Dünyadaki gelişmeler hepimizi derinden etkiliyor.
Sorunlar ve ihtiyaçlar sınır tanımıyor.
Engeller ve baskılar her yerde var.
İnsanlar belki de geçmişte hiç yaşamadığı kabusa doğru yoneliyor.

Sadece Korona Covid-19 virüsünden 1 milyon 200 bin insan yaşamını kaybetti.

"Almaya'da 10 bin kişi yaşamını kaybetti.
Aynı şekilde Türkiye'de de 10 bin insan yaşamıyor artık.
Ukrayna'da 7.400 insan yaşamını yitirdi. En son bir öğretmen artık yaşamıyor. Okullar tatil. Çalışanların ne yapacağı da belli değil. 
Okulda öğretmen, hastanede doktor, köyde çiftçi ölüyor. Hiç farketmiyor, hepimiz ölüyoruz." 
Bunları arkadaşımdan öğrendim.

Diğer bir arkadaş da bana yazıyor:

"Bütün gün hastalarla birlikteyim. Eve geldiğimde kimse ile görüşmek istemiyorum. Hasta mıyım? bilmiyorum. Heran ben de ölebilirim ve korkuyorum.
Ukrayna Avrupa'nın en yoksul ülkesi. Başkent Kiew'e 100 km uzaklıkta bir köyden yola çıksanız, başkente ancak 2 saatte ulaşıyorsunuz.
Köyde sokağın orta yerinde açık bir çöp yığını çöpler buraya toplanıyor, ya da herkes buraya ev çöpünü atıyor. Açık havada günlerce bekliyor çöpler. 
Hayvanlar ve insanlar gündüz çöplüğün yanında yaşıyor. Her gün göz göze evlerden çöp toplayan bir belediye örgütü ya da muhtarlık yok. Tahmin edersiniz ki dünyanın pekçok yeri bu durumda."

Almanya sokaklarında korona yasakları dorukta, sokaklarda maskesiz hareket etmek yasak. Buna karşı çıkanların sayısı gittikçe artıyor. Yasak teknikleri yerine çok daha sağlık tedbirlerine gerek var. Hatta korona testleri bedava olmalı. Herkes düzenli test olmalı değil mi?

Dünyanın en azgın emperyalist devleti ABD'de 230 bin insan yaşamını yitirdi. Bu o kadar güçsüz bir ülke yani. Esasen insanların yaşamına değer vermiyor ve çoğunluğu çalışanlar ve yoksul insanlar ölüyor.

Dünyayı kontrol etmek, ağır savaşlar organize etmek, atom bombası ile bikini adalarını yok etmek ve tüm tehditler, katliamlar ve sürekli tehditler işinin başında şimdi TRUMP var. Polisi ordusu ve beyaz para militer özel ordusu ile adeta Hitler'e özeniyor. Bu nedenle şimdi belki de hayatımızda yeni bir durum ile karşılaşmak için son 1 günümüz var. 3 Kasım'da (yarın)ABD'de seçim var. 

Elbette ne Demokratlar ne de Cumhuriyetçiler seçim tercihi olamaz. Seçim sonrası durumu fark edip ona göre hazırlanmak ve Amerika'daki yaşayan kardeşlerimizin de yardımına bulunduğumuz yerden koşmak gerekiyor. Aynı zamanda Trump'tan ilham alması muhtemel siyasilere karşı uyanık olmak gerekiyor. 

Bugünün dünyasında gerçekten kendi kaderimiz kendi elimizde ve herhangi bir devlette insanlığın problemlerini çözecek bir hükumetin varlığı saçma bir birşeydir. Problemleri çıkaran her defasında baştakiler, değil mi?

Elbette bu durum halkların ve genel olarak onlardan yana olmayan İnsanlığın birliği, partisi örgütü olmaksızın mümkün değildir. Bizim gerçekten büyük insanlığın birliğine ve kucaklaşmasına ve sevgisine ihtiyacımız var. Dünyanın tüm noktalarında o büyüklerden yana olmayan küçük insanların dostluğuna kardeşliğine ve sevgisine ihtiyacımız var. Sadece kendi çocuğunu seven biri nasıl çocuk sevebilir? Bütün çocukları sevelim.

Dünya üstünde yaşayan başka uluslardan kadın ve erkekleri sevmeyen yaşadığı ülkedeki insanları da sevemez. Bizim sınır tanımayan bir sevgi seline ihtiyacımız var. Dünyanın kurumuş geniş bozkırlarına hayat verecek ve şehirlerine taze ve temiz su. Ölenler ve acılarımız hepimizin ve herkesin anlamlı ve insancıl yaşamaya hakkı var. Ailemizden birinin ölümü de aynı şekilde başka bir aileden bir insanın ölümü de aynı şekilde üzücüdür. 

Dünyada bizler düşman kamplarda savaşan insanlar değiliz. Büyük devletlerin ve hatta küçük devletlerin kölesi, kuklası insanlar değiliz. Bizi kullanmalarına ve yanlış yönlendirmelerine keza kendi çıkarları için bizi ölmeye ve öldürtmeye yönlendirmelerine dur demeliyiz. 

Bu Amerika, Türkiye, Rusya, Ukrayna, Almanya, Fransa vb. ülkeler için de böyledir. 

Avrupa'nın doğusunda savaşta 15 bin insan yaşamını yitiriyor. Bu Ukrayna ve Rusya devletlerinin çatışması, önlenebilir. Fakat insanlığın düşmanları bu savaşın bitmesini istemiyor. 

Şimdi Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki savaş, Ukrayna ve Rusya desteğindeki ayrılıkçılar arasındaki savaş durmak bilmeksizin süruyor. Kendimizi asla o ya da bu cephede görmeden ancak insanlığın yüreği ile gözü ile olayları ve arkasındaki çıkarlarını anlayabiliriz. 

Böyle halklar arası düşmanlık tohumlarını yaygınlaştıran gerici savaşlara asla destek olmayalım, hep birlikte hayır diyelim ve kan dökülmesini önleyelim. Katliam ve savaşlara hayatın her alanında karşı çıkarak protesto edelim. İnsanlığı seversek daha yaşanılabilir bir dünya yaratabiliriz.