir sorundur. 65 yaş üstündeki emeklilerin çoğu az para aldıkları için yalnızca devletin desteğiyle ayakta kalabiliyorlar.
Almanya'da 'yaşlılıkta yoksulluk' büyüyen bir sorundur.
Ciddi ve kalıcı önlemler alınmazsa 'yaşlılıkta yoksulluk' Almanya'da büyük bir sorun haline gelebilir.
Emekliye ayrılanların çoğu, sosyal kurumlardan gelen ek desteğe bağımlıdır. Kadınlar özellikle 'yaşlılık yoksulluğu' riski altındadır:
Bir yandan, aynı iş için genellikle erkek meslektaşlarından daha az kazanıyorlar. Öte yandan, hamilelik ve daha sonra çocuk yetiştirme nedeniyle izin alıyorlar. Veya yarım gün çalışıyorlar. Bu nedenlerden dolayı, çoğu kadın, genellikle erkek emekli maaşının yaklaşık yüzde 60'ını almaktadır. Ayrıca işsiz olan veya düşük gelirli çalışan kişiler de bu süreçten etkilenirler. Bunun sonucunda emeklilik hakları azalır.
Özellikle düşük ücretle çalışıldığında, 'yaşlılıkta yoksulluk' kaçınılmaz olmaktadır. Çünkü düşük ücretli çalışanlar emekli oldukları zaman, bırakın kendi özel giderlerini, yasal düzenlemelerine bile neredeyse ödeme yapmakta zorlanmaktadırlar.
Buna ek olarak, birçok çalışan, fiziksel veya psikolojik sorunlar nedeniyle veya iş kazası nedeniyle, emeklilik sürecini tamamlamadan erken emekliye ayrılmak zorunda kalıyorlar.
Şu anda 65 yaş ve üstünde yoksulluk oranının yüzde 15,6 civarında seyrettiği çeşitli kereler açıklandı. Bu sayı içinde göçmenlerin oranı oldukça yüksektir.
Geçimlerini sağlamalarının ve varlıklarını güvence altına alabilmelerinin tek yolu olarak sosyal bakanlıklardan yardım almaları kalmaktadır.
'Yaşlılıkta yoksulluk' şu anda toplam nüfusa ve diğer birçok ülkeye kıyasla nispeten düşük olduğu da ayrı bir gerçekliktir.
Ancak çok sayıda uzman, yoksulluk riski altındaki yaşlı vatandaşların sayısının artacağını tahmin ediyor. Almanya'da nüfusun giderek çok yaslandığı bir gerçek.
Emekliler, genç çalışan nesillerin emeklilik kasasına ödedikleri pirimle finanse ediliyorlar. Bununla birlikte, Almanya'daki demografik gelişme, bir emekli için giderek daha az sayıda insanın istihdam edildiği anlamına geliyor.
Örneğin 2015 yılında her emekli için yalnızca 2,1 kişi çalışıyordu. Bunun gelecekte daha da azalması bekleniyor. Düşen bir emeklilik seviyesi Demografik değişim nedeniyle emeklilik seviyesi de düşüyor.
Mevcut çalışanların, net maaşlarının yaklaşık yarısını emekli maaşı olarak alabilmeleri için 35 yıl süreyle yasal sağlık sigortası ödemeleri gerekmektedir.
Düşük faiz oranları şu anda, yalnızca birkaç çalışanın bir kenara para koymalarını veya özel emeklilik tedbirleri almalarını gerekli kılıyor.
Ek olarak hem sigorta hem de tasarruf hesapları için tarihsel olarak düşük faiz oranları beklenmelidir.
Bu sonuçlar, örneğin, özellikle kadınların 'yaşlılıkta yoksulluktan' etkilendiğini, dört emekliden birinin çalışmak zorunda kaldığını ve özel yaşlılık hizmetinin giderek daha önemli hale geldiğini göstermektedir.
Emekliye ayrılanların kazançları yetmediği için, her dört kişiden biri çalışmak zorunda kalıyor. Fiyat artışları ve kiraların beklenmeyen bir şekilde yükselmesi, emeklileri finansman olarak zor duruma düşürmüştür.
Yaşlılıkta kendinizi yoksulluktan korumanız için kazandığınız paraları geleceği düşünerek dikkatli harcayınız.
Emekliye ayrıldıktan sonra, yeteri kadar geliri olmayan emekliler, devletten sosyal daireden yârdim alarak geçimlerini sağlamak zorunda kalıyorlar.
Emekliye ayrılan insanlar, sağlık durumları gençlik yıllarında olduğu gibi değildir. Devamlı doktorlara gidip gelmek mecburiyeti olduğu için ilaç paraları için fazla gider yapmak zorunda kalıyorlar.
Emeklilik de geçim sıkıntısı çeken çok sayıda göçmen yaşlılar var.
Bunun önüne geçilerek, devletin yeteri kadar emeklilere geçimlerini sağlayacak parayı vermesi sosyal devletlerin temel görevidir. Buna Avusturya Hollanda ve İsviçre somut örnek olarak gösterilebilir.
Almanya gibi zengin bir ülkede emeklilerin geçim sıkıntısı ile yaşamaları hiçbir zaman etik değildir.
Emekliye ayrılanların yaşamını idame ettirecek yeteri kadar devlet bütçesinden yardım yapılmalıdır.