Sevgili okurlarım!.

Bugün sizlerle daha derin düşünüp biraz felsefe yapmak istiyorum, sahi dünyamız yöneten ve yönetilenler üzerinden tarif edecek olursak, leş yiyen „AKBABALAR!.“ yani GEİR'LERİN!. Hüküm sürdüğünü daha iyi görür anlarız diye bu başlığı attım.

1-) Afrikada ölmek üzere olan o çocuğun başındaki bekleyen leş yiyen Akbaba'nın Fotoğrafı hiç uzağa gitmeye gerek olmadan yüz yılın fotoğrafı olduğu gibi, gelecek yüz yıllarında fotoğrafı olarak zihinlerde hep ama hep kalacaktır.. Ümit Yaşar Oğuzcan! Bir şiirinde; „Yükselmek; yükselmek omuzlarında ezilenlerin der!.“ Dünya ezen ve ezilenlerin dünyasıdır, bir mafya düzenidir, kim daha güçlü kim güçsüz ve üstelikte bu soygun düzeni malesef beni en fazla üzen dini, Allahıda siyasete sokup insanları soyma düzenidir.. Yaşar Nuri Öztürk hocamız kitap yapmış Allah ile kandırmak.. Dini siyasete sokmuşlar Allah adını kullanarak tertemiz inanmış müslüman kardeşlerimizi soymak.. Hemde nasıl milyon Dolarlar, milyon Eurolarla.. Bugünkü tarihli Hürriyet'te „Bilgin Gökberk'in!. KILIF!.“ Başlıklı bir yazısı var, okumanızı tavsiye ederim.. Bundan bir iki hafta önceydi gene facebook sayfamda yazmıştım, „Akp yöneticileri hepsi Belediye kökenli ve İmam Hatipli diye, çünkü bu işi iyi bilirler alt yapıdan yetişmişler çalmadan önce kılıf'ı dikmek hünerdir diye..

Sevgili okurlarım!.

Bakınız; sizlerde görmüşsünüzdür bazı belgesellerde Afrika'nın yaşayan canlıları arasında av olarak yakalanmış Zebranın başında Arslanlar, Geierler yani Akbabalar ve kara iri leş kargaları vardır.. hepsi nasibinin peşine düşmüş koparabildiği kadar koparacaktır, bu iş nasip işidir, meselâ bizim Ülkemizin baş Akbabası, „BOŞ BAKAN!.“ dır. Diğerleri diğer bakanlar yandaşları, her birisi görevini yapacak, kargalara birşeyler sunacaklardır.. Kargalarda kim mi diyeceksiniz? İllerdeki teşkilatları, partililer, Devleti yatırmışlar av olmuş Zebra gibi  parça parça eder her birisi afiyetle yerler.. Bilirim soracaksınız şimdi pekiyi bu soygun nasıl olur? Bu soygun önceden kararlaştırılır meselâ İstanbula hava meydanı yapılıyor şimdi gidin bir sorun o çevre üç yıl evvelinden bu yandaşlar tarafından parsellenmiştir, Araştırma yapınız.. Meselâ Boğaza bir köprü daha yapılacak güzergahı bellidir gene yandaşların'ın orada yatırımlarını göreceksiniz.. Mütahitleri bellidir, işte o Kargalar, yeşil kağıt, Bedava kömür, makarna, nohut, kuru fasulya'ya ülkesini satanlar O  leşlerden beslenirler.. Şimdi anladınız mı? Neden „AKP!.“ nin hep kazandığını, artarak kazandığını? Bunlar aralarında şifre ile konuşurlar, meselâ bundan on yıl evvel bugün yaptıklarını o gün düşündüklerinde, bunların dedeleri Prof. Ünvanlı „ERBAKAN HOCA!.“ Hop hop diyerek, Kadayıfın altı kızarmadı daha bekleyiniz dememiş midir? Şimdimi kadayıf pişti afiet şeker olsun demek kaldı hepimize..

