Bugün 2 Temmuz, Sivas Madımak katliamının yıl dönümüdür. Bundan 24 yıl önce, şeriatçı faşist, gerici güruh tarafından devlet destekli katliamın yıl dönümüdür.
Sivas Madımak hala yanmaya devam ediyor. Madımak Otelinin binasından, 'hala' insan yanıklarının kokusu gelmeye devam ediyor. 35 Can, aydın, semah dönen, saz çalan ozanımız, yazar, ressam, insanlığa ders vermeye baş koyanlar, bir yaz sıcağında yakılarak katledilmişlerdir.
Bu katliamın esas sorumlusu devlettir. Dönemim Cumhurbaşkanı Süleymam Demirel, başbakanı, Tansu Çiller ve dönemin Hükümeti ve Bakanlarıdır. Katliamdan 24 yıl geçmesine rağmen hala katilleri yakalanıp cezalarını çekmemişlerdir. Tam tersine katillere, Sivas Madımak Oteli katliamında rol alanlara devlet katında yer açılarak, 'ödüllendirilmiş' korunmuşlardır.
Mevcut AKP devleti ve Sarayın katlarında, odalarında bu katillere ve Sivas Madımak katliamında yer alanlara rastlama, hala mümkündür. Faşizmin en büyük korkusu toplumsal güçlerin, adalet, hukuk, demokrasi talebi doğrultusunda seslerini yükseltmeleridir.
Sivas madımak yangınında yaşamını kaybedenlerin bütün, 'suçları' itiraz kültürüne sahip olmak ve erke sahiplerine, iktidara, saray kültürüne karşı duruş sergilemeleridir. Tıpkı adına festivaller düzenlenen Pir Sultanlar gibi, ''Kadılar müftüler fetva yazarsa İşte kemend, işte boynum asarsa İşte hançer, işte kellem keserse Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan'' Diyebilmek için yanarak, 'ölümü göze aldılar'.
İktidar sahiplerinin kendi erklerini, sahip oldukları olanakları, nemalandıkları arpalıkları korumak ve kollamak için, kendileri gibi düşünmeyen ve inanmayanları katletmekte, tereddüt etmedikleri tarihsel olarak birçok kez kanıtlanmışlardır.
2 Temmuz Sivas Madımak katliamında katledilenler, devlet katında hâkim güç olanlar gibi düşünmedikleri ve inanmadıkları için, bir fiil şeriatçı ve yobaz, faşist güruh tarafından, Türkiye Cumhuriyet devleti destekli olarak hunharca yakılarak katledilmişlerdir.
Yakılan, katledilen insanlar Alevi ve Alevi davasına, paralenin de, insanlık davasına bir nebze katkı sunmak için, Pir Sulatan Abdal'ı anmak için, Sivas ta. Bulunmaktaydılar. Pir Sultan etkinliklerine katılmak, Türkiye ve yerküre de yaşayan insanlığa, Pir Sultanın insanlık için uğraşlarını, duygularını, dönemim Saraylarına karşı isyanlarını ve direnişlerini anlatmak ve mesaj vermek içinde Sivas taydılar. Bu insanların, aydınların, semah dönenlerin, yazarların, Ozanların haykırışları; Şeriatçı yobaz güruhu ve TC içinde kümelenmiş soyguncu talancı asalak güçleri tedirgin etmekteydiler.
Bu tedirginliktir ki, Sivas Madımak katliamını gerçekleştirildi. Sivas madımak hala yanıyor. Yanmaya da, 'devam' edecek. Sivas Madımak katilleri, failleri cezalarını adalet, hukuk ve gerçek bir yargı önünde çekerek vermek durumundadırlar.
Sivas Madımak Oteli, yangında yaşamını kaybeden 35 can'ın anısına müze olarak düzenlenen kadar, Aleviler ve insanlık nazarında yanmaya devam edecektir.
24. Yılında Sivas ta yaşamını kaybeden 35 can'ı, hasretle anıyoruz.
Onların anılarını sonsuza dek yaşatmak boynumuzun ve insanlığın tarihe olan borcu olarak kalacaktır.
Saygıyla anıları önünde eğiliyorum.
Bir sonraki yazımda buluşma dileğiyle,
2 Temmuz 2017