Süheyla KAPLAN / Hamburg
Düzenlenen etkinliğe Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Barış Atay ile HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya katıldı. Etkinlikte aynı zamanda Barış Atay kuzeni Nihat Mugil'in kurucusu olduğu Antakyalı müzik grubu 'Mengene' ile birlikte sahne aldı.
Mengene isimli grubun seslendirdiği alternatif/modern soundunun hakim olduğu, etnik müzikten beslenen bir tarza sahip olan rock grubu gelenler tarafından büyük ilgi gördü. Mengene'nin yeniden uyarladığı Zülfü Livanelini'nin eseri İnce Memed ve Yürü Bre Hızır Paşa'yla başlayan müzik yolculuğu deyiş ve diğer türkülerle devam etti.
Mengene grubu, vokalde Barış Atay ve Nihat Mugil, gitarda Onur Akova, klavyede Mehmet Kartal, bas gitarda Ahmet Pekmezci ve davulda Mişel Kocamhul'dan oluşuyor.
Mig- Zentrum görevlilerinden Devrim Renas ve Nazar Sıla'nın moderatörlüğünü yaptığı etkinlik Mahir Özgür'ün açılış konuşması ile başladı. Etkinlikte 'Asrın felaketi' olarak nitelenen Maraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenler için saygı duruşunun ardından konuşmalar ile devam etti.
'DEPREM POLİTİK BİR KATLİAMDI'
Etkinlikte konuşan ve depremin hemen akabinden bölgede incelemelerde bulunan HDP İstanbul Milletvekili Kaya şunları söyledi. 'Depremden sonra hemen bölgede görev aldım ve 22 gün oralarda bulundum.Sizlerin uzaktan hissettiğiniz duyguları, acıları bizler orada bizzat yaşadık, hissettik. Bazen sözcüklerin bittiği yerdeyiz. Elli binin üzerinde insanımızı kaybettik. İnsanlığımızdan utanır hale geldik. Deprem sonrası insanlar kefen bulamadı, çadır bulamadı, barınak yer bulamadı. AKP-MHP iktidarının engellemeleriyle karşılaştık. Deprem bölgelerinde yaşanılanlar adeta bir cinayetti. Çocuklar cemaat evlerine yerleştirildi. Depremin kendisi sınıfsal bir yıkımdı'.
Alevi kurumlar başta olmak üzere tüm sol sivil toplum kuruluşlarının deprem bölgeleri için gösterdikleri dayanışmanın önemine dikkat çeken Kaya '1999 yılında da ülkemizde deprem olmuştu. Vergiler toplanmıştı. Toplanan bu deprem vergileri nerede? İşte bütün bunlardan dolayı depremin kendisi politik bir katliamdı. İnsanlar deprem sonrası adeta göçe zorlandılar. Hiçbir yere gitmeyeceğiz, kentlerimizi de terketmeyeceğiz. İktidar bizi depremle yalnız bıraktı ama dayanışmamız yine bizleri ayakta tuttu' şeklinde konuştu.
Sahne aralarında zaman zaman söz alan TİP Milletvekili Barış Atay, Aşık Mahzuni Şerif'in 'yuh yuh' türküsü ile başladı ve şöyle seslendi: 'Bu yuhu kime çektiğimizi biliyorsunuz. Son yuhu çekip göndermek için kaldı son 49 gün. Yaşadığımız şeylerden ders çıkaracağız. Ama ders çıkartmayı da öğreteceğiz. İşimizi Allah'a bırakmayacağız. Bu işi bizler yapacağız'.
YEPYENİ BİR ÜLKE KURACAĞIZ
Atay ayrıca 'Eskiden türkülerimizi söylerken keyif alıyorduk. Şimdi türkülerimizi isyan ve acı hissi duyarak dinliyoruz.Deprem sürecinde öyle bir acımız vardı ki; sadece bizi ayakta tutan birbirimize olan dayanışma ve sarılma duygusuydu. İnsanların çoğu o bölgelerde acısını doğrı dürüst yaşayamadı, toprağa gömemedi. O nedene bizim sahnede seslendirdiğimiz deyişlerin sizlere bir derman olduğunu düşünüyorum. Mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de sürdüreceğiz. Bitiyor az kaldı. Yepyeni bir ülke kuracağız' dedi.
Moğollar'ın derlediği 'Issızlığın ortasında', Hasan Hüseyin Korkmazgil'in şiirinden uyarlanan 'Yürü Bre Hızır Paşa' deyişleri seyirciler ile birlikte söylendi.
Gecede ayrıca Grup Meyman da sahne aldı ve Mavi Düşler Şiir Grubu ise şiirler okudu.
Etkinlikte Anadolu ezgisinin mirasını modern aranjmanlara taşıyan ve bu kültürel mirası aktaran Stuttgart doğumlu sanatçı Devrim Kavalli'nin Türkçe, Kürtçe, Pontus, Ermenice seslendirdiği türküler ise büyük beğeniyle izlendi. Kavalli 17 dilde farklı etnik kültürlerin ezgilerini seslendiren bir sanatçı olarak uzun yıllardır tanınıyor.