Türkiye Cumhuriyeti Devleti, AKP iktidarı Türk Silahlı Kuvvetleri, ÖSO Özgür Suriye Ordusu adı altında ne olduğu belirsiz çete organizasyonunu bir maşa olarak kullanarak Kuzey Suriye topraklarını , 'operasyon' adı altında işgal girişimini başlatmıştır.
AKP ve geleneksel devlet aklının esas amacı, kuzey Suriye topraklarından cani tecavüz çetesi İŞID mensuplarını sınırlarımızdan, 'uzaklaştırmak' veya tecavüzcü çete mensuplarıyla mücadele etmek, değildir. Olmadığını da, gerek uluslar arası kamuoyu ve gerek ülkemiz Türkiye kamuoyu yankından bilemektedir.
AKP iktidarı ve geleneksel devlet aklının, İŞID çetelerine karşı mücadele etmek ve bu çeteleri sindirmek, ortadan kaldırmak olsaydı. Her şeyden önce ülkemiz sınırları içinde binlerce uyuyan hücresi bulunan bu tecavüz çetelerine karşı, ülke zemininde gereken mücadeleyi özen göstererek verebilirdi.
Her gün biraz daha palazlanarak ülkemiz topraklarında yer edinen İŞID tecavüzcü çetelerinin, ülkemizin çeşitli kentlerinde, mahallelerinde, 'rahatça' organize olduklarını bilmeyen var mıdır? AKP kurmayları, 'bataklığı kurutmaktan' söz ediyorlar. Evet, Suriye toprakları, Orta Doğu toprakları bir kara batan bataklığını andırmaktadır. Bir gerçek daha vardır. Altını çizmede yarar var. Bu bataklığın oluşmasında ve genişleyerek bölge coğrafyasında yer edinmesinin sorumluluğun da, mevcut AKP devleti ve geleneksel devlet aklının da yer aldığını yadsıyamayız.
Peki, bataklığın oluşmasında sorumluluğu olanların bu bataklığı kurutmak için, kendi geçmişlerini sorgulamadan, bataklığı kurutmaları mümkün müdür? Peki, bataklığı, 'kurutmaya giderken' bataklıkta yer alan ve sivrisineklerin en katmerlisi olan, İŞID çetelerini yok etmek için bir başka çete gruplarına yaslanarak, 'bel bağlayarak' ÖSO gibi varlığın kendinden meçhul, geçmişi karanlık olan çetelere yaslanarak mümkün müdür?
ÖSO içinde yuvalananların çete organizasyonlarına yataklık eden ve alt yapı hazırlayan grupların yer aldığı bir çete organizasyonu değil midir? İŞID çeteleri kadar, gaddar ve cani olanlarla mı, bataklıktaki, sivrisineklerle mi, 'mücadele' edeceksiniz.(!)
Bu sefer, ÖSO içerisinde, ''öncü gruplar içinde 'türkmen tugayları'' varmış. Bu Türkmen tugayları, daha dün, esir aldıkları insanları farklı inançlarından dolayı, 'boğazlayan' vahşice katledenler değil midir? Bu çeteler, Rus pilotu esir alırken, paraşütle atlarken, yüzlerce kurşun yağdırarak katleden ve bunu da, 'marifetmiş' gibi sosyal medyadan Dünya'ya servis eden ve 'övünen' canilerden oluşmuyorlar mı?
Bugün kendine değişik sıfatlar takan, Suriye topraklarında her türden ahlaksızlıklara, katliamlara imza atan, tecavüzcü çete organizasyonları, ÖSO denen organizasyondan türemediler mi? Peki, bu kadar kirli bir maziye sahip olan, karanlık ilişkiler içinde kulaç atan bir organizasyon, Suriye topraklarına, halklarına nasıl bir, 'özgürlük' vaat edebilir?
Faşizm, barbarlık, insan boğazlamak, başka ülkelerin topraklarını, halklarının özveri ile yaratığı değerleri gasp edenler, 'özgürlük' vaat edebilir mi? Bugün, ÖSO gibi varlığı kendinden meçhul bir organizasyonun ve arkasında ki, güç odakları AKP devleti ve Geleneksel devlet aklının amacı Suriye topraklarına, 'özgürlük götürmek' ve Suriye halklarına gelecek vaat etmek değildir.
Amaç, AKP devleti ve geleneksel devlet aklının, daha öncede ilan edip ama ulaşamadıkları, ''Şam da emevi camiinde namaz kılmak'' için yola çıkıp, 'lokmalarının boğazlarında kalmasını' hazmedemediklerinden, tedirgin olmalarıdır. Suriye topraklarını işgal girişiminde bulunmaları bu nedenleri de, kapsamaktadır.
AKP devleti, geleneksel devlet aklı, ülkemizi yeni bir serüvenin içine sürüklemektedirler. Var olan Orta Doğu bataklığında kulaç atmak için yeni hamleler de bulunmuşlardır. AKP hükümeti, Türk Silahlı Kuvvetleri, ÖSO gibi çetelere dayanarak, adını, 'operasyon' koyarak, Suriye topraklarını işgal girişimi başlatmıştır. İşgal girişimine uğrayan bu toprakların gerçek sahipleri, binlerce yıldır burada bir arada yaşayan, Arap, Kürt, Türkmen, Ermeni, Dürzî, Nusayri vb. halkların kendileridir. Bu topraklarda, hangi nedenlerle olursa olsun, işgalci, yabancı güçlere, çete organizasyonlarına, Suriye'nin onurlu halkları geçit vermeyecektir.
AKP devleti ve geleneksel devlet aklı, Suriye topraklarında son dönemlerde, Suriye Demokratik Güçleri, SDG'nin başarılarını, kendi 'başarısızlıklarının' gerekçesi olarak görmektedir. SDG Suriye topraklarında, Suriye halklarına dayanarak Demokratik bir yönetim inşa etmekte, önemli başarılara imza atmıştır. İŞID gibi tecavüzcü cani çetelerini önemli derecede bozguna uğratmıştır.
SDG sadece, İŞID çetelerinin bozguna uğratmakla kalmamış, AKP devletinin arkasında olduğu, El Nusra gibi el Kaide bağlantılı çeteleri de püskürtmüştür. AKP devleti ve geleneksel devlet aklını tedirgin eden, Suriye topraklarını işgal girişimine, 'sevk eden' anlayışın temelinde bu gerçeklik yatmaktadır.
AKP devleti, Türk Ordu güçleri, çetelere dayanmaktan vazgeçmelidirler. Derhal Suriye topraklarından çıkmalıdırlar.
Bir sonraki yazımda buluşmak dilğiyle,
Pektas Aliekber 25 Agustos 2016