Sevgili okuyucular,
Parlamento, TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi 7 Haziran 2015 genel seçimlerine hazırlanmaktadır. Parlamentonun belirlenmesine sayılı günler kala, Alevilerin hazırlıksız yakalanacağı konuları, alevi çevrelerinde gündem maddesi olmaya ve tartışılmaya hararetlice devam etmektedir.
Bu seçimlerde ne kadar alevi milletvekili parlamentoya gireceği, bunların ne kadarı alevi kurumlarında yöneticilik yapanlardan olacağı, tartışmaların, ana ekseninin oluşturmaktadır.
Aslında bugün bu tarz, Alevilerin sorunlarına çözüm olamayan ve Alevilerin gündeminde olmaması gereken tartışmalardır.
Önemli olan alevi kökenli milletvekillerinin parlamentoda, TBMM’de, mevcut partilerde yer alacaklarından çok, kendi kurumsal kimlikler ve alevi dünyasını temsiliyetleri esas alınması gerekmektedir. Ancak böyle bir durumunda daha sağlıklı sonuçlara ulaşabiliriz.
Parlamento zemininde yer alan siyasal partilerin hepsinde alevi kökenli milletvekillerinin varlığı söz konusu olabilir. Bu canlarımızın, bu partilerdeki varlıkları, alevi dünyasını temsiliyet ve kurumsal kimlikleri dolayısı değildir. Alevi kökenli milletvekillerin partilerdeki varlıkları, partilerin bir militanı, neferi ve politik figürleri olmaktan ileri gidememektedir.
Bu dönemde, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde, alevi adayların aynı paralelde hareket ettiklerinde, sonuç değişmeyecektir. Yine alevi kökenli milletvekillerinin parti militanları veya neferleri gibi hareket etmekten başka yapabilecekleri bir şeyler olduğunu sanmıyorum.
Alevi kökenli canlarımızın, tek-tek partilerde yer alıp aday olarak seçimlere katılarak Milletvekili seçilmeleri tabiî ki bizleri mutlu eder. Bu canlarımız, içinde yer alacakları partilerin seçim çalışmalarında ve siyasal faaliyetlerinde yer alacaklarından, bulundukları alevi kurumları ile olan yöneticilik bazında görevlerinden ayrılmalıdırlar.
Ve asla kurum faaliyetleri ile yer aldıkları partilerin faaliyetlerini çakıştırmamalıdırlar.
Aleviler kendi duruşlarını sorgulamalıdırlar! Aleviler ilk olarak şu soruları kendilerine sorup ve cevap aramalıdırlar.
Aleviler neden bağımsız, kendi ayakları üzerinde duran ve kurumsal kimlikleriyle siyasal duruşlar sergileyip, bir yol haritası çizmiyorlar?
Neden, sol, sosyal demokrat, sosyalist parti ve kurumların arkasından gitmek ve onların arka bahçesi görünümü vermek durumundalar?
Neden, partilerde tek-tek milletvekili olmak için, başta yöneticiler olmak üzere, kendilerini kanıtlamak gerekçesiyle, partilerin kapılarını aşındırmak zorundalar?
Neden, her seçim öncesi alevi kurumları, kanaat önderleri, yönetici kademeler, ‘biz buradayız, görün bizi, gücümüz bu kadar işte’ görüntüsü vermek için, günü birlik eylemliliklere girişiyorlar?
Neden, aleviler seçim dönemlerinde ve öncesi ilişkilerde kendilerini ispatlamak zorundalar?
Neden, Türkiye coğrafyasında önemli bir nüfus bileşeni oluşturmalarına rağmen, güçlerinin önemini kavramayan, yaratacakları sinerjiyi yeterince algılamayan davranışlarda bulunuyorlar?
Yukarda ki soruları, alabildiğince çoğaltabiliriz. Önemli olan bu vb. sorulara, cevaplar arayarak, alevi toplumunu aydınlatabilmektir.
Bir gerçeğin altını çizmek isterim. Aleviler eski aleviler değillerdir. Şu veya bu partinin arka bahçesi değiller ve olmayacaklardır.
Aleviler artık kendi denklemlerinde, siyasal yelpazelerini oluşturabilecek, kendi geleceklerini, kendi kurumsal kimlikleriyle belirleyecek olgunluğa sahiptirler.
Öyleyse yapılması gereken yukarıda somut olarak ortaya koyduğumuz sorulara cevaplarımızı arayabilmek ve olgunluk içerisinde tartışıp vardığımız sonuçları kamuoyu ile paylaşabilmektir.
Aleviler, hedeflerini uzun erimli olarak, bir yol haritası denklemi oluşturmalıdırlar. Yol haritasında, Alevilerin gelecekleri iktidar perspektifi ile donatılmalıdır.
Kesinlikle, ‘olmaz’ ‘gücümüz yetmez’ gibi, yorgun demokrat hallerden kendimizi alı koymalıyız, başka siyasal partilerin arkasından sürüklenme anlayışını aşmalıyız.
Koyacağımız hedeflere ulaşmak için, enerjimizi, birikimlerimizi, farklılıklarımızı da koruyarak, ortak hareket etme için kurgulayabiliriz.
Not: bu yazı birden fazla makaleden oluşmaktadır. Bir başka bölümde buluşmak üzere,
Aliekber Pektaş 20 Şubat 2015 Face:aliekber.pektas Twitter: @Aliekber