Türkiye'deki hükümet partisi AKP'nin baskın sünni egemen zihniyeti, toplumu susturmaya çalışması, bir yandan da Alevileri ötekileştirmesi hükümete karşı güvensizlik yaratmıştır.Hükümetin sorunlara demokratik çözüm getireceğine kimse inanmamaktadır. Başbakan'ın İstanbul Belediye Başkanıyken, 'cemevi cümbüş evidir' dediğini Aleviler unutmadı.
Devlet katı tekciliğiyle tutucu ama , AKP hükümeti de sünniliği öne çıkararak çoğulcu değil. Aslında temel sorun şu, toplumda farklı adacıklar ve bu adacıklarda yaşayan insanlar var. Eğer bu ülkede etnik ve inançsal sorunlar çözülecekse, çoğulcu bakabilen, herkesin haklarının savunulduğu bir algıyla çözülecek.
Bu gün Kürt demokratik hareketi Alevileri görmeden, ya da Aleviler Kürt demokratik hareketini görmeden bir gelişmenin sonuca ulaşması mümkün değil..Türkiye'nin sorunları hem çok büyük. hemde tarihsel olarak çok eski. Sorunlarımızın en eskisi, en acıklısı ve en kanlısı da Alevi sorunu.
Aleviler tam bin yıldır gizleniyorlar. Selçuklu döneminde de .600 yılık Osmanlı İmparatorluğu'nda da, 90 yılık Cumhuriyet' te de hep gizlendiler. Çünkü inançları ve kimlikleri yüzünden hep baskı gördüler, hakarete uğradılar, ezildiler, katledildiler.
Aleviler tarihsel süreç içinde sürekli yanlız kaldılar.. Aynı coğafyada yaşayan farklı inaçlar gerekse farklı ulus ve miliyetlerde ortak temelde yaşayanlardır. Egemen güçler tarafından Jenosid politikalarına maruz bırakıldılar, öyleyse bügün bu karede yer alan bütün mazlumları ortak eşitlik temelinde sorunlarına sahip çıkmak ve aynı mücadele içinde yer almak en temel görevlerinden bir tanesidir.
Mazlumların kendi hakları için ortak payda da şiddetle arzulanan bir olgu haline gelmiştir.. Gün, birlik mücadele ve dayanışma günüdür.
Herkesin artık elini taşın altına koyma günüdür.Tarih bu süreci önümüze koymuştur.