Ukrayna işgalinin 2. yıldönümü nedeniyle biraraya gelen 14 kurum “Ateşkes ve müzakereler için: Ukrayna'daki cinayetleri durdurun!” bildirgesiyle 24 Şubat’ta, Berlin, Hamburg, Frankfurt am Main, Köln ve Stuttgart’ta mitingi gerçekleştirdi.
Bunun dışında da çok sayıda şehirde "Ukrayna'yla Dayanışma" mitingleri gerçekleşti.
(G7 Zirvesi'nin ardından G20'de de "BM'de yapısal değişikliklerin yapılması" görevi yerine getirildi. "BM'de yapısal değişikliklere gidiyoruz" biçiminde deklere