Sevgili okuyucular,
Başbakan R.T. Erdoğan söylemlerinde samimi mi, acaba? AKP genel başkanı, Başbakan R.T. Erdoğan Mısır’ın başkenti Kahire’ye gitti. Kahire’de, Türk , Mısır İş Formu dolayısı ile katıldığı bir toplantıda Birleşmiş Miılletler daimi üyeleri olan, ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere hakkında ileri geri birşeyler söyledi. Tabii söylemlerinin samimiyeti tartışılır. Birleşmiş Milletlerin daimi üyelerini Filistin konusunda, ‘samimi omamakla‘ itham ediyor.
Bir konunun altını çizerek belirtelim. Birleş Milletler daimi üyelerinin, iki yüzlülüğü yerküredeki halklar tarafından bilinmektedir. Uluslararası demokrasi güçleri, emekçiler her fırsatta, Birleşmiş Milletler daimi üyelerinin halklara, ulusal bağımsızlık hareketlerine ve emekçilere düşman bir kurum olduğunu zaten bilmektedir. Bu gerçeği kavramayan, kavramak istemeyen AKP ve başbakan R.T. Erdoğanın kendisidir.
Fililstin halkı ile dayanışma, Filistin halkına ajitasyon yapmak değildir. Filistin halkıyla dayanışma, İsrail hakkında, yüksek perdedenn atmakta değildir.
AKP ve başbakan R.T. Erdoğan söylemlerinde, yüksek perdeden, ‘atıp tutmak‘ yerine, somut adımlar atmalıdır. İsrail konusunda sadece boş perdeden atmak , başbakanın samimi olduğunu kanıtlamaz.
Somut olarak; Malata Kürecik’de kurulan, füze savunma sistemi ve radar üstleri, hangi amaçla kurulmuştur. Kime ve kimlere hizmet vermektedir. Kürecikte füze savunma sistemi ve radarların kumanda merkezi kimlerin elindedir ve hangi amaçlarla kullanılacaktır.
Çok açık, Füze savunma sistemi ve radar üstleri, İran’a, karşı İsrail’i, savunmak için oluşturulmuştur. ABD ve NATO’nun, orta Avrupa’da, kumanda ettiği bir merkez tarafından idere edilmektedir. Türkiye ve dünya kamuoyu bilmektedirki, Kürecikteki füze savunma ve radar sistemi, İsrail’i, korumaya yönelik olarak konuşlanmıştır.
Başbakan Erdoğan, Kürecikteki, füze savunma sistemi ve radarları konusunda, dilini yutarken, Filistin konusunda İsraile ver yansın etmesini nasıl izah edecektir.
Gerçekten samimi ise, buyurun sadece İsrail’in, güvenliği için konuşlanmış olan Füze rampası ve radar sisteminin kaldırılmasını talep edin. Hatta, kaldırın. Bütün yetkiler elinizde, neden kaldırmıyorsunuz.
Başbakan, söylemlerine AKP grup toplantısında’da devam etmiştir. Muhaliflerini kendisi gibi davranmadığından, İsrail, ‘dostu‘ Filistin halkının, ‘düşmanı‘ olarak ilan etmiştir. Muhaliflerin, bir kısmının İsrail halkının değil ama İsrailli siyonistlerin dostu oldğunu söylemek mümküdür.
Ama bu AKP’nin, İsrailli siyonistlerle kol-kola olmadığı anlamına gelmemektedir. Öyleyse sorarlar, İsrail’le, ortak oluşturulan silah sanayi kimler tarafından idare edilmektedir.
İsrail’le el altından yapılan savunma ve silah sanayi’ne, ilişkin antlaşmalar nasıl izah edilecek. AKP ve Başbakan R.T. Erdoağan konuşmalarının satır aralarında, İsrail’li, siyonistlere değil İsrail halkına düşmanlığını ilan etmekten çekinmemektedir.
İsrail’li siyonistler, Gazze‘ de yaşayan Filistinlilere her fırsatta saldırmakta ve kan dökmekten kaçınmamaktadırlar. Siyonizm sadece Filistin ve Arap halklarına düşman değil, aynı zamanda dünya halklarınında düşmandır.
İsrailli siyonistlerle, kol-kola bölge haklarına karşı olan, AKP ve başbakan R.T. Erdoğandır. Suriye konusunda, Suriye halkına karşı çapulcu takımı eğitip saldırılarını organize eden İsrailli siyonistler ve AKP kurmaylarıdır.
Suriye’de, Beşar Esad ve BAAS rejminin demokrasi dışı uygulamaları ve diktatör olduğu konusunda fazlaca satır karalamanın anlamı yoktur.
Bölgede sadece Beşar Esad ve BAAS rejimi diktatör değildir. Başbakanın yakın dostları olan, Katar, Suidi Arabistan, Bahreyn rejimlerinin, kanlı diktatörler olduğu kamuoyunun bilgisi dahilindedir.
Türkiye başbakanı R.T. Erdğan’da, bögedeki dostları kadar diktatörlük hayranı olduğuda, kamuoyunca bilinmektedir.
Son söz; AKP ve başbakan söylemlerinde, samimi değildir. AKP bölgede yakın dostları olan, diktatörlerle el-ele,diz-dize‘dirler. Filistin halkına dostluğu sahtedir. Aynı orantıda, Filistin ve İsaril halkına düşman bir politik arğümana sahiptir.
AKP ve Başbakanın başka ülkelerde, demokrasinin olmadığı söylemelerinde samimi değildir. Çünkü ülkemiz Türkiye’de, demokrasinin, D’sinden dahi bahs edemezken başkalarına,‘demokrasi‘ dersi verilemez.
Kendi ülkende Kürtlere karşı devlet terör estireceksin, İsrail’e, terör estiriyor diyeceksin. Başkları sormazmı, sen neden, ‘devlet terörü‘ ne, başvuruyorsun. İsrail’e, müdahale etme söylemlerini, ‘elimizle, dilimizle‘ yaparız diyerek abartacaksın ama el altında birçok antlaşmalara imza atacaksın. Başbakan grup konuşmasında, ‘öleceksek‘de ölebiliriz‘ diyerekten toplumu manipüle ederek kandırmaya çalışmaktadır.
Filistin ve Gazze’de yaşayan halkların, dostu AKP ve başbakan R.T. Erdoğan olamaz. Başbakanın Ortadoğu için uygun bulduğu politik argümanlar, taşeron argümenlardır. ABD ve batının taşeronluğudur.
Filistin, Arap ve İsrail halklarının dostu, Türkiye’nin, çeşitli milliyetlerden ve inançlardan halklarımızdır!
Gazze’de işgale son verilmelidir! Türkiye halkı ve demokrasi güçleri Gazze’de yaşayan, halklarla dayanışma içindedir ve sonsuza kadar dayanışmaya devam edecektir!
20.11.12