Türkiye Cumhuriyetinin, geleneksel devletin, Devlet Bahçeli'nin, ülkücülerin, 'milliyetçilerin' Partisi, MHP Milliyetçi Hareket Partisi, kendi içindeki çalkantıları, Kurultay Komedisiyle aşmaya çalışmaktadır. MHP içinde, 'başkaldıra' ekip sözde, ''MHP içinde demokrasi olmadığını'' bahane ederek, demokratik bir yöntemle, ''kurultaya gidip'' MHP içinde, ''birlik, bütünlüğü sağlayarak demokrasiyi'' hâkim kılacaklarını ileri sürmekteler.

MHP için demokrasi, 'hâkim kılmak' insanların aklıyla alay etmek anlamına gelmektedir. MHP hiçbir dönem demokrasiyle barışık olmadı ve kuruluş felsefesinde de, demokrasiye yer verilmemiştir. MHP Türkiye sağ partiler cenahından, Nazi Almanya'sı, (NSDAP) Milliyetçi Sosyalist İşçi Partisi türü programıma sahip faşist organizasyondur.

MHP ülke zemininde, 'türk islam' sentezine uygun olarak örgütlemiş, İttihat ve terakki cemiyetinin sağ cenahtaki infaz timleri olarak organize edilmiş faşist örgütlenmedir.

MHP asli görev olarak, geleneksel devletin kirli ilişkilerini hayata geçirmek için Türkiye siyasal sahnesinde yer alan bir figürdür. Mevcut MHP genel merkez yönetim organları da dâhil olmak üzere, bugün muhalif olarak siyasal sahnede yer tüm taraflar, aynı kaptan yemek yemiş ve aynı tastan su içmişlerdir. Kısacası bunların yok birbirlerinden farkları.

Bunların Türkiye halklarına, emekçilerine, demokrasi güçlerine, toplumsal kesimlerine verebilecekleri, demokratik yönelime ilişkin hiçbir şeyleri bulunmamaktadır. MHP içinde var olan, 'çatışmanın' ana ekseni, çıkar çatışmalarıdır. MHP içindeki çıkar gruplarının çatışmalarından, halkımızın çıkarı için hiçbir şey çıkmaz.

Ama bir noktanın altını çizmede yarar var. Halka, demokrasiye, emeğe düşman güçlerin kendi içinde çatışmaları, halklarımızın yararınadır. Demokrasi güçleri çatışmalara taraf olmak yerine, çatışmalardan yararlanmaya çalışır. Peki, bütün bu bilinen gerçeklere rağmen MHP içindeki çatışmalar neden bu kadar hararetlenmektedir. Türkiye hâkim sınıfları, kamu olanaklarının, ülkenin yer altı ve yer üstü zenginliklerinin talan edilmesi için, dönem-dönem kendi aralarında, birbirlerini ekarte etmek için, bazen, 'şiddetli' çatışmalar içine girdikleri olmuştur.

Yaşanılan süreç maalesef böyle bir süreçtir. Türkiye hâkim güçleri bazen çatışmalara, siyasal sahnedekiler üzerinden devam ettirebilirler. Bu kavga, Türkiye Cumhuriyeti devletinin imkânlarından kimin ne kadar, 'yararlanacağı' kimin, kamu mallarını nasıl talan edeceği, soygun düzeninden, kimin ne kadar yararlanacağı kavgasıdır.

AKP'nin, Saray'ın koltuk değneği olması becerisini daimi sürdüren tarafla, itirazcılar arasında kavgadan, 'demokrasi' değil, çıksa-çıksa, Kürt halkına, halklarımıza, demokrasi güçlerine karşı, savaş konseptinin ayrıntıları çıkar. MHP genel merkezi ile kendilerini, 'muhalif' olarak ifade eden, Koray Aydın, Meral Akşener, Sinan Oğan, Ümit Özdağ aslında, birbirlerinin kopyasıdırlar.

Bunların Türkiye halkıyla, demokrasiyle yan-yana koymaya çalışmak, 'kuzu'yla, kurdu' yan-yana, bir yaylada bir arada tutmaya benzer. Asla olmayacak olan bir zorlamadır. 'göle maya' çalmaya benzemektedir. MHP içindeki çatışmalara, geleneksel devlet, AKP, Saray taraf olmaktadır. Saray'ın hesapları doğrultusunda MHP içindeki çatışmalara müdahale edilmekte ve 'türk tipi' başkanlık hesapları doğrultusunda, MHP genel merkez yönetiminin isteklerine uyularak, 'muhaliflerin' ekarte edilmelerine yönelik hareket edilmektedir.

MHP kurultayı çalışmalarına yargısal, 'müdahaleler' yapıldığı ve hukuk skandallarının gizlenemez bir duruma geldiğini gözlemekteyiz. Adalet bakanı Bekir Bozdağ'ın konuya ilişkin müdahalesi, bunun açık bir kanıtıdır. Gelinen aşamada, Yargıtay açıklama yaparak, MHP Kurultayının yapılabileceğini ilan etmiş oldu. Yargıtay'ın bu açıklaması, MHP de suların durulmayacağının ilamı anlamına gelmektedir. MHP de sirk oyunlarının devam edeceğinin, birbirlerine madik atmak ve birbirlerini ekarte etmeye yönelik çabaların yoğunlaşacağını gözlemlemek mümkündür.

MHP'nin kendi içinde çalkantılardan, 'demokrasi, adına bir şeylerin çıkmasını' beklemek ham bir hayalcilik olur. Kendilerine, demokrasi dışı oluşumları, otokrasiyi faşizmi örnek alarak organize olan bir parti veya kurumdan, 'demokrasi hamlesi' beklemek, sahrada yeşil bir vadi bulma umuduna ulaşmak anlamına gelmektedir. MHP de bir kurultay komedisi yaşanmaktadır. Bu komediyi izleyerek gülmek, bizimde hakkımız olmalıdır.

Bu gelişmeleri hep birlikte, yaşayıp göreceğiz!

25 Mayıs 2016

E posta: aliekber.pektas@yoltv. eu

Face:aliekber.pektas
Twitter: @AliekberP