Sevgili okuyucular,

Rol çalarak, Sosyal demokrat olunmaz! CHP, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurmayları başkalarından rol çalarak kendilerini ikame etme uğraşı içindedirler.

Kürt sorununda tartışmaların ülke gündemini belirlediğini kabullenmek durumundayız. Kürt sorununun çözümüne ilişkin, tartışmaların yoğunlaştığı günümüzde, CHP’de kendine ‘ulusalcı’ diyen damarın, ‘milliyetçilik’ duyguları kabarmaya başladı.

CHP’nin, ‘milliyetçi’ olması veya ulusalcı kanadın iddiasına bakılırsa, ’Atatürk milliyetçiliği’ olarak ifade edilen realite ırkçılıktır. Peki, O zaman, MHP’nin sahiplendiği, ‘milliyetçilik’ ‘Atatürk milliyetçiliği’ arasında ne fark var. Bu gerçeği açıklasalar da, bizlerde öğrenmek durumunda ‘kalsak’ derim.

Hâkim ulus Milliyetçiliği, Ulusalcılığı, Nasyonalizmi içini nasıl doldurulursa, doldurulmaya çalışılsın, özünde aynı kapıya çıkmaktadır. Bir ülkede hâkim ulus milliyetçiliği varsa, başka ulusları küçümsüyor ve kendini üstün görüyorsa, öz itibari ile ırkçı ve faşizan ideolojik zemine tekabül etmektedir.

Hâkim ulus milliyetçileri, sürekli olarak kendilerinin, kendi ulusal çıkarlarının, toplumsal çıkarlardan her zaman önde olduğunu ifade ede gelmiştir. Bütün bu gerekçeleri ileri sürerken ise toplumun çıkarlarının esasını oluşturduğunu iddia etmekten çekinmemektedirler.

Hâkim ulus milliyetçiliği, ülkenin çıkarlarının ancak kendi ulusal çıkarlarıyla bütünlük arz ettiğinde her şeyin yolunda gideceğinin ileri sürmesi bir vaka olarak sürekli önümüzde durmaktadır

Hâkim ulus milliyetçiliği, bulunduğu coğrafyada farklılıkları yok sayarsa, kendine benzemeyen millet ve milli azınlıkları kendisine benzetme çabalarına girerse, yani asimile etmek için uğraş verirse, farklılıkları zenginlik kabul ederek, onlarla eşit koşullarda yaşamayı ret eder ve inkârcılığı esas alırsa, bu ‘milliyetçilik’ ırkçı, şövenist faşizan bir zihniyetin tezahürü demektir.
Böyle bir ‘milliyetçilik’ yurtseverlik, vatanseverlik olarak adlandırılamaz. İsmini, ‘kuvayı milliye de’ koysalar gerçekler değişmez.

MHP tamda bu noktada yerini belirlemiş, ırkçı ve faşizan pozisyon almış durumdadır. Kürt sorununda bulunduğu pozisyonda, kendini varlık gerekçesi ile konumlandırmaktan da, çekinmemektedir.

 Bu durumda, CHP’nin ulusalcı kanadının, MHP’den rol çalmaya soyunması aslında kabul edilir bir durum değildir. MHP yeterince bu rolü üstlenmiş ve yerine getirmektedir.

CHP içindeki kendini ‘ulusalcı damar’ olarak adlandıran, ekibin yanıldığı bir nokta daha vardır. MHP tabanında oy aşırma uğraşıdır. MHP tabanından, kendini ‘Türk milliyetçisi’ olarak adlandıranların, aslı dururken, rol çalanlara oy vermelerini beklemek, politika da öngörüsüzlük demektir.

CHP içinde artık bir ayrışmanın yaşanmasının zamanı gelmiştir. Gerçekten Sosyal Demokrat çizgide olanlarla, bugün bunların ayağına çelme takmak isteyen, kendilerine ‘ulusalcı’ diyen gerici, ırkçı kesim arasında bir ayrışma yaşanmalıdır.

Geniş yığınların, ‘umut’ beklediği ve destek verdiği CHP yeniden devlet aklının hâkim olduğu bir parti olabilir. Bu ise geniş kitlelerin, ‘umutlarının’ ‘ulusalcı damar’ tarafından ortadan kaldırılmasını sağlar.

Bu gerçeklik ise, CHP’nin, yeniden Baykal politikası ile tümüyle kuşatılacağı ve bulunduğu pozisyondan daha geri bir seviyeye çekileceği anlamına gelmektedir.

CHP içindeki sol yenilikçi güçlerin görmesi gereken tehlike, CHP’nin devlet aklı ile hareket etmesi ve politik argümanlarını buna uygun belirlemesidir.

Bir gerçek tarafımızdan ve kamuoyunca bilinmektedir. CHP Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu iradesinin bir partisidir. Bu nedenle devlet aklı aslında kurucu iradenin aklıdır. Ama yenilikçi, sol kanat devlet aklından uzaklaşması için gereken çabayı göstermelidir. Gerekirse ayrışmayı da göze almalıdır.

Yenilikçi, sol kanat devlet aklıyla hesaplaşmayı önüne görev olarak koymalıdır. Bu nokta da, CHP’nin, MHP ve farklı ırkçı parti ve kurumlardan rol çalma çabalarına da,  son verilmesinin sağlanması gerekmektedir.

Başka ırkçı ve faşist parti ve kurumlardan rol çalmak, CHP' ye, hiç bir şey kazandırmayacaktır. Rol çalmakla kazanacağı bir tek şey vardır. ‘sosyal demokrat’ olma iddiası da, suya düşmüş olacaktır.

 28.02.13