‘’Futbol, bugün dünyada demokrasiden de meşhur ‘serbest piyasa ekonomisinden’de daha yaygın ve daha revaçta bir olgu. Bütçesi milyar dolarla ölçülüyor. Bu kadar güçlü ve popüler bir mecra da haliyle milliyetçilerin ve ırkçıların ilgisini çekiyor. Oysa futbol milliyetçiliğin/ırkçılığın değil, barış ve dayanışmanın hatta kalkınma ve gelişmenin de aracı olabilir.’’Ragıp Duran

Türk ırkçılaları, spordaki taşkınlığı nerede olursa olsun kendisini gösteriyorlar Çünkü ırkçılığın mayasında şiddet vardır. Irkçı düşünce tahammülsüz olur, kaba kuvvette beslenir. Türk ırkçıları sporun hangi dalın da olursa olsun niyetlerini şiddet kültüründe gösterirler. Basketbol karşılaşmasında Tofaş-Aris maçında, Tofaş’ın yenilmesine tahammül edemediklerinden dolayı, bu çirkinliklerini Bursa’da ki basketbol maçında gösterdiler. Sahayı çeşitli madde yağmuruna tuttular. Olaylar sonucu hakem maçı durduruyor ve seyircileri dışarı çıkmadığı süre içinde oyunu başlatmayacağını söylemişti. Türk seyircisinin saha dışarı çıkmasını bekledikten sonra oyunu tekrar başlatıyordu.


Türk milli takımı Macaristan’la oynadığı futbol karşılaşmasında 2-0 kazanması sonucu silahlar patlıyordu. Futbol kaşlışmalarında yendiği zaman da bir başka sevinç şiddeti ortalığı sarıyordu. Yapılan bu sevinç kutlamasında biri 11 aylık bebek olmak üzere iki çocuk öldürülüyor, 33 kişide yaralanıyordu. İstanbul- Paşabahçe’de evlerinin balkonunda annesinin kucağındayken açılan „ sevinç terör kurşunları 11 aylık Ömer Faruk’u başından yaralıyordu, Haydarpaşa Numune Hastanesinde kaldırılan Ömer Faruk burada yapılan müdahalelere rağmen kurtulamadı. Yeni bir terör dalgası yaratanlara şu ismi söylersek yerinde olacaktır „ ırkçı sevinç terörü“. Batman’da Aydınlıkevler ve Huzur mahallelerinde maç sonrası asker ve polislerin Türk Milli takımının galibileyetini kutlamak için açtıkları ateş sonucu 2 kişi yaralanıyordu. 3 yaçındaki Kübra Ipek ile 53 yaçındaki Ahmet Akar Diyarbakır Devlet hastahanesine kaldırılıyordu. Kübra Ipek kurtarılamayarak sevinç terörü kurbanı oluyordu.


Türkiye- Hollanda arasında oynanan maçtada ırkçı slogan atanlar, taşkınlıklarını Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde sokaklarda kürtlere karşı saldırıya geçerek gerçek kimliklerini sergiliyordu. Sözüm ona sevinç gösterileri yapanlar kürtlere saldırarak sevinç gösterileri yapıyorlardı. Tabi ırkçı saldırıları Türk medyası çarpıtarak Kürtlerin saldırdığını yazarak iki yüzlü bir tutum sergiliyordu. Arnhem kentinde sokaklarda klaksiyon çalarak, ellerinde Türk bayrakları turlayanlar kimlerdi, sağa sola ırkçı slogan atanlar kimlerdi? Türk milli takımının zaferini kutlayan Ülkücüler sağa sola saldırmıştır. Ve bundan dolayı 5 Ülkücü tutuklanmıştı. Tabi Türk medyası bu olayı bölücülere(Kürtlere) yüklemeyi bir görev bildiğinden suçlu Kürtler oluyordu. Kavgayı da „Türk bayrağına saldırı ile başladı“ diye yazıyordu.


- Dönemin Trabzonspor Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, futbolcusu Campbell için “Yamyam” sözcüğünü kullanmış, daha sonra “Ben onu espri mahiyetinde söyledim, niyetim ırkıçılık yapmak değildi” diyerek konuyu geçiştirmişti.

- 2008 yılı sezonu teknik direktör Samet Aybaba, Gençlerbirliği’nde Mısırlı oyuncusu El Saka’yla problemini basına aktarırken “Beni bir Arap’a tercih ettiler!” demişti.

- 2008 yılı sezonu Galatasaray-Sivas maçında Sivas’ın İsrailli oyuncusu Pini Balili aleyhine “Kahrolsun İsrail, o... ç. Balili” tezahüratı yapılmış, federasyon bu tezahüratı ırkçılık kapsamında görmemişti.

- Trabzonspor’un kimi maçlarında Bordo-Mavili tribünler Hrant Dink’in katili Ogün Samast’a sahip çıktığı gibi kimi taraftarlar, katilin cinayet günü kafasındaki ‘beyaz bere’yi bir sembol haline getirip maçlarda giymişti.

- 4 Şubat 2007’de oynanan Afyonkarahisarspor-Bozüyükspor maçında ev sahibi takım taraftarları maçta “Hepimiz Ogün’üz, hepimiz Türk’üz” tezahüratı yapmıştı.
Tribünlerde , Diyarbakırspor hatta tüm Diyarbakır’ı ve Diyarbakırlıları giderek bütün Kürtleri ‘terörist’ ya da ‘bölücü’ olarak itham eden sloganlar atılıyor, pankartlar asılıyordu. Irkçılar tarafından,sözlü taciz daha maç başlamadan, tören sırasında İstiklal Marşı’nın okunmasının hemen ardından başlatılıyordu. İstiklal Marşı’nın ilk iki dörtlüğünün hemen ardından sanki üçüncü kıta olarak ‘Şehitler Ölmez! Vatan Bölünmez! Kahrolsun PKK! Kahrolsun Kürtler’ sloganının atılması, milli bir dava haline gelmişti.


Galatasaray’ın Avrupa Kupaları maçlarında ırkçı gösteriler görülmektedir.. Özellikle Manchester United maçından sonra Türk ırkçıları spordan, sportif centilmenlik anlayışından uzaklaşarak açıkca çok bariz kendi ırkçı kişilik bozukluklarını sokaklarda göstermişlerdir. Mehter marşları eşliğinde kurt işaretleri yaparak PKK alehinde sloganlar atarak sözümona maç kutlaması yapıyorlardı. Bunların maçtan mı? Yoksa MHP’nin bir toplantısından mı çıkıyorlardı.Düşünün şöyle bir futbol maçı var. Ama ırkçılar futbol sahalarında kendi siyasal propaganlarını yapması çok olağan bir durum olacak. Bu ne demektir. Ne anlama gelmektedir.Bunun ırkçılıktan başka bir izahı olabilir mi?

Avrupa’da bu gibi durumları yapanlar Neo-Nazilerdir.. Avusturya’da Neo-Naziler Rapid futbol takımını destekliyorlar. Ve bu desteklerinide açıkca ifade ediyorlar. Nazi işgali döneminde şampiyon olan Rapid’in o günkü paralasını maçlarda söylüyorlar. Maçtan sonra sokaklarda yabancılar dışarı, pis yahudiler gaz odalarına vs sloganlar atıyorlar..

Devam edecek