Almanca diline vakıf olanlar bilirler. Almanca'da çok ilginç bir fiil mevcuttur. Altini çizelim, fiil; isim değil. "türken"...

Bilhassa halk dilinde, aktif değil, edilgen, yani Partizip II (getürkt) ile kullanilan bu fiil genelde "sahtecilik yapmak", "işe hile karıştırmak" olarak tercüme edilebilir.

"Getürktes Spiel" hileli oyun, "getürkte Papiere" sahte döküman, "getürkte Bilanz" sahtecilik yapılmış bilanço vs. diye bugün bile halen kullanılmaktadır. "Fälschung" ya da "Fake"in yerini doldurur.

Bu fiilin nereden kaynaklandığı konusunda tartışmalar mevcuttur. Bu yazının sonunda bu fiilin etimolojisi hakkında Wikipedia linkini Almanca olarak ekleyeceğim.


İlginç olan iddialardan biri, bu kavramın "Satranç Türk" ten türemiş olabileceğidir.

1769'da Wolfgang von Kempelen tarafından dünyanın ilk mekanik satranç robotu inşa edilir. Robot bir Türk'tür ve tek başına satranç oynar. Ancak bu makinenin içinde bir insanın saklı olduğu ve bu şekilde "insanların yanıltıldığı" suçlamaları gecikmez.

Her ne kadar kesinleşmemiş olsa bile, bu konuda çok fazla resim, çizim ve karikatür mevcuttur. (Bkz. aşağıdaki ikinci link.)


Sonraları "einen Türken stellen" deyimi, yani "insanları aldatma, bir şeyi yutturma" olarak tercüme edilebilecek deyim Almanca'da yer eder. Daha çok askeri tarihle kaynaklandırılan bu deyim, Alman ordusunda generaliteye yaranmak için göstermelik, göz boyayan askeri manevralara ilişkin söylenir. Bu tip manevralar "Türk manevraları", ya da "einen Türken bauen" diye anılır.


Bilinen en güçlü son versiyon, tamamen Almanları ilgilendiren bir konudur. 1895`te Kuzey ve Doğu/Baltık denizlerini bağlayan kanalın açılış töreninde her ülkenin askeri gemisi geçerken, o ülkenin milli marşı çalınır. Osmanlı gemisi geçtiğinde, marşın notaları olmadığı için, orkestra improvize etmek zorunda kalır. Bir Alman halk şarkısı olan ve içinde bayrağa uygun olarak "ay" geçtiği için "Guter Mond, du gehst so stille" çalınır.


Bu fiilin nereden türeyebileceği, kökeni üzerine tartışma süredursun, şu anda da en entellektüel konuşmalarda bile sevilerek kullanılan bir sözcüktür "getürkt" sözcüğü.

Yıllar önce ilk duyduğumda çok içerlemiştim, halen de "aşağılama içerdiği için" rahatsız olurum...


Ancak;


Bilhassa yalanın, dolanın, sahteciliğin, hilenin, aldatmanın, üç kağıtçılığn, hırsızlığın, göz boyamanın taçlandığı günümüze -tabii sadece günümüz değil- baktığımda, bu fiilin boşuna çıkmamış olduğu fikri bende güçlenmekte...


"Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" - "Wo Rauch ist, ist auch Feuer." demişler... Siz ne dersiniz...?


Şeker bayramınızı kutluyorum. Umarım, şekerler "getürkt" değildir...




Das Verb türken ist ein umgangssprachlicher Ausdruck für vortäuschen, fälschen,[1] der oft als diskriminierend empfunden wird. Ein zeitgenössisches Wort mit ähnlicher, aber nicht identischer
Bedeutung, ist faken.

DE.WIKIPEDIA.ORG