Sevgili okurlarım!.
Bakınız bir önceki yazım Avrupa Postası gazetemizde yayınlandıktan sonra hemen üç gün içinde üçyüz kişi tarafından okunuyorsa şunu anladım ki demek bir ihtiyaç var.
Günümüzde gerek gazetelerde köşe yazarları ve görsel yayında ya bu işin öğretici yönü gösterilmiyor yada bilinmiyor diye düşündüm. Aslında günümüzde futbol her zaman söylüyorum bir endüstri, bir ekmek kapısı, genç nesle bunları anlatıp öğreteceksiniz ki karşılığında bir şeyler bulalım.
Seviyesiz yayınlar kavgaya dönüşen hakaretler, siyasette de böyle oldu malesef, üzülüyor neden biz böyle olduk diyorum. Hani “HANİ BALIK BAŞTAN KOKARMIŞ!.” Denen bir atasözümüz vardır ya işte baş koktu. Alın Meclisi koyun bir kenara, bu kadar seviyesiz, bu kadar can alıcı, kırıcı konuşmalar, sataşmalar, hakaretler, halk neyi görüyorsa oda onu yapmak peşine düşüyor. Öncelikle özümüz çalındı elimizden ne kaldı ki, ne veriyoruz neyi isteyeceğiz?
Anne, baba, saygı, sevgi, şevkat, büyük, küçük, tükendi herşeyler. “BEN; VAR ARTIK!.” Ben herşey bende olsun, benim olsun, ben herşeyi bilirim felsefesi malesef gelinen ortam bu ortamdır, kimse hakkına razı değil, ben bu işe lâyikmiyim? Değilmiyim? Bu düşünce kalmamış, kayırma düzeni, “HIDIRLAR BİZE, BİZ HIDIRLARA!.” Yani ben senin adamını işe aldım sende benim adamımı al soytarılığıdır bu günkü gelinen düzen. Kimse kimseyi kandırmasın. Kalite yok işi bilen insanlar zaten aç geziyorlar illaki taraf olacaksın yan, yandaş olacaksın ki sanada bir avuç yal koyacaklar çanağına. Bugün benim bu güzel ülkem A – Z ye kadar bozuk bir düzen içinde yönetiliyor, doğruyu söyleyenler, vatanseverler hapisteler sizler daha ne bekliyorsunuz ki?
Aslında umut diye geldiler ülkeyi nereden nerelere getirdiler.. İş futbola gelince Fenerbahçe Başkan Aziz Yıldırım! ALEX’İ kovduğu zaman ben faceboock sayfamda yazmıştım, hayatının en büyük yanlışını yaptın bundan sonra Alex! Zaten durmaz gider ama bu taraftar seni ve hocayı daha orada tutmaz demiştim. Aziz başkan her ihanetin birde bedeli vardır, ödetirler adama. Tekrar yazıyorum Alex! Futbolunu bir yana koy, İnsan gibi insandı genç nesle ders olarak okutulacak bir insanı sen kapıya koyarsan, senide hiç çekinmeden kapıya koyarlar demiştim.
Dün Aykut hocayı kovduğunu söyledin aslında getirmen de yanlıştı zaten, nedenine gelince bugün ülkemizdeki antrenör, teknik adamlarımız malesef kendilerini yenileme olanağı bulamamışlar, hala eski iptidai yöntemlerle sadece Türkiye içinde antrenörler. Mustafa Denizlide bu, Fatih Terimde budur. Bakmayın siz öyle atıp tuttuklarına Eğer büyük takım, Dünya takımı yapmak istiyorsan, o takımı yönetecek hocalar almak mecburiyetin vardır, yıldız futbolcu önce hocasından bir şeyler görmek öğrenmek ister, eğer hocada o yoksa, dağarcığı boşsa ki o iş orada kopar, bakın Fatih hocada yolcudur, bir bahane bulup kendisi kaçacaktır. Bir not olarak yazınız bir kenara diyorum..
Bu bahsini ettiğim hocalar kendilerini çok iyi kamufle adip saklanmasını biliyorlar. Yeri gelmişken yazayım; Mustafa Denizli, Ertuğrul Sağlam hocanın hazır Beşiktaşına Rüzgâr gibi koştuda geldi, Yusuf’u yanına alıp takım şampiyon oldu. Başkan Yıldırım Demirörenin ricasına rağmen bahane uydurup neden kaçtı? Çünkü dağarcığı boş, bombası patlayacaktı. Sevgili okurlarım! Bilmiyorum belki biraz kırıcı yazıyorum diyenler olur, fakat işin gerçeği budur.. hepinizi sevgi ve saygıyla kucaklıyor bir başka yazımda tekrar sizlerle olmayı diliyorum. Sevgiyle kalınız diyorum..