Anayasa değişikliği olarak sunulan, ülkede açık faşizme doğru yol almanın kapsını aralayan referandum, önümüzdeki Nisan ay'ının içinde yapılması muhtemeldir.
AKP devleti, Saray, MHP ve geleneksel devlet aklının ortak hareket ederek, TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisinden, Ocak ayı içinde bir oldu-bitti ve dayatmayla geçirilen, anayasanın 18 maddesini değiştirmeyi öngören referandum kararı, Cumhurbaşkanın R.T. Erdoğan'ın onayına sunulmak üzere sevk edildi.
Peki, bu anayasa değişikliği neden ve hangi sebeplerden dolayı, 'al-acele' TBMM den bir dayatma sonucu yasalaşması için gündeme getirildi. Bu realiteyi kavramak için, 7 Haziran 2015 seçimlerini ve sonuçlarını yeterince analiz edip kavramamızda yarar görmekteyim. 7 Haziran 2015 seçimlerine giden süreçte, Türkiye hâkim sınıflarını ve sermaye çevrelerini tedirgin eden bir sürecin yaşandığı gerçeği, iyi algılanmalıdır. Bugün yönetim erkini, ülke ekonomisini, kamu mallarını talan ederek elinde tutan, kendilerini, 'Anadolu sermayesi' olarak adlandıran ve AKP iktidarı sürecinde palazlanan ve geleneksel devletle masaya oturma, 'becerisi' gösteren İslami sermaye çevrelerinin içinde bulundukları durum yeterince analiz edilmelidir.
Bundan çıkacak sonuç şu gerçekleri gözlerimizin önüne sermektedir. Devletin, 'yeniden' yapılanması ve yapılanma sürecinde, 'Türk İslam' sentezinin esas alınması, yani Türk ve İslam olmayanların veya bunlara yakın düşünmeyenlere hayat hakkının tanınmaması, bugüne kadar yürütülen asimilasyon sürecinin gerekirse, 'kanlıda' olsa yürürlükte olmasına, 'özen' gösterilmesidir.
Konuya ilişkin koalisyon ortakları olanların, bugün sahneye çıkan Saray ve Bahçeli birlikteliği olduğu gerçeğini yakından görebilmekteyiz. Saray, Bahçeli ortaklığı, ülkemiz topraklarının, coğrafyamızın kadim halklarından ve uluslarından olan, Kürtlerin, 'yok sayılmasını' gerekirse her türden zor, 'kullanılarak' asimilasyonun gerçekleştirip tarih sahnesinden silinmesini öngörmektedir.
Bugün, Saray ve Bahçeli ortaklığına dayanan, 'Türk tipi' Cumhurbaşkanlığı' sistemi için yapılan anayasa değişikliği ve referandumun ana çerçevesi, Kürtlerin inkârı üzerine kurgulanmaktadır. Bu gerçeklikten yola çıktığımızda, Kürtlerin referandum oylamasında önemli rol üstleneceklerini, referandum sonuçlarını etkileyecekleri gerçeğini gözden kaçırmamalıyız.
AKP, Saray, MHP, Bahçeli ortaklığı bir yandan Kürt gerçekliğini inkâr üzerine kurgulanan iktidarlarını, diktatörlüklerini inşa etmeye uğraşırken, diğer yandan referandum da, sonuçları etkilemesi nedeniyle, Kürt oylarını değişik manipülasyonlarla hanelerine, 'katmayı' düşlemektedirler. Bu nedenle diyorum ki, Kürt oyları referandumun, ülkede faşizme giden yolu aralayan Saray, Bahçeli diktatörlüğünün kaderini belirleyecek bir öneme sahiptir.
Referandumda HAYIR oyu, kullanacak cephenin, özellikle de kendilerine Kemalist yakıştırmasında bulunanların dikkatine birkaç kelime yazmakta yarar var. Bu kesim sürekli olarak propagandaların da, konuşmalarında, Kürtlere olan, 'güvensizliklerini' ifade eden savları öne çıkarmaktadırlar. Gerekçesi ise, 'çözüm sürecinde' yaşananlardır.
Çözüm sürecinde Kürtlerin, Kürt özgürlük hareketinin aldıkları pozisyon tabii ki tartışılabilir. Kemalistlerin, ulusalcıların, 'aslan sosyal' demokratların aldıkları pozisyon, şovenist ve son tahlilde, Saray, Bahçeli ve geleneksel devlet aklına hizmet eden bir pozisyon olduğu gerçeğini de gözden kaçırmamız gerektiğini yadsıyamayız.
Kürtleri, 'çözüm sürecindeki pozisyonlarından dolayı, yapılacak olan referandumda, evet veya buna hizmet eden boykota başvuracakları tezi, hayal ürünüdür. Bu anlayış aynı zamanda dostların ittifak ederken kendi aralarında nifak tohumlarının atılmasına hizmet eder. Bu anlayış ve tavır, AKP, Saray, Bahçeli ortaklığının ekmeğine yağ sürmektir.
Yapılması gereken bu süreçte sadece ve sadece, HAYIR cephesini güçlendirecek söylemlere, açıklamalara ağırlık kazandırmak ve kitleleri ikna edecek argümanlara başvurmak esas alınmalıdır. HAYIR cephesinde yer alanların, Saray, Bahçeli ve geleneksel devlet aklı cephesinden yapılan, manipülasyon ve yalanlara dayanan açıklamalara itibar etmemeleri önemlidir.
HAYIR, cephesi bir gerçeği özümsemelidir. Bu referandumda Kürtlerin oyları önemlidir ve bunca zulme, işkenceye, katliama, ekonomik sıkıntıya sebep olan AKP, Saray, Bahçeli'nin diktatörlük arzularına, en güzel cevap olarak HAYIR diyeceklerine gönülden inanmaktayım.
8 Şubat 2017
Face:aliekber.pektas
Twitter: @AliekberP