Suriye/ İdlib savaşıyla Türkiye’ye gelen sığınmacı göçmen sayısı artmaya başladı.
Türkiye, Avrupa ülkeleriyle yapmış olduğu mülteci anlaşmasını sınırlarını açarak bozdu. Yıllardır Avrupa’yı tehdit eden Tayyip Erdoğan, nihayet sınırları ülkede yaşayan göçmenlere açtı. Dolayısıyla Yunan sınırına ve adalara, son bir kaç gün içinde binlerce göçmen hücum etti. Yunanistan’a geçmeye çalışan sığınmacılara karşı Yunan polisi göz yaşartıcı gaz kullanıyor. Yunanistan üzerinden Avrupa’ya gelmek isteyen kadın, çoluk-çocuk göçmenlere karşı hiçte iyi muamele yapılmıyor.
Avrupa parlamentosu bugüne kadar sığınmacı göçmenlerin Türkiye'de kalması için 6 milyar Euro tutarında para ödedi.
Türkiye’nin, El Kaide, El Nusra ve HTŞ teröristleri ile Suriye halklarına karşı açtığı savaşta 36 uzman Paralı Türk askeri öldürüldü. Türkiye'nin Suriye halkına karşı sürdürdüğü bu kirli savaş bir an önce durmalı, daha fazla her iki taraftan kan akıtılmaması için derhal geri çekilmelidir. Türkiye bir yandan, üyesi olduğu NATO’dan ve Avrupa ülkelerinden savaş için yardım istiyor diğer yandan da yardım gelmediği için sınırları, sığınmacı göçmenlerin Avrupa'ya gitmesi için açıyor.
NATO anlaşmasının 5 maddesi gereği, eğer bir Nato ülkesine karşı savaş açılırsa diğer üye ülkeler o ülkeye yardım edebiliyor. Türkiye resmen teröristler ile birlikte Suriye halklarına karşı savaş açmıştır ve Nato bunu kınıyor. Nato, öldürülen Türk askerlerinin aileleri için baş sağlığı dileyen bir mesaj yayınladı.
AKP ve MHP Osmanlı yayılmacı politikasıyla Ortadoğu'da Araplar ve Kürtlere karşı savaş açmış bulunuyor. Saldırgan, milliyetçi, ırkçı ve faşist politikalar günümüzde taraf bulmuyor. Türkiye, Suriye ve Libya’ya asker gönderip saldırgan tutumu ile o ülkelerin iç işlerine karışıyor. Bu saldırgan politika, günümüzde çok tehlikeli ve yanlış bir anlayıştır. Bu yanlış, saldırgan ve yağmacı politikayı içte ve dışta desteklemeyenler, AKP ve MHP tarafından düşman ilan ediliyor. MHP Başkanı Devlet Bahçeli ağzı köpürerek Şam'a girelim diyor. Hitler de zamanında Moskova'ya girelim diyerek milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştu.
Türkiye bu yağmacı, saldırgan faşist metot ve yöntemiyle, kafa kesen teröristler ile birlikte, Suriye halkına karşı savaş açmıştır. Burada, Esad’ın yaptıklarının doğru olduğunu söylemiyorum. Esad 8 senedir yanlış idari metodu ile kendi halkına karşı bir savaş yürütüyor. Savaş dolayısıyla çok sayıda Suriyeli kendi ülkelerini terk etmek zorunda kalmıştır. Esad ve Rusya, daha fazla Suriye'de kan akıtmadan bir an önce ülkede yaşayan tüm haklarla masaya oturtup bu sorunu savaşsız bir şekilde çözmelidir. Savaş, sorunların çözümünde hiç bir zaman başarılı olmamıştır.
Kim ki kendi ülke haklarını diktatörce yönetiyorsa bir gün hakların onlardan hesap soracağını unutmasınlar.
Avrupa ülkeleri, savaştan canını kurtarmak isteyen öncelikle kadınlar, çocuklar, hasta ve yaşlılar için kapılarını açmalıdır. Ülkelerine kabul edip onlara insanca muamele yapılmalıdır. Sınırlarda insanlara karşı şiddet, göz yaşartıcı gaz kullanılmamalıdır.
Avrupa, ülkelerini terk etmek zorunda kalan, sınırlarda perişan olan sığınmacı göçmenlere bakacak ve ülkelerinde barındıracak güçtedir.
Tüm Avrupa ülkeleri eşit bir şekilde sığınmacı göçmenleri insanca yaşamaları için kabul etmelidirler.