Sevgili dostum İlhami Yazgan'ın basılmadan önce bana gönderdiği kitabı büyük bir heyecanla okudum. Bir 68'li olarak tekrar o günlere gittim.
Feltrinelli kimilerine göre maceracı, kimilerine göre tatminsiz, ruhi bunalımları olan birisidir.
Yaşam öyküsünü okuduğunuzda göreceksiniz; kanımca o dört dil bilen bir entellektüel, inançlarından taviz vermeyen bir devrimcidir. Villalarda, hatta şatolarda, çevresinde onlarca hizmetçisiyle büyüyen bir milyarderdir. İtalya'nın en büyük iş adamlarından birisi olan babasından milyarlarca liret varis kalmıştır. Lüks, çok lüks bir yaşantısı vardır. Buna rağmen çok genç yaşta 1949 yılında, sokaklarda “L'Unita“ satmış, İtalyan partizanlarına yardım ettiği için tutuklanmıştır. 23 yaşındayken, 1949 yılında komünistlerle birlikte kurduğu COLİP isimli yayınevinde, 1955 yılına kadar 300 önemli kitabı yayınlamıştır. Daha sonra kendisinin kurduğu yayınevinde ise, birçok yayınevinin basmaya yanaşmadığı birçok kitabı örneğin; daha sonra filmi de çevrilen, dünya klasikleri arasına giren Dr Jivago kitabını komünistlerin karşı çıkmasına rağmen yayınlamıştır. 10 günde 20.000 satış yapan Che kitabının gelirini Latin Amerika'daki gerilla örgütlerine göndermiştir.
Feltrinelli, Çin, Uruguay, Filistin, Küba gibi ülkeleri sık sık ziyaret etmeye başlamış. 1968 yılına gelindiğinde artık yazdığı bir broşürde kapitalizmin yıkılması çağrısı yapmış bir devrimcidir. 40 yıldır İtalyan Komünist Partisi'nin başkanlığını yapan ve barışçıl yollarla sosyalizme geçilebileceğini savunan Toglietti'nin İtalya devrimine ihanet ettiğini düşünmektedir. Üyesi olduğu İtalyan Komünist Partisi'nden de yıllar önce istifa etmiştir. Parlamenterist bir yöntemle ciddi bir değişim yapılamayacağına inanmaya başlamıştır. Castro ve Tupamaros'lar gibi gerilla örgütleriyle yaptığı görüşmelerden sonra, İtalya'da gerilla mücadelesinin yapılabileceğini düşünmeye başlamıştır. Almanya'da Kızıl Ordu Fraksiyonu önderleriyle, sık sık görüşmüş onlara silah ve maddi yardımlar yapmıştır. İtalya'daki Kızıl Tugaylar ve benzeri küçük gerilla örgütlerinin birleşmesi için çaba harcamış, başaramayınca kendi şehir gerillası grubu olan GAP'ı kurarak kendisi de yer altına inerek mücadele etmeye başlamıştır.
14 Mart 1972 tarihinde yüksek gerilim hattının direklerinin birinin altında, cesedi parçalanmış olarak bulundu. Ölümünün ardındaki sis perdesi hâlâ karanlıktadır. Kimi kaynaklara göre direği devirmek için dinamit patlatırken parçalanmıştır, kimi kaynaklara göre ise öldürüldükten sonra cesedi direğin dibine atılmıştır.
Kitabın yazarı İlhami Yazgan, Carlo Feltrinelli ile Frankfurt Kitap Fuarı'nda
Okuyacağınız kitap sadece, Giangiacomo Feltrinelli'nin/Kızıl Milyarder'in yaşam öyküsü değildir. Onun öyküsünü kitapta okuyacaksınız. Ben daha çok kitabın bende çağrıştırdıklarını belirtmek istiyorum.
Kızıl Milyarder kitabı 1949-1971 arası İtalya ve Dünya'daki komünist harekete farklı bir pencereden bakışı gerçekleştiriyor: 1968'de tüm dünyada bir ayaklanma gerçekleşti. Ayaklananlar her yerde, başka bir dünya mümkün diyorlardı. En temel sloganlardan birisi: Gerçekçi ol imkânsızı iste idi. Ne örgütlenme, ne de mücadele biçimi o zamana kadar var olan klasik komünist partilerin mücadele biçimine benziyordu. Bu nedenledir ki; birçok ülkede komünist partileri ayaklananlara destek olmadı. Aynı şekilde sosyalist ülkelerde bu isyanı görmemezlikten geldi, kendi ülkelerinde benzer girişimleri acımasızca ezdi.
Gerek İtalya'da, gerekse diğer ülkelerdeki 68 olayları ve daha sonra radikalleşerek sürdürülen silahlı mücadeleler Türkiye'de aynı yıllarda gerçekleştirilen örgütlenmeler ve mücadele biçimleri arasında da büyük benzerlikler var.
Hemen tüm ülkelerde, şehir ve kır gerillası veren örgütlerin önde gelenleri, o ülkelerdeki klasik komünist veya sosyalist partilerin üyesi iken, parlamenter demokrasinin olanaksızlığını ileri sürerek gerilla mücadelesini sürdürmeye karar vermişlerdir. Türkiye'de de, THKP/C, THKO, TKP(ML) örgütlerinin önderlerinin benzer bir yol izlediği söylenebilir.
Salt pratik eylemlerde değil, teoride de büyük benzerlikler vardır. Regis Debray'ın, Carlos Marighella'nın kitapları 1970'lerde Türkiye'de de popüler kitaplardı.
Değişik ülkelerdeki gerilla hareketlerinin saldırdığı veya saldırmayı planladığı hedeflerde de büyük benzerlikler vardır. Örneğin; Feltrinelli'nin en büyük hayallerinden birisi, Alp'lerdeki ABD üssünü havaya uçurmaktı. Türkiye'de de THKO gerillaları Malatya, Kürecik'teki Amerikan üssünü işgal etmek için yola çıkmış ama Nurhak'ta katledilmişlerdi.
1970'lerde İtalya'da devletin ABD ile birlikte örgütlediği Gladio gizli örgütü birçok saldırı ve bombalama olayı gerçekleştirdi. Örneğin; 1969'da Milano Ticaret Fuarı'nı bombalayıp, birçok kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden olmuştu. Ve resmi ağızlar bu saldınrının sol gruplar tarafından yapıldığını açıklamıştı. Seneler sonra Gladio'nun eylemi olduğu belli oldu.
Benzeri provokasyonlar Türkiye'de de 1970 lerde gerçekleştirilmişti. Örneğin; Marmara Gemisi yanarak batmış, Ereğli Demir Çelik Fabrikasının bacası yıkılmış, Kültür Sarayı'nda yangın çıkmıştı. Darbe yönetimi bu saldırıların tümünün devrimci örgütler tarafından yapıldığını ileri sürmüştü. Ama onlarca sene sonra bunların gizli polisin işi olduğu ortaya çıktı.
Feltrinelli gerek yayınladığı kitaplar, gerekse söylemleri, eylemleriyle İtalya ve dünyada devrimci hareketler üzerinde iz bırakarak vefat etti. 1968 ve sonrası ortaya çıkan gerilla mücadeleleri yenilmesine rağmen işçi sınıfı ve ezilen halklar için belli kazanımlar elde edilmesini sağladı. Son olarak söylenecek bir söz varsa o da şudur:
“ Galiptir bu yolda mağlup.“