Bir vesile ile yolum Yunanistan'ın başkenti Atina'dan geçti. 3 gün boyunca Atina'nın havasını aldım. Atina çok renkli, çok kültürlü, yaşamın dolu- yaşandığı dünya kentlerinden biri dersem, inanın abartılı olmayacaktır.
Kardeş Yunanistan halkları, sıcak, duygulu, eğlenmeyi seven, misafirperver dostluklarıyla insanın içini ısıtan sıcakkanlı insanlar zincirinden oluşuyorlar.
Yunanistan halklarının, ülkemiz halklarına karşı duydukları samimi duygularını ifade ederken, karşılarında heyecanlanmamak insanın elinde değil.
Üç günlük Atina serüveni, Atina sokaklarında attığımız her adımda, Yunanistan halklarının, Avrupa Birliği, Almanya ve Fransa'nın bütün dayatmalarına, 'kemer sıkma' önerilerine rağmen, yüzlerindeki tebessümü eksik etmemek için yoğun çaba harcadıklarını hissedebilmekteyim.
Avrupa Birliği AB, Almanya ve Fransa başta olmak üzere, Yunanistan halklarını, Yunanistan halklarının siyasal alandaki temsili yetini sağlayan, Yunanistan halkları için neredeyse bir, 'umut' olarak görülen Alexis Cipras hükümetini köşeye sıkıştırma politikalarının, Yunanistan halkları tarafından pek hoş karşılanmadığı bilinmelidir.
Federal Almanya, Angela Merkel CDU ve ortağı, 'sosyal demokrat' SPD hükümetinin dayatmaları, Alman sermaye çevrelerinin tüm baskıları, Yunanistan toplumunu bunaltmaya yönelik olsa da, Yunanistan halkları kendi hükümetlerine sahip çıkarak, ortalığı sermaye çevrelerinin insafına bırakmayacak kadar erdemlidirler.
Avrupa Birliğinin dayatmacı, 'kemer sıkma' politikaları karşısında diz çökmeyen, Alexis Cipras'ın solcu hükümeti, AB'nin dayatmalarını Referandum yolu ile Yunanistan halklarına sunma kararı almıştır. AB'nin, dayatmalarının 8 Temmuz Pazar günü yapılacak olan Referandumla, bir sonuca bağlanacağı ve yeni bir süreç başlayacağı gerçeği ile karşı karşıya kalacaktır.
Atina sokaklarını arşınladığınızda, karşınıza çıkan sonuç; Avrupa Birliğine de, özellikle Alman ve Fransız sermaye gruplarına teslim olmamak, genel kânaat olarak karşımıza çıkmaktadır. Alman Şansölye Angele Merke'le karşı, Atina sokaklarında muazzam bir öfke oluşmuş durumundadır.
Yunanistan halkları, solcu Alexis Çipras hükümeti, Avrupa Birliği ile yola devam ve Euro bölgesinde kalmada kararlıdırlar. Ama bütün bunlar yeni bir 'kemer sıkma' politikası olarak toplumsal yaşama yansıyacaksa, asla kabul etmeyeceklerini, yüksek sesle dile getirmektedir. Yunanistan halkları SYRİZA Çipras hükümeti ile birlikte hareket etmektedir. Atina sokaklarını arşınladığınızda her an, konuya ilişkin tartışmalarla karşılaşmanız mümkündür.
Bu nedenle, 8 Temmuz Pazar günü Referandum sonuçlarında sürpriz beklemek ham hayalcilik olur. Çıkacak sonuç alenidir. Avrupa Birliğinin dayatmalarına hayır sonucu çıkacaktır.
HDP Eş başkanı Figen Yüksekdağ ile basın toplantısı,Atina da, 1 Temmuz günü Halkların Demokratik Partisi HDP eş başkanı Van Milletvekili Figen Yüksekdağ ile Atina da tutuklu bulunan ATİK Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu üyesi ile dayanışmada bulunmak ve özgürlüğüne yeniden kavuşması için bir basın toplantısın birlikteydik.
Basın toplantısına, HDP eş genel başkanı Van Milletvekili Figen Yüksekdağ, ATİK temsilcisi, Mahmut Güzarp, Sanatçı Pınar Aydınlar, Yunanistan sosyalistlerini temsilen bir yoldaş ve ben ABDEM Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisini temsilen katıldım.
Figen Yüksekdağ, basın toplantısında önemli mesajları ileterek, Yunanistan halkları ile dayanışma içinde olduklarını, batı sermayesinin, emperyalist haydutların dayatmalarına karşı direnmenin meşru ve haklı bir dava olduğunu altını çizmiştir. Figen Yüksekdağ, genel olarak basın açıklamasında bulunan dostların, ortak kanaatleri, Yunanistan halklarının meşru taleplerinin arkasında olduklarının altını çizmişlerdir.
Yunanistan adalet ve hukuk kurumlarının, Başta Almanya olmak üzere Avrupa da, hukuksuz ve anti demokratik uygulamalarla, ATİK üyeleri ve yöneticilerine karşı yürütmüş olduğu tutuklamaları şiddetle kınandığı ve tutukluların derhal serbest bırakılarak özgürlüklerine kavuşmalarının sağlanması gerektiği vurgusu öne çıkmıştır.
Almanya devletinin 15 Nisan 2015 tarihini baz alarak, hukuksuz olarak ATİK üyelerine yönelik tutuklama operasyonu, basın açıklaması ile şiddetle kınanmıştır. Alman ve Avrupa'nın çeşitli kentlerinde, Alman başsavcılığının talebi üzerine tutuklananların derhal serbest bırakılması, yüksek sesle dile getirilmiştir.
Yunanistan da tutuklu bulunana Deniz Pektaş'ın, derhal serbest bırakılarak özgürlüğüne kavuşması, Yunanistan makamlarından ivedilikle talep edilmiştir.
Bir sonraki yazımda buluşmak üzere.
Samos adası 2 Temmuz 2015