Son günlerin en önemli tartışmalarından, gündemi belirleyen, Ensar Vakfı dolayısı ile ortaya çıkan çocuk tacizleri, istismarı ve sonrası, 'ahlak' tartışmaları.
Bir gerçeğin atını çizmekte yarar var. Faşizmin ahlakı olmaz. Faşizm sermayeye sırtını yaslamıştır. Faşizm sermaye yoğunlaşması için gereken ne varsa, kendi, 'ahlakını' ona göre ayarlar ve yönlendirir.
AKP devletinin, 'ahlakı' son yıllarda Arap sermayesinin de, desteğiyle palazlanan kendini, ''Anadolu aslanları'' olarak adlandıran İslami yeşil sermaye çevrelerinin, 'ahlaki' ile sınırlıdır. Ensar Vakfında yaşanan, ahlak dışı ilişkiler son değildir. Anlaşılan sonda olmayacaktır. Tabiî ki 45 erkek çocuğa, 'tecavüz edilmesi' yabana atılacak bir vaka değildir.
AKP devleti ve Saray'ın, başkalarına, 'ahlak' dersleri vermeye kalkması anlaşılır gibi değildir. Son günlerde hummalı bir şekilde AKP devleti ve Saray tarafından, CHP Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, 'ahlaki' eleştiriler yönünde, 'ders' vermeye' çalışmaları da, anlaşılabilir değildir.
Halk arasında bir söz vardır, ''dinime küfür eden Müslüman olsa'' Türkiye de, ne kadar ahlak dışı, çirkin ilişkiler varsa, AKP iktidarı döneminde yaşandığını bilmeyen var mı? Birçok kirli ve gayri ahlaki ilişkilerin, AKP devleti ve Saray'ın başının altından kaynaklandığını bilmeyen mi, var?
K.Kılıçdaroğlu'nun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakan, Sema Ramazanoğlu'nun, Ensar Vakfına yönelik, 'koruyucu' davranışlarını konu alan bir konuşma esnasında, ''Aileden sorumlu bakan önüne yatıyor'' Vakıf yöneticilerinin karşısında, 'dik durmuyor' anlamına gelecek açıklamasından sonra, AKP devleti ve Saray ayağa kalkarak, kadın ahlakından söz etmeye, 'özen' gösteriyor. K. Kılıçtaroğlunun konuşmalarını gerekçe göstererek, 'ders' vermeye çalıştılar. AKP kurmayları, K. Kılıçtaroğlu'nun konuşmasını baz alarak, 'cinsiyetçi' 'kadını aşağılayan' ve 'cinsellik' olarak yorumlayıp, belden aşağı, 'vurmaya' çalıştılar.
AKP kurmayları, Saray, sanki kendileri kadınları hiç, 'aşağılayacak' davranışta ve söylemde bulunmamış gibi, suyun yüzüne çıkan yağ misali davranarak, kendi yaptıkları pislikleri hasıraltı etmeye çalışıyorlar. AKP devleti ve Sarayın, kadınlara bakış açısını anlamak için, bir kaç örnek vermekte yarar var. Daha dün Kürt kadın gerillaların bedeni çırıl-çıplak soyarak sokak ortasında teşhir edenler, nasıl olurda kadın haklarından, ahlaktan söz
ederler?
Berkin Elvan'ın annesini mitinglerde, 'yuhalatan' Saray zihniyeti, annelere, kadınlara yönelik olumsuz söylemlerin karşısında olabilir mi? Çocuk evliliklerini nereye koyacağız. Annesinin diz kapağından, 'tahrip' olanlar, hangi ahlaktan söz ediyorlar? Din adına, 6-9 yaş arası çocuklar için, 'evlilik caiz' diyenlerin kadın sorununda nasıl bir ahlakı olabilir?
TBMM çatısı altında, ''kadın, konuşma sus'' veya ''bir kadına mı inanacaksınız, yoksa bana inanacaksınız'' zihniyetine sahip olanların, samimiyetine nasıl inanacaksınız? K.Kılıçdaroğlu'nun politik ve ideolojik çizgisini tasvip etmeyebiliriz. Geleneksel devlet aklıyla uzlaşarak, bazen aynı pencereden baktıklarını kritize edebiliriz. Ama K. Kılıçdaroğluna yönelik olan, 'linç' kampanyası, Türkiye'nin muhalif güçlerine karşı, bir kumpas ve linç kampanyasıdır.
K. Kılıçdaroğlu'nu, 'gayri ihtiyari' kullandığı, Aile ve Sosyal Politikalar bakanı, Sema Ramazanoğlu'nu hedef alan, 'önüne yatıyor' söylemi ve sonrası kopartılan fırtına anlamsız ve kötü amaçlıdır. Fırtınayı koparan, 'linç' kampanyasını yürüten kesimlerin sicilleri yukarda da, aktardığım gibi olduğunca kabarıktır. Bunlar, yandaş basın, havuz medyası, kampanyanın başını çekenler, gıdalarını faşizm'den almaktadırlar.
AKP devleti, Saray rüyasını gördüğü, 'türk tipi' başkanlık sistemine giden yolda, dikensiz gül bahçesi stratejisiyle hareket etmektedir. Bu nedenle Saray, kendi cephesinden her şeyi mubah görmektedir. AKP devleti, Saray aklı, yalan, kumpas, linç, yok sayma, fiili saldırılarda dâhil, her yolu kendileri için mubah olduğuna inanmaktadırlar.
Faşizm dendiğinde ilk akla gelen, yukarda altı çizilmesi gereken, her türlü kirli ilişki ağının öngörüldüğü bir sistemin adıdır. Bu nedenle faşizmin ahlakı olmaz. Faşizmin ahlakı, kadına bakış açısı, toplumsal duyarlılığı, 'gözlerini
yaşartarak' hareket etmesi, ikiyüzlülüğün yansımasıdır. Toplumu aldatmaya, manipülasyona yönelik girişimlerdir.
Faşizmim bir tek 'ahlakı' vardır. Sermayenin hizmetinde, çıkarlarını gözetemektir!
08 Nisan 2016
E posta: aliekber.pektas@yoltv. eu
Face:aliekber.pektas
Twitter: @AliekberP