Sevgili okuyucular,
Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri nedense katilleri aklamakta, diğer yandan Alevileri cezalandırmaya devam etmektedir.
Yıl 1978 aylardan Aralık, son günleri, Türkiye tarihine kanlı bir sayfa olarak eklenecek olan Maraş katliamı yaşanmıştır. Bu katliamın aktörlerinden ülkü ocakları mensubu, Hitler tasmalı faşist çetenin reislerinden Ökkeş Kenger başrol oynamaktadır. Ökkeş Kenger’in 1978 Maraş katliamında önemli bir rol oynadığı, daha sonraları istihbarat raporlarında da, yer almaktadır.
Ökkeş Kengeri, olağanüstü dönemde askeri mahkemeleri aklamaları, haklı olduğu anlamına gelmemektedir. Ökkeş Kenger Maraş katliamının sorumlularındandır. Bu bir gerçektir ve böylede bilinmelidir.
AKP hükümetinin kurtla kuzuyu bir araya getirme uğraşlarından bir olan, Alevi çalış tayına, Ökkeş Kenger (Şendiller) de, davet etmesi, AKP hükümetinin zihniyetinden kaynaklanmaktadır.Aleviler doğal olarak, Kurtla kuzunun bir arada olamayacağını belirterek durumu protesto etmişlerdir.
Ökkeş Kenger (Şendiller) AK Parti hükümeti tarafından düzenlenen Alevi Çalıştayı’na konuşmacı olarak çağrılınca kamuoyunda büyük bir infial oluşmuş ve bu durum Aleviler, Alevi örgütleri tarafından şiddetle eleştirilmiş ve kınanmıştır.
Çalıştay sürecinde Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu da tepkisini göstermiş ve bir benzetmeyle “Yahudi Konferansına Hitler çağrılır mı?” diye sormuştu.Ökkeş Kenger Ali Kenanoğlu’nun bu haklı tepkisini, içine sindirememiş ve mahkeme ortamına taşımıştır. Ökkeş Kenger yine birçok Alevi Kurumu ve aktivistini de, mahkemeye vermiştir.
Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava karara bağlanmıştır. Mahkeme, "Davacının yıllar önce yargılanıp beraat ettiği bir olay nedeniyle halen kamuoyunda suçlu olarak gösterilip bu nedenle Hitler'e benzetilmesi kişilik haklarının ihlali sonucunu doğurur" iddiasında bulunarak, Ali Kenanoğlu'nu 3,5 bin TL tazminat ve mahkeme masraflarını ödemeye ‘mahkûm’ etti.
Türk hukuk sistemi ve mahkemelerin adil davranmaması, Aleviler hakkında önyargılı davranması artık kanıksanır bir durum oluşturmaktadır. Maraş davası süresince, katilleri değil mağdurların yargılandığı kamuoyunun bilgisi dâhilindedir. Kenanoğlu davasında da görülmektedir ki, mahkemeler Alevileri yargılamaya ve ceza vermeye devam etmektedir.
Böylece Aleviler sindirilmek ve yıldırılmak istenmektedir. Bugüne kadar aslında Aleviler fiziksel olarak katliama maruz kalıyorlardı. Anlaşılan bundan sonra, Alevileri yok sayarak, inkâr ve asimilasyona devam ederek, farklı yöntemlerle cezalandırarak yıldırmak istiyorlar.
Mahkemelerin, AKP’nin, yandaş medyanın, siyasallaşmış yargının, Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm inkâr ve yok sayma girişimlerine rağmen, Aleviler dimdik ayaktadırlar.
Ayakta kalmaya da devam edeceklerdir!
16.04.13