Avrupa Arap Alevi Federasyonu tarafından "Kamuoyuna Duyuru" başlıklı açıklamada, Türkiye'nin desteklediği Heyet-i Tahrir’uş'a Şam’a (HTŞ) ve Selefi çihatçıların Alevilere karşı gerçekleştirdiği saldırılara dikkat çekildi.

Açıklamada, "Selefi cihatçı gruplar, Aleviliği hedef almakta ve toplumun kutsallarına saygısızlık yaparak halkı tahrik etmektedir" denildi. 

Federasyonun açıklamasında "Yaşanan bu insanlık suçlarının, uluslararası hukuk çerçevesinde derhal soruşturulmasını talep ediyoruz." ifadelerine yer verildi.

Avrupa Arap Alevi Federasyonu, 17 Aralık’ta yaptığı yazılı açıklamada ise, Lazkiye, Tartus, Hama, Humus ve diğer bölgelerde yaşanan gelişmelerin, Suriye’nin çeşitli etnik ve dini topluluklarının geleceğini tehdit ettiğini vurgulamıştı.

Açıklamanın sonundaki, "Zulmün yerini adalete, karanlığın yerini ise barışa bırakacağı günler yakındır. Sessiz kalmak, bu vahşeti onaylamak anlamına gelir. Bizler, barışı ve adaleti savunan tüm insanlığı bu karanlık günlere karşı birlik olmaya davet ediyoruz." ifadeleri ise, Alevilere yönelik ortak bir mücadele çağrısı olarak yorumlandı.

Federasyon, "Kamuoyuna Duyuru" başlıklı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Suriye'de bugün, Hums, Hama, Lazkiye ve Tartus şehirlerinde halk sokaklara inerek, terör örgütü HTŞ'nin gerçekleştirdiği çirkin eylemleri protesto etmiştir. Bu protestolar, ne yazık ki barışçı niyetine rağmen şiddetle bastırılmış ve halkın üzerine ateş açılmış, çok sayıda ölü ve yaralı meydana gelmiştir.

Deniz Feneri’ne usulsüz kredi veren Özetçi'ye ödül gibi atama Deniz Feneri’ne usulsüz kredi veren Özetçi'ye ödül gibi atama

HTŞ'ye bağlı unsurlar tarafından Seyyid Hüseyn bin Hamdan el-Khasibi'nin makamına yapılan hain saldırı, bizim için derin bir şok ve büyük bir üzüntü kaynağıdır. El-Khasibi, sadece Alevi toplumu için değil, bütün insanlık için barışın ve kutsiyetin sembolü olan büyük bir alimdir. Tarih boyunca farklı topluluk ve mezhepler arasında barışı sağlayarak örnek bir liderlik yapmıştır. Makamın ateşe verilmesi, ve makam içinde görev yapan 5 kişinin katledilip cesetlerine saygısızlık edilmesi, sadece Alevi topluluğunu değil, tüm insanlığı hedef alan bir suçtur. Bu eylemler, inancımızın kutsallarına yapılan açık bir saldırı ve insanlık değerlerine hakarettir.

Bu saldırılar, HTŞ ve diğer terör örgütlerinin Alevilere karşı beslediği tarihsel düşmanlık ve nefretin en açık göstergesidir. Selefi cihatçı gruplar, Aleviliği hedef almakta ve toplumun kutsallarına saygısızlık yaparak halkı tahrik etmektedir. Bu durum. sadece bir topluluğun değil, bütün bir toplumun dini ve manevi değerlerine yapılan kabul edilemez bir hakarettir.

El-Khasibi, kendi döneminde farklı fırka ve toplulukları bir araya getirerek barış içerisinde yaşamalarını sağlayan önemli bir alimdir. Onun mirası, barış, sevgi ve bir arada yaşama anlayışının örneklerindendir.

Bugün, sadece el-Khasibi'nin makamı değil, Alevi toplumunun diğer kutsal mekanları da, özellikle tarihi tekkeler, türbeler ve inancımızın sembolü olan ziyaret yerleri yağmalanarak yerle bir edilmiş, inancımıza hakaretler edilmiştir. Bu kabul edilemez durumu şiddetle kınıyoruz.

Avrupa Arap Alevi Federasyonu olarak:

Suriye halkının yanında olduğumuzu ve bu vahşet karşısında dayanışma içerisinde bulunduğumuzu vurguluyoruz. Seyyid Hüseyn bin Hamdan el-Khasibi'nin makamına ve diğer kutsal mekanlara yapılan saldırıların, bir topluluğun kimliğine ve kutsal değerlerine yapılan kabul edilemez bir hakaret olduğunu ilan ediyoruz.

Tüm uluslararası ve bölgesel kurumları, kutsal mekanların korunması, sivillerin güvenliğinin sağlanması ve bu insanlık suçlarının sorumlularının adalet önüne çıkarılması için harekete geçmeye çağırıyoruz. Yaşanan bu insanlık suçlarının, uluslararası hukuk çerçevesinde derhal soruşturulmasını talep ediyoruz. Ayrıca, kutsal makamların korunması, sivil insanların korunması ve bölgedeki güvenliğin yükseltilmesi için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyoruz. Bugün Suriye'de yaşananlar, sadece bir topluluğun değil, insanlığın ortak vicdanının da imtihanıdır. Suriye'de bulunan tüm Alevi kardeşlerimize, bu zor günlerde sabır ve metanet diliyoruz.

Biliyoruz ki, bu vahşet ve zulüm karşısında dayanışma ve birliktelik, bu karanlığı aşmanın en büyük anahtarıdır. Zulmün yerini adalete, karanlığın yerini ise barışa bırakacağı günler yakındır. Sessiz kalmak, bu vahşeti onaylamak anlamına gelir. Bizler, barışı ve adaleti savunan tüm insanlığı bu karanlık günlere karşı birlik olmaya davet ediyoruz."

Avrupa Arap Alevi Federasyonu’da yer alan kurumlar:

  • Alevitischer Verein für Verständigung und Kommunikation Neuss e.V.
  • Çukurova Çağdaş Yaşam ve Kültür Derneği e.V. Köln
  • Defne Kulturverein Mannheim e.V.
  • Doğu Akdeniz Aleviler Birliği, Hannover
  • Alevitischer Kultur Verein e.V. Kreis Ahrweiler
  • ASKD Hanau
  • Alevitischer Kulturverein Kreis Biefeld e.V.
  • Akdeniz Kültür ve Sosyal Dayanışma Derneği
  • DAAB Verband der Aleviten des Ostmittelmeerraumes in Delmenhorst und Umgebung e.V.
  • Akdeniz Alevileri Kültür Merkezi, Oberfranken
  • Bund der Arabischen Aleviten in Berlin e.V.