Vardım öptüm mezar taşında adını
Nasıl başlasam söze
Son günü yılın her taraf buz içinde
Çıkışımız yola sevgi
Ve insan hakları içindi
Sevdalıydık özgürlüğe
Nasıl anlatayım sana
Ben çok ağladım yokluğuna
Ve utandım yavrusunu yitiren anaların yanında
Kuş gibi avladılar gelinlik giyemeyen
Ceylan bakışlı kızları
Yürüdüğü yolda ve yatağında
Kurşunladılar daha yirmisine varmayan gençleri
Kan aktı Dicle’ye ve Fırat’a
Ağladı gelinlerin çığlığıyla dağlar ve ovalar
Nasıl anlatayım sana
Biliyorum sende ağlıyorsun yıldızlar arasında
Yavrusunu yitiren analarla
Göğsüne basıyorsundur vurulmuş çocukların
Ve gençlerin saçlarından öpe öpe
Yıkıyorsundur gözyaşlarınla yaralarından
Akan kanı
Nasıl sana anlatayım gülüm sürerken bu savaş
Hükümdarken zalim
Yoksulluk mu kalktı İşsizlik mi bitti
Sona mı erdi dünyamızda savaş ve kaos
Durdu mu silah üretimi dünyamızda
Ne anlamı var yeni yılın
Ve nasıl kutlayalım yılbaşını
Ah gülüm sen konuşurdun çiçeklerle
Ağaçlarla, okşardın kuşların başını
Yavrularımızın saçını okşar gibi
Bombaladılar kentlerimizi köylerimizi
Yaktılar ormanlarımızı, tarladaki ekinimizi
Çiçeğe durmuş bahçelerimizi
Tüketiyorlar kuşların soyunu
Dokunamadık zalimin tahtına
Suçluyoruz bir birimizi
Ne anlamı var bu yılbaşındaki kutlamaların
Bağışla gülüm çaresizliğimi
Silemezsin akan gözyaşlarımı donuyor yanaklarımda…
31 Aralık 2016
Molla Demirel