17 Eylül 1967’de 43 kişinin öldüğü Kayseri- Sivas maçından bu yana, onlarca yüzlerce maçta olaylar, yaralananlar, ölenlerle karşılaştık. Sporda Şiddeti Önleme adına mevcut yasamız olmasına karşın, saklanmaya devam ettik. Yüzleşmedik. “Görmek istemediğimiz, hâlimizdir”, gerçeğini kabullenemedik. Kavramları ters yüz ettik; tutku öfkeye, saygı nefrete, rakip düşmana, mücadele savaşa dönüştü. Endüstriyel oluşumu anlayamadan, suçlamaya başladık. Oysa çözüm çok da zor değil; kurallar/ yasalar/ cezalar istisnasız uygulanır, biraz ıstırap, sistemi temizler. Gerçekten sporsever olup, spor kültürüyle buluşmamız ise başlı başına ayrı bir konudur ve ne yazık ki bu anlayışla yakın dönem için ütopyadan da uzaktır. Dolayısıyla, iç kısır döngümüzden çıkıp, dünyada ne olduğuna bakalım arada, anlamaya çalışarak...
SERIE A’DAN DERSLER
Gianfranco Coppola, İtalyan bir meslektaş. Avrupa kupalarında can çekişen, İtalyanlara göreyse utanç içinde yaşanan süreci özetlemiş: Beş milyon lisanslı futbolcu, 1,5 milyon kulüp üyeliği ile Avrupa’da ikinci sırada. Higuain, Tevez, Mario Gomes gibi yıldızlar da var ama genel olarak kalite düşük. Dahası, yasalar, kulüplerin stat sahibi olmalarına izin vermiyor. Kulüp gelirlerinin üçte ikisi yayın haklarından elde ediliyor. Ciddi finans sıkıntısı içinde. İlk olarak İngilizler buna izin verdi. Stat isim haklarıyla başlayan farklı finans girdileri üretildi. Almanya, bu örneği izledi. Rus/ Körfez ülkeleri ve Asya kaynaklı yatırımcılar, İngiltere ve Fransa’yı tercih ediyor. Üstelik yeni şike iddiaları nedeniyle Dünya Kupası’ndan yasaklanma korkusu da yaşanıyor.
İtalya’nın dertleri, kısmen ya da bazı örneklerde bire bir bizimle de örtüşüyor. 2006’da yaşanan şike skandalı “Temiz Ayaklar” operasyonu ile büyük isimleri, (Juventus, Milan, Fiorentina,Lazio) cezalandırmaktan kaçınmadı. Sürecin devamı, İtalya’da silkinme getirmedi, durum ortada. Her fikir ve karar, sonucu doğru analiz edilerek alınmalı.
SOÇİ’NİN MADALYA BONUSLARI
Doping illetinin en önemli motivasyon kaynaklarından biri olarak, ödül yönetmeliğimiz hep konuşulur. Dünyayı şaşırtacak ödüller, sporcuları körleştirebiliyor. Yaşananlar da kamunun malumu. Bakın Soçi’deki Kış Olimpiyatı’nın ardından nasıl çarpıcı rakamlar çıkıyor:
Oyunları düzenlemek için, Karadeniz kıyısından, onlarca ötedeki dağ zirvelerine, her şeyi yenileyen, yollar, tüneller, metrolar, geleceği meçhul beş yıldızlı oteller inşa eden Rusya, 50 milyar dolarlık bir bütçeyi, en çok madalya toplayan ülke sıfatıyla geride bıraktı. 13 altın, 11 gümüş dokuz bronz madalya için verdiği ödül, toplam 5 milyon 802 bin dolar. Üç altın bir bronz kazanan Victor An, 387 bin dolar almış. Altın madalya kazanan sporculara Fransa 69 bin, Almanya 27 bin, Kore 56 bin dolar, İsviçre 45 bin dolar ödül belirlemiş. Araştırma, Dünya Spor Yazarları Birliği AIPS’e ait. Evler, cumhuriyet altınları, bir dolu bonus arasında, ne kadar sporcu ürettiğimiz, neyi teşvik ettiğimiz açık değil mi?
BARIŞ VE GELİŞİM İÇİN SPOR
Başlık 6 Nisan’da birincisi gerçekleşecek günün adı. Öneren Uluslararası Olimpiyat Komitesi, sahibi Birleşmiş Milletler. www.april6.org üzerinden iletişime geçilerek, ulusal, uluslararası organizasyonlarla, sporun bu amaçla kullanılabileceğini anlatmak. Dünyanın her köşesinde bir şeyler yapılıyor. Farklı branşlarda maçların yanısıra, Milano Maratonu’nda, fon oluşturmak için koşulacak; Pakistan, dart turnuvası yapacak. 2000’den beri iç savaş yaşayan Burundi pek çok branşta yarışlar düzenliyor; Hintliler, Kalküta’da ragbi turnuvasında buluşacak. Organizasyon, tüm Milli Olimpiyat Komiteleri, federasyonlar ve kulüplere açık. Bizden herhangi bir ses duyan var mı?