O dönem tanıdığım devrimci gençlik liderleri arasında 12 Eylül darbesinden sonra Diyarbakır Zındanı'nda hayatını yitirecek olan Necmettin Büyükkaya'nın özel bir yeri var. Tüm gençler gibi o da sık sık Ant'a geliyor, özellikle Kürt sorunu üzerine söyleşiyorduk. Yusuf Aslan'ın, Hüseyin İnan ve arkadaşlarının Ant'ta yaptıkları açıklamalar Necmettin'i de çok etkilemişti.
Ortadoğu Devrimci Çemberi'nde Kürt halkının da kendi örgütleriyle, ama Türk devrimci örgütleriyle de eşitlik temelinde tam bir dayanışma ve güçbirliği içinde yeralması gerektiğini söylüyor, bunun olanaklarını tartışıyordu.
Mart 1970 ortalarında Necmettin ve arkadaşları büyük sevinç içinde müjdeyi getirdiler.
İstanbul'da Devrimci Doğu Kültür Ocağı'nı kuruyorlardı. Lokalin açılışını, o günlerde yayınladığımız Nehru'nun Sosyal Devrimler, Ulusal Savaşlar adlı eserinin çevirmeni yazarımız Mehmet Emin Bozarslan'ın da konuşmacı olarak katıldığı bir toplantıyla yaptılar.
"Türkiye halkları" ifadesinin Ant'ta yeralmaya başlaması DDKO'nun kuruluşundan sonra oldu. DDKO, Bağımsızlık Haftası nedeniyle "Türkiye halklarına" hitaben yayınladığı bir bildiride şöyle diyordu:
"Artık dünyadaki ve özellikle Ortadoğu'daki mazlum halkların emperyalizme karşı bağımsızlık savaşlarında Türkiye halklarının da kesin yerlerini almaları gerekir. Ortadoğu'da emperyalizme karşı verilecek savaş, Ortadoğu Devrimci Çemberi içinde Türkiye halklarının gerçekten kardeşçe ve birlikte mücadeleleriyle kazanılacaktır."