İzmir deyince akla hemen direnişin, laikliğin, modernizmin adı geliyor ya, acaba gerçekten öyle mi?
İzmir'in en büyük caddesinin, merkez caddesinin adı Talat Paşa Bulvarı.
Malum Talat Paşa Panislamizm (tüm Dünya müslümanlarını Halife etrafında toparlayıp birleştirme) hayali uğruna Osmanlı imparatorluğunu yıkan, Koca imparatorluğu Çorum ile Ankara arasına sıkıştırma başarısını göstermiş bir siyaset- devlet adamıydı, yani Tayyib'i bugüne getiren İslam Birliği yolunu 100 yıl önce döşeyen adam. Alman Boyunduruğuna kendini layık görmüş Türk-İslamcı İttihat Terakki Partisinin lideri. Bu hayalperest adam Alman emperyalizminin savaş planlarına uygun olarak, ülkeyi gayımüslümlerden temizleyip, yekpare sünni müslüman bir ülke haline getirmeyi başarmıştı.
Sonuçta Osmanlı Devletinin mahkemesi onu kendi halkını katletmekten suçlu buldu ve hakkında idam kararı verdi, o da mahkeme sonuçlanmadan bir Alman gemisiyle kaçtı.
Talat Paşa Alman gemisiyle kaçtı,
Halife Sultan İngiliz gemisiyle kaçtı.
Talat Paşa, Davutoğlu gibi, islam Birliğini sağlayıp Sultan'ı Dünya lideri yapmak istiyordu, devleti batırdı.
Devletin batması bir yana, ülke en az 5 milyon evladını kaybetti.
Buraya kadar tamam, da...
Atatürkçü İzmir Talat Paşa sevgisiyle nereye kadar Tayyib'e karşıymış gibi durabilir, emin değilim. Bakmayın İzmir'in çıkardığı gürültüye, aslında mıymıy bir şehir, ne kokar ne bulaşır. İzmirlilerin Talat Paşa tutkusu, son yıllara kadar çoğunlukla muhafazakar partileri seçmiş olmasında özürlü, şehircilikte halen ülkenin en bakımsız en çirkin şehirciliği, en köhne belediyecilik anlayışıyla arızalı.
Atatürk'ü cumhuriyeti kurduğu için seviyorsunuz, peki Talat Paşa'yı neyinden dolayı seviyorsunuz, böyle bir belediyeyi neyinden dolayı başınızda tutuyorsunuz?
İzmir'in gerçek ışığı 800 yıl önce Börklüce Mustafa tarafından yakılmış, sadece İzmir değil, Manisa, Aydın'ı da ayağa kaldırmıştı.
Börklüce Mustafa, tarihin gördüğü en modern, en ilerici devrim hareketini başlatmıştı, İzmir'in Apollo'dan sonraki, modern tarihe yön verecek marka ismi. Şimdiki yanansa o muazzam ateşten geriye kalan cılız bir mum alevi.
Devrimci İzmir sadece Börklüce'nin ateşiyle kalkar ayağa, işte o zaman sadece ülkeyi değil Dünya'yı da aydınlatır, o kudret orda gömülü.
Efelerin, Zeybeklerin İzmir'i nerde?
Börklüce adını bilen İzmir'li var mı?
Börklüce Mustafa adında bir küçük sokak var mı?
Tarihine, yani kendi ruhuna küsmüş bir İzmir var bugün.
Tayyip Sultan Talat Paşa'nın tarihi tekerrürü sayılır, Talat Türkçü İslamcıydı, Tayyip paracı-islamcı. Talat'ı en büyük bulvarın adıyla bayrak yaparak Tayyib'e direnilmez, inandırıcı olamaz. Bu nedenle İzmir'in şu anki cumhuriyetçiliği de, direnişçiliği de Kılıçdaroğlu'ndan öte olamaz.
Ama körfez Huma kuşunun yuvası. O kuş gömülü olduğu mağarasının zincirlerini kırıp çıkacak, sabahın seherinde, al güneşe doğru, Gündoğdu meydanında kanat çırpacak.
İşte o gün uzak değil.
Aşk ile.