1 Mayıs İşçi sınıfının uluslararası emek, birlik, mücadele, dayanışma ve zafer günü olarak kutlanmaktadır. Yerkürenin birçok ülkesinde resmi ve 'gayri resmi' olarak kutlanmaktadır.
1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Şikago'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı.
Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verildi.
Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi. Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı.
Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır. Ülkemizde 1912 yılından itibaren kutlanmaya başlayan, 1 Mayıs işçi sınıfının dayanışma günü, 1923 yılından itibaren resmi olarak kutlanmaya başlandı. Bazen ülkemizdeki iktidarların yasaklamalarına ve 'yok saymalarına' rağmen, sürekli olarak dayanışma içinde kutlanmıştır.
1 Mayıs 1977 yılında DİSK Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde, İşçiler emek örgütleri, sosyalistler, devrimciler İstanbul Taksim'de 1 Milyona yakın işçi ve emekçinin katılımının yer aldığı görkemli kutlamaya hazırlanıyordu.
Geleneksel devlet aklı, derin devlet, faşist güçler, kontrgerilla devreye girdi, 1 Mayıs 1977 Taksim alanı kana bulandı. 34 işçi yaşamdan koparıldı. Yüzlercesi yaralandı. Yüzlercesi gözaltına alındılar. 1 Mayıs1977 Taksim, işçi sınıfı ve halklarımızın tarihine katliam, karanlık ilişkiler ölüm olarak geçti. 1Mayıs 1977 aynı zamanda Türkçe işçi sınıfının tarihine, altın harflerle yazıldığı bir tarih oldu.
1 Mayıs ve Taksim!
1 Mayıs kutlamaları 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinden sonra yasaklanmış. Kutlamalar asker postallarıyla engellenmek istenmiştir. Bütün yasaklara ve engellemelere rağmen 1 Mayıs kutlamaları sürekliliğini sağlayarak kutlanılmıştır. AKP devleti son yıllarda yeniden fiili olmazsa da, 1 Mayıs kutlamalarını engellemek istemektedir. Veya şanına uygun bir şekilde kutlanmasını ortadan kaldırmak istiyorlar.
Son iki yıl'da çeşitli bahanelerle, 1 Mayısın Taksimde kullanılmasını yasaklıyorlar. İşçi sınıfı ve emek eksenli sendikalar, sivil toplum kurumları, 1 Mayıs'ın tarihi önemi dolayısıyla Taksim'de kutlanmasında ısrarcı oluyorlar.
Geleneksel devlet, AKP devleti, Saray 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasından önemli derecede rahatsız olmakta ve korkmaktadırlar.´Taksim, sınıf mücadelesinin, direnişin iktidarlara korkuyu yaşatan tarihsel süreçlere damga vurulan bir alandır. Tıpkı, Gezi Direnişinin ayak izlerinin, seslerinin Taksim'de kulakları çınlatması gibi.
1 Hafta sonra 1 Mayıs kutlamaları yapılacaktır. Geleneksel devlet, AKP, Saray, İstanbul Valiliği kutlamaların taksimde olmaması için gereken zorlukları çıkarmaktadırlar. Buna karşılık, Başta DİSK ve KESK olmak üzere, emek örgütleri, sosyalist, devrimci sivil toplum kurumları, Taksim'de, 1 Mayıs'ın kutlanmasında ısrarcılar.
Israrcılık kanaatimce doğru bir yaklaşım değildir. Taksim işçi sınıfı emekçiler açısından önemlidir. Bu konuyu tartışmak dahi abesle iştigal etmek anlamına gelir. Ama ısrarcılık adına, Yüz binlerin, Milyonların katılım sağlayarak, 1 Mayıs'ı kutlamaları, hakim sınıflarını bütün ezberlerini bozacak duruş sergilemeleri önemlidir.
Milyonların sahaya inmesi, hep bir ağızdan, "Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır. Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez. Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde. 1 Mayıs, 1 mayıs işçinin, emekçinin bayramı Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı."
Marşlarıyla gökyüzünü inletmesi, halklar için bir umut, hakim sınıflar için çaresizlik ve korku olduğunu bilmek durumundayız. Faşist baskılar ve yasaklamalar karşısında sadece, 'inatlaşmak' geniş kitlelerin Milyonların sahaya inmesini, 'arzu' edilmezse de engelleyecekse, anlamı bulunmamaktadır.
Kitlelerin sahaya inmesi yerine, sadece bir avuç insanın ısrarlar sonucu Taksim'e zorlamalarla çıkması, sınıf tavrı değildir. Önemli olan 1 Mayıs'ı geniş kitlelerin katılımını sağlayarak, milyonlarla kutlamaktır.
Unutmayalım ki, 1 Mayıs eylemleri sınıfı mücadelesi için aynı zamanda eğitim alanlarıdır. Geniş kitlelerin ders çıkarması için önemlidir.
23 Nisan 2016
E posta: aliekber.pektas@yoltv. eu
Face:aliekber.pektas
Twitter: @AliekberP