Birleşmiş Milletler’in kuruluşunun 75. yılında konuşma yapan Angela Merkel, Güvenlik Konseyi’nin genişletilmesi gerektiğini ve Almanya’nın da genişlemiş Konsey için aday olduğunu belirtti.

BM Güvenlik Konseyi beş sürekli üyeden oluşuyor: ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin. Ek olarak iki yılda bir seçimle belirlenen on geçici üye de bulunuyor ama bunların önemli işlevi bulunmuyor. İlk beş üye BM’nin aldığı herhangi bir kararı veto edebiliyor, başka bir deyişle bu beş üyenin istemediği yapılamıyor. Örnek verilecek olursa, BM yıllardan beri İsrail aleyhine Filistin lehine karar alır ama ABD’nin vetosu nedeniyle uygulanamaz.

Almanya altıncı sürekli üye olmak istediğini açık olarak ifade etti.

Güvenlik Konseyi sürekli üyesi ülkeler önemli ekonomik ve/veya askeri güce sahiptir. Çin başlangıçta BM’ye bile üye değildi ama zaman içinde BM’ye ve ardından GK’ne üye oldu. Güçler dengesi değiştiği oranda bu değişmenin GK’ne yansıması gerekir ve Almanya da bu temelde sürekli üyelik talebini belirtmektedir.

Almanya yıllarca Fransa ve İngiltere’nin gerisindeydi ama durum değişmiştir. Almanya ekonomik olarak bu iki ülkeden de ileridedir ve bu gerçek tartışılamayacak kadar açıktır.

Almanya kendine özgü güçlenme yolu nedeniyle ekonomik gücüne uygun bir askeri güce sahip değildir ve olmak gibi niyeti de bulunmamaktadır. Bunun bir nedeni İkinci Dünya Savaşı’nı hatırlatmak istememek ise, diğer nedeni de bu ülkedeki etkili barış ve çevreci harekettir. Mesela Almanya –İngiltere ve Fransa gibi- nükleer güç değildir ve atom santrallerini kademeli olarak kapatma kararı veren bir ülkenin nükleer güç olmak istemesi garip olurdu.

Almanya ordusu gerek donanım ve gerekse de savaş tecrübesi açısından Fransa ve İngiltere ordularından geridedir. Almanya’nın önemli bir silah ihracatçısı olması durumu değiştirmemektedir.

Almanya’nın ardından özellikle bölgesel olarak etkinliklerini duyuran güçlerin GK sürekli üyesi olma talebi yükselecektir. İlk adaylar Hindistan ve Brezilya’dır. Daha geriden Güney Afrika ve Türkiye gelmektedir. Hatırlanacak olursa Türkiye bu talebini “dünya beşten büyüktür” diyerek ifade etmişti.

Almanya’nın GK sürekli üyesi olmasına ABD’nin itiraz etmesi muhtemeldir çünkü Almanya, ABD’nin isteğinin aksine davranarak savunma harcamasını artırmamaktadır. Almanya’nın isteğini –diğer ülkelerin yanı sıra- Türkiye özellikle destekleyecektir çünkü önemli ticaret ve yatırım ortağı olmasının yanı sıra son iki yıldır Almanya’nın silah ihracatının üçte biri Türkiye’ye gitmektedir. Türkiye’nin deniz kuvvetlerinin gelişmesi ve bu temelde Doğu Akdeniz’de önemli bir deniz gücü durumuna gelmesi Almanya’dan alınan savaş gemileriyle mümkün olmuştur. Belirtildiğine göre denizaltı siparişleri de sıradadır.