Hapisten çıktıktan sonra 1988 yılında sürgüne gitmek zorunda kalan Gökhan Harmandalıoğlu 33 yıllık sürgün hayatının ardından Köln'de hayatını kaybetti. 20 Mart günü cenazesi Türkiye'de vasiyeti üzerine annesinin mezarı yanında toprağa verilirken, Köln'de 50 kişinin katıldığı bir anma toplantısı yapıldı.
Toplantıda hayat arkadaşının kısa konuşmasının ardından söz alan Enver Toksoy, Gökhan'ın 12 Eylül'den sonra gözaltına alındığında işkenceciler karşısındaki yaklaşık 100 gün süren büyük direnişini anlattı. Örgütünden ayrıldığı için Gökhan'a karşı açılan değersizleştirme kampanyasını ve kadir bilmezliği kınadı.
Ardından söz alan Atilla Keskin, Gökhan ile birlikte merkez düzeyde yer aldıkları örgütte ve 12 Eylül sonrasındaki gözaltındaki anılarını paylaştı.
Toplantıya Avrupa Sürgünler Meclisi'ni temsilen katılan Engin Erkiner, Gökhan Harmandalıoğlu'nun az görülen "yaratıcı sürgünlük" kategorisine girmesinden söz etti. Çok sayıda sürgünün aksine onun da politik biyografisinin Türkiye'den ayrılmasıyla sona ermediğini, Türkiye'de iken yaptıklarıyla idare etmeyi tercih etmediğini ve sürgünde ürettiğini belirtti.
Gökhan Harmandalıoğlu kitaplarının yanı sıra gazetelerde makaleler yazmış ve önemli dökümanter filmler hazırlamıştı.
Sürgünde de yaratmayı sürdürmüştü.
Sürgündeki devrimciler arasındaki bitmeyen çelişkiler, yıpratmalar bize özgü değildir, hangi ülkeden olursa olsun bütün sürgünlerin tarihinde bulunur.
E.H. Carr’ın kitabı Romantik Sürgünler’de aralarında Herzen ve Bakunin’in de bulunduğu ilk Rus sürgünler arasındaki ilişkiler de benzerdir. Değişik kitaplara konu olan Nazilerden kaçmak zorunda kalanların, İspanya iç savaşı kaybedince İspanya’yı terk etmek zorunda kalan cumhuriyetçiler ve sosyalistlerin de yaşadıkları bizimkinden çok farklı değildir. Yeni bir hayat kurmak, çok şeye baştan başlamak zorunda kalmak insanları özellikle hırçınlaştırmakta ve buna ayrılınmak zorunda kalınan ülkede yaşanan ve bir bölümü unutulmuş olan çelişkiler de güçlendirilerek eklenmektedir.
Sonuçta yaşanılan çelişkiler ne olursa olsun üretilen kalmaktadır.
Kişi hayattan ayrılır, ürettikleri kalır.