2-) Sevgili Okurlarım!. Düzen bu düzendir Mafya!. Yani soygun düzenidir.. Bazen aralarında çatışırlar, içte olduğu kadar dıştada bunlara hükmeden Başka Mafya „BOSLARI!.“ Meselâ „AMERİKA! RUSYA! ÇİN!.“ Bunlara yol verdiği müddetçe ancak birbirlerini yiyecekler, Silah ticareti, Petrol ticareti, yani Emperyâlizm!. Bunlara müsade verdiği kadar bunlar sadece bölgelerinde, kardeşi kardeşe düşman edip devleti parçalamada, aldıkları emir komuta zinciri altında görev yapacaklardır.. Aksi halde „SOPAYI!.“ ben gibi herkes görmüştür tabii'ki Sahibide.. Taşaron firma olmak kolay değildir öyle.

 

3-) Sevgili Okurlarım!. Şimdi soruyorum size Kapalı kapılar ardında başabaş konuşarak ne sözler verilmiştirde? O sopa gösterildi, Bilen var mı hiç? Bakınız Obama! İlk seçildiğinde ilk ziyaretini Türkiyeye yaptı ben o sene kendisine  üç adet mektup yolladım tahahütlü posta ile,  Beyaz Saraya sizlerlede paylaşacağım fakat o yazıları Facebook'a yüklemeyi bilmiyorum. Hoş geldin Obama! Dünyamıza umutsun ama dünyada yeteri kadar dirayetli lider var mı? Diye sormuştum.. Cevap almış değilim, vereceğinede umudum yok.. Çünkü ne kadar iyi niyetli olursan ol Devletin çizmiş olduğu yola uyacaksın demiştim.. Şimdi bizim şu Boş Bakanımız varya hani hergün birşeyler konuşuyor, çevresi konuşuyor, bakanları konuşuyor, Esad kardeşinle! Can ciğer olmuştun iki yıl önce bugün baş düşman oldunuz.. Bu kadar tutarsız politika olur mu? Nasıl diyordunuz üç saatte Şam'a ineriz.. İnde görelim dünyada görsün.. Şimdi Esad! Vuıruyor, zehirli gaz korkusu sarmış hepimizi ya gaz atarsa? Atar mı atar gözü dönmüş  ölüme giden bir insan ben giderken birkaç kişide yanımda götüreyim demez mi? Şimdi çıkmışsın mart kedileri gibi miyav miyav diyor Avrupa'dan, Amerika vermedi bak Petriot arıyorsun.. Gazeteler yazdı  Esad'a muhalif askerleri Türkiye'de  barınıyor, aylık bile veriyormuşsunuz, Silahı siz veriyorsunuz bütün dünya basını yazıyor, suudi Arabistan ve katar! Sebep mi, mezhep kavgası senin bunu desteklemeğe veya bu işin içinde olmana neydi sebep? Nasıl diyordun „Yurtda sulh, cihanda sulh!“ birileri demiş ama kim o birileri? Sen kimsin ki „ATATÜRK'E!“ birileri diyorsun?  Şimdi soruyorum! Ülkemin demirbaşı olan devletin malını kimlere, hangi yabancılara kaça pazarladın, Topladığın para elli milyar dolar değil, tekrar yerine bir trilyon dolara koyabilirmisin? Halkta para çok diyorlar, halk zengin diyorlar, zengin olanlar o peşini bırakmayan leş kargaları bunu bil, fakir fukara gene yoksul, namussuz adamlar namuslu müslümanları soydular.. Onların evlâtları o her gün gelen şehit cenazeleri.. Onlar uyandıkları gün ancak benim güzel ülkem bu musibetten kurtulacaktır diyorum.. senin ipini gene sana inanarak işin başına getiren gerçek müslüman kardeşlerim çekecektir diyorum..

4-) Komşumuz Yunanistan! Battı iflas etti diyorlar, doğrudur.. Bugün ellerinde 1200 tane ada var, 100 adayı satsalar ne borçları kalır nede sıkıntı.. sattırın bakalım! Orada Vatanına bağlı insanlar görüyorum, Satamazsın.. bizde öyle mi Halkım uyuşmuş, uyuyor.. hani Temel demiş ya geçenlerde yazmıştım sayfamda.. Sokaktan bir hanım alıp  Otele gitmişler, uğraş uğraşmış bir türlü küçük temel uyanmamış.. şöyle başına bir fiske vurmuş Hoyy kaldür kafayı, hele bir pak, gör oki Fadimedir gene uyursun demiş.. şimdi benim halkımda dalmış uykuya kafayı bile kaldırmıyor.. üzgünüm ama malesef, malesef diyorum.. Devam edecektir.. Sevgilerimi sunuyorum..                

 7. 12. 2012 –