Bir „Gizlilik“ furyasıdır gidiyor.
Kimse kendine güvenip, „Aha açıyorum, istediğiniz kadar bakın“ diyemiyor.
Diktatör’e „Mal varlığını açıkla“ diyorlar, sızlanıyor:
„Vardı da yedik mi?“
Oysa açıklasa 11 yılda nasıl „başarılı“ çalışmalar yapıp, aile kasasını nasıl doldurduğunu gösterecek, herkes de „Helal olsun adama, çalıyor ama çalışıyor da“ diyecek.
Ama yok işte.
Adamın birikmiş bir kuruşu yok.
Oğullarının, kızlarının da yok.
Araziler, altınlar, yalılar, gemiler hep hikaye, hep iftira.
Kendi gizlisini açıklamayan diktatör kalkıyor meydanlarda bağırıyor:
„O Pensilvanya’daki adam var yaaaa, milyonları götürdü milyonlarıııı!“
Pensilvanya’daki adam gazetecileri çağırıyor, salaş bir yatak odası gösteriyor ve diyor ki:
„Aha burada yatıyorum. Zaten iki tane de ceketim var!“
Yok işte.
Adamın dünyanın her yerinde okulları, dersaneleri yok!
Milyonları hiç yok!
Asıl hırsız kim biliyor musunuz?
Türkiye halkı.
Çalıyor, çırpıyor, diktatöre, Pensilvanya’daki adama yüklüyorlar.
Zaten o adı “Muhalif” kendileri belirsiz partilerin yöneticileri de öyle.
Bir tanesi de ortaya çıkıp malını gösteremiyor.
“Aha, hepsi bu, isteyen varsa vermeyen namert” diyemiyorlar.
Niye?
Çünkü onlarda da mal yok zaten.
Fukaralıktan sefalet içinde sürünüyorlar.
Halk oy vermese açlıktan geberecekler.
Bir başka “Gizli” ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gösterdi kendini.
“Dışı açık, içi gizli fezleke!”
Kapağından bakıp için okuyabilecek derecede mahir olmanız gerekiyor.
Neden?
Çünkü “Devlet sırrı!”
Çünkü “Gizli!”
Hırsız, yolsuz bakan ve milletvekilleriyle ilgili gizli fezlekeler meclise gelmiş
Oturumu yöneten "Başkan" kılıklı adam demiş ki:
"FEZLEKELER GİZLİ, AÇAMAM!"
Bazı milletvekilleri bağırmışlar:
"AÇ, AÇ, AÇ, AÇMADAN OLMAZ!"
Başkan kılıklı adam diretmiş:
"AÇMAM, AÇAMAM, ÇOK DERİNDE!"
Milletvekilleri bağırmış:
"AÇMAZSAN NASIL GÖRECEĞİZ, İÇİNE NASIL GİRECEĞİZ!"
Başkan kılıklı adam içini çekmiş:
"KENARINDAN KÖŞESİNDEN GÖRSENİZ YETMEZ Mİ?"
Veeee, açılmayan fezlekelerle ilgili görüşmeler açık bir şekilde devam etmiş.
Gazeteciler akşam haberlerini yazmışlar:
„Mal açılmadığından değeri hakkında bir bilgi elde edilememiştir!“
Sonunda oylama yapıldı.
Fezlekelerin açık bir biçimde görüşülmesi “158 kabul oyuna karşı 259 ret oyu ile REDDEDİLDİ!”
Oylamadan sonra diktator dedi ki. “Bakın bugün fezleke ile ilgili tartışma istediler. Dert bugün bunu yapıp burdan netice alırlarsa son günlerde değerlendirebilir miyiz? Bizim arkadaşlarımız onlara gereken yanıtı verdiler.“
İşte gizlilik böyle oluyor. Açmıyorsun, kapalı kalıyor!
Halka silahsız külahsız, şiddetsiz, sivil bir eylem öneriyorum:
Herkes yazılı mal beyanında bulunsun ve bu beyanın altına “Ben mal varlığımı açıkladım, sıra sizde” diyerek TBMM’ne göndersin.
Yanıt alırlar mı?
Hiç sanmıyorum ama birilerinin rahatını huzurunu bozarlar en azından.
Düşündüm, taşındım, en iyisi ben uygar bir insan olarak kendi mal varlığımı açıklayayım dedim. Ne olur ne olur, hırsızlıktan yolsuzluktan, rüşvetten hakkımda dava falan açmaya kalkışabilirler.
Hem ne demişler?
„Yiğidin malı meydanda gerek!“
-Dünyanın hiç bir ülkesinde 1 metrekare toprağım yoktur!
-Villam, apartmanım, gecekondum yoktur!
-37 metrekarelik kiralık bir evde yaşıyorum!
-Otomobilim yoktur. Zaten ehliyetim de yoktur!
-Bisikletim yoktur, motosikletim hiç yoktur!
-Yazdığım 29 kitabım olsa da, bu kitaplardan bir kuruş gelirim yoktur!
-Bankada param yoktur!
-Bu yaşımda günde 10 saat çalışmazsam aç kalırım!
-İki tane kışlık ceketim var. Yazları ceket giyinmiyorum.
-Donlarımın hepsi 2-3 yaşındalar!
-Çalmadım, çırpmadım, kimsenin malına göz koymadım, ben masumum, masumum, masumum! (Mısır ‘Ölüler Kitabı’ndan alınmıştır.)
Gerçekte tüm Türkiye halkı yapmalı bunu.
Herkes “Gizlisini” açıklamalı.
O zaman kim hırsız, kim yolsuz hepimiz rahatlıkla öğrenebiliriz!
Bazen yolda, otobüste insanlara bakıyorum, ellerinde 500 Euroluk telefonlar, habire mesaj yazıyorlar.
Tiplerine bakıyorum?
Ayakkabıları 20 Euroluk, giysileri taş çatlasa 50-60 Euro.
Eeee, o zaman bu 500 Euroluk telefon nereden geliyor?
Çalıyorlar. İnanın çalıyorlar. Yada dolandırıcılık yapıyorlar. İş ve İşçi bulma Kurumu’nda 20 yıldır çalışan adam-kadın bisikletle işe geliyor, bir bakıyorsun bir mülteci, altında Mercedes..
Eeee, aylık 360 Euro sosyal yardımla nasıl oluyor bu?
Gizli!
İşte ne oluyorsa bu “Gizli”de oluyor.
Var mı bir gizliniz?
Bence açıklasanız daha iyi.
Çünkü birileri “İlle göreceğiz” diyerek merak ederler, gizlinize musallat olabilirler.
Rahatınız huzurunuz dağılır!