AKP Avrupa ülkelerinde göçmen partileri kurarak bu ülkelerin iç politikasında etkili olmaya çalışıyor. Son örnek Fransa’da kurulan ve 11 Haziran’daki genel seçime katılacak olan Eşitlik ve Adalet Partisi’dir (PEJ). Önce Fransız Komünist Partisi ardından da Ulusal Cephe (Front National) bu partiye “AKP’nin Fransa’daki kolu” olarak dikkat çektiler. Buna “bilinmeyen bir partinin reklamını yaptılar” demek daha doğru olur.
Almanya’da AKP öncesinden başlayarak Türkiye kökenlilerin kurduğu “göçmen partileri”ni ve bunların kapanmasını gördük. Yıllar önce Baden Württemberg eyaletinde böyle bir parti kurulmuş ve eyalet seçimine katılmıştı. Kayda değer bir başarı gösteremedi ve kapandı.
Son olarak Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki seçimde de iki AKP uzantısı parti fiyasko denilebilecek sonuç aldılar.
Bu çabalar sürecektir. Almanya’da vatandaş olan yaklaşık bir milyon Türkiye kökenli bulunuyor. Bunların ne kadarı 18 yaşını bitirmiş olup oy kullanma hakkına sahiptir, bilmiyorum ama en az yarısı böyledir. AKP olsun kendisinden önceki iktidar partileri olsun bu sayıyı değerlendirmeye çalıştılar ama çabaları boşa gitti. Bundan sonra da böyle olacak gibi görünüyor.
Anlayış yıllardan beri değişmiyor: göçmenlerin birliğini sağlamak… Bu mümkün değildir. Bırakın farklı halklardan göçmenleri, Türk veya Kürt göçmenlerin birliğini sağlamak bile mümkün değildir. Bunların içinde büyük politik parçalanma vardır.
Bir başka özelliği daha dikkate almak gerekiyor: Türkiye kökenli Almanya vatandaşlarının seçimlere katılma oranı yüzde 20 civarındadır. Almanya’daki seçime ilgi bu kadar azdır. Yıllar önce Türkçe gazetelerde “vatandaş olup yabancı düşmanı partilere haddini bildireceğiz” denilirdi. Sonra bu belirleme kayboldu. Belediye seçimlerinde ise duyulmaz oldu. Bu seçime ilgi daha da azdır.
“Göçmen partisi” adındaki Ankara’nın uzantısı partiler büyük bir yeteneksizliği de gösteriyor. Almanya veya başka bir Avrupa ülkesinde politikayı etkileyebilmek için yerleşik partilere girmek ve yükselmek gerekir. Görülen odur ki, bunu yapacak sabır ve çap bulunmadığı gibi mevcut durum da böyle bir çalışma için uygun değildir.
Ek olarak başka bir sıkıntı daha var: Almanya önde olmak üzere Avrupa ülkelerindeki kamuoylarında Erdoğan ve AKP hakkında son derece olumsuz bir görüş hakimdir. PEJ’in yaptığı gibi kendilerine karşı alınan tavrı “ırkçılık” olarak nitelendirerek kargaları bile güldüremezsiniz.
Ankara’daki resmi tezleri savunarak yerleşik bir Avrupa partisi içinde tutunmak da kolay değildir. Örneklemek gerekirse, Ermeni soykırımını kabul etmeyen bir adayı Belçika’daki bir parti ihraç etmişti.
Geriye tek yol kalıyor; göçmen partisi kurup, bolca ırkçılıktan söz edip oy toplamaya çalışmak…
Şimdiye kadar olmadı…
Bakalım Fransa’daki parti ne yapabilecek