Sevgili okuyucular,

Korku, insana özgüdür. Kim diyorsa ki, ben korkmuyorum, aslında kendini aldatıyor. İnsanlar birçok nedenle korkarlar. Korku, insani bir duygudur. Ama aynı zamanda, insanlar korkularını yenmek için, birçok yöntemlere başvururlar. Bunlardan bir tanesi de, ‘mezarlıktan geçerken ıslık çalmadır.

Halklarımız arasında özgünleşmiş olan bir deyim vardır. İnsanlar korkularını yenerken başvurdukları en önemlisinin, ‘mezarlıktan geçerken, ıslık çalma’ yöntemine başvururlar. Bu yöntem kendi korkusunu yenmek için başvurduğu yöntemdir.

Halklarımız arasındaki, bu özgün deyim, bugün Türkiye devletini yönetenler için, ‘cukka’ diyerek, tamda yerine oturmaktadır. İktidar erkini gasp eden AKP devleti, bu devletten nemalanan, haramiler korkularını yenmek için akıl almaz oyunlara başvurmaktadırlar.

Türkiye cumhuriyeti, AKP devleti, kurmayları, gasp ederek oturdukları koltuklarının sallandığını hissetmektedirler. 12 yıllık saltanatları dönemince, halklarımıza çektirdikleri acılar, işkenceler, gencecik çocuklarımızı katletmeleri, artık toplumsal katmanlarda isyanı, yeter artık, saltanatınız başına yıkılsın noktasına getirmiştir.

AKP devletinin, yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesat karıştırarak, kamu mallarını talan etme, yoluyla katlanan yeşil sermayelerini kanla yoğurarak, büyütmek ve kartopu gibi yuvarlamak çabası, saltanatlarının sonunu getirmiştir.

Kürtleri, asimile etmek için, her türden hilekârlığa başvuran, AKP devleti, artık hilekârlıklarının beş para etmediğini görebilmektedirler. Kobani gerçekliği, AKP devletini, perişanlatmıştır. Uluslar arası alanda yalnızlaştırmıştır. İtibarsızlaştırmıştır. Hamaset gösterisi yapmakla meşgul duruma getirmiştir.

Alevileri, farklı inanç topluluklarını, kendi kimliklerinden koparmak, asimilasyonu hızlandırmak için gereken, ‘özen’ gösterilmektedir. Başta ötekileştirme olmak üzere, gerekirse Alevi gençlerini fiziksel olarak ortadan kaldırmak için gereken, ‘çaba’ harcanmaktadır. Akıl almaz gerekçelere sığınarak, 14 yaşındaki Berkin Elvan’ı, dahi ‘terörist’ ilan etme cüretini göstermekten çekinmemektedirler.

Taksim Gezi direnişi, AKP devletinin, yeşil sermaye çevrelerinin, soygun ve talan etme çabalarına, kanallarına, tıpa tıkamıştır. Bu nedenlerden ki, gencecik Alevi çocuklarını katlettiler. Soma, Ermenek katliamları, madenci cinayetleri, öksüz kalan çocuklar, yaşam savaşı veren aileler, toplum vicdanı, AKP devletinin zor durumda bırakmıştır. AKP devleti, bu gelişmeler karşısın da, paniklemektedir.

Doğal hayatı koruma, yeşil alanı yok etme, zeytinlikleri katlederek, bu halkı yıldıramazsınız. Bu alanlarda, kendinize mezarlık yeri dahi bulamaz duruma geldiniz. Kendileri dışında herkesi, başkalaştıran, hatta düşman göstererek kamplaştıran, politikaları, gelinen aşamada iflas etmiştir.

Kendilerini bu iflastan kurtarmak için yeni, oyunlar ve hilekârlıklar peşindedir. Bu nedenle hilekârlıklarına, yeni ayak oyunlarına başvurmaya hazırlanmaktadır. Nede olsa, Osmanlının torunu olduklarını, Yavuz’u, takip ettiklerini, her fırsatta dile getiren, AKP devleti, R.T. Erdoğan, A. Davutoğlu, atalarından devir aldıkları, ‘Osmanlı da, oyun bitmez’ deyimine uygun davranmayı ihmal etmemektedirler.

‘Mezarlıktan geçerken, ıslık çalmak’!

AKP devleti, kurmayları, R.T. Erdoğan, A. Davutoğlu, korkmaktadırlar. Korkularını yenmek için, ‘ıslık çalmak’ için, kendince çaba harcamaktadırlar. Ama korkunun ecele faydası yoktur.

Kürt sorununda, ‘çözümü durdururuz’ ‘kamu düzeni sağlanmalıdır’ vb. açıklamalar, korkunun boyutlarını gözler önüne sermektedir. Kürt sorununu, rol alan aktörleri, ‘dizayn etmek’ kontrol altına alarak, ‘yola getirmek’ getiremezsellerde, ‘etkisiz kılmak’ çabaları, korkunun ürünüdür.

Bir yandan, ‘din derslerinin zorunlu olmasında, ‘ısrar’ edeceksin, Yavuz’dan, ‘feyiz’ aldığını, ‘gururlanarak’ ilan edeceksin, diğer yandan, Hace Bektaş, aşure etkinliklerine, ‘katılıp’ Alevilere yapılan haksızlıklardan, ‘dem’ vuracaksın. Dersimden, katliamlardan her fırsatta ‘dem’ vuracaksın, ama hala dersim katliamında, boğazlanarak katledilen, seyitlerin mezarı konusunda bir bilgi vermeyeceksin.

Aleviler, Dersimliler, nasıl inanacaklar yalanlarınıza, hilelerinize? Çünkü bu katliamın sorumluları arasındasınız. Yemezler, Davutoğlu! Başbakan, inandırıcı değilsiniz! Sadece kendi korkularınızı yenmek için, mezarlıktan geçerken, ‘ıslık çalan’ adama benzemektesiniz!

Bu korkularınız, yaptıklarınızın, adaletsizliğinizin, hukuksuzluğunuzun, sömürü ve baskı üzerine kurulmuş saltanatınızın yıkılmasını engelleyemeyecektir.

Sizleri görkemli, ‘itibar’ sağladığını sandığınız, kaç’ak saray’larınızda, kurtaramayacak!

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

10 Kasım 2014

Face:aliekber.pektas

Twitter: @AliekberP