Sevgili Can,
Sevgili Erdem,


mektup yazma alışkanlığı 80 darbesinden bu yana bizde/bende bir tutku..

En son mektubumu sevgili Merdan Yanardağ için yazmıştım.

Ondan önce Ragıp Zarakolu (Danimarka barış ödülü aldı dün) ve oğlu Deniz'e gitmişti mektuplarım. Arada Nişanyan'a yazıyorum, ona nedense düzenli yazamıyorum, bilinç altında bir şey mi var ne?

Sevgili Can,
Sevgili Erdem,

sizlere bir mektup (poskart da olabilir/zarflı zarfsız) yazıp (her pazartesi) iki adrese göndereceğim. O nedenle mektup/kart yazışmalarımın başlığını “Bir Mektup İki Adres” koydum ve göndereceğim mektup/kartları numaralandıracağım. Mekanik birşey ama olsun, takip edebilmeniz/edebilmem açısından bence iyi.. Haahaaa Alaman disiplini…


Neler mi yazacağım?

Yazayım…

Bu arada unutmadan hemen kayda geçeyim. Dün Türkiye'de kar yağdı ya, Erdem Gül çocuklarına yazdığı mektupta bir sonraki karda buluşuruz demiş. Acaba bir sonraki kar derken gelecek kışı mi kasdetti ne? Yoksa bir hafta sonra yağacak/yağabilecek olanı mı? Erdem Gül bir yıl orada kalmaya kararlı galiba..

Bir sonra yağacak karda çıkın ya…çıkın da işlerinizi yapın.

Neyse…

Bu yazdığım mektup hafif politik içerikli olabilir ama bundan sonrakiler hep havadan sudan olacak, eften püften yazışmalar gibi, kendimden, çevremdem, yaşadığım şehirden…Köln den.. Almanya’dan…. yazdım ya işte…….. havadan sudan bahsedeceğim.

Tutuklama kararı çıktığında TÜDAY/Almanya-Türkiye İnsan Hakları Derneği olarak basın açıklaması kaleme aldık ve cuma akşamı da Dom Katedrali önünde Alaman dostlarımızı bilgilendirdik. Sayıca azdık… ama olsun, sevgili Nevzat Çelik'in şiirinde yazdığı gibi, ÇOK OLMADIĞIMIZ KESİN, ÇOK OLAN TARAFTA DEĞİLİZ, ÇOK OLAN TARAFTA OLMAYACAĞIZ, KÖPEĞİN KARŞISINDA KEDİ, KEDİNİN KARŞISINDA KUŞ OLACAĞIZ….

İçeride olduğunuz sürece biz hep yanınızda olacağız…………….

Arkadaşlara şöyle bir öneride bulunmuştum: Can ile Erdem'i bir süre tutmaya kararlılar, şubat 2016'da TÜDAY'ın düzenleyebileceği “Türkiye`de Basın Özgürlüğü” adlı bir panel yapalım, eğer o zamana kadar çıkarlarsa ikisinden birini davet ederiz…..

Bakalım süreç bize nasıl sürprizler yapacak.

Sizler için 'Sınır Tanımayan Gazeteciler'in başlattığı imza kampanyasını önemsiyorum, yayılıp büyüyecek gibi…

Anonim kalmaması için adresimi de yazıyorum…

Rahat olun bana yazmak gibi bir çaba işine girmeyin sakın haa. Ama derseniz ya… yapacak daha iyi bir işim yok..(içeridekiler her zaman zamanlarının olmadığını söylerler) eee o zaman BİTTESCHÖN…

İlhami Yazgan, ……. 30, 51061 Köln
Numara 2'de buluşmak üzere….
[email protected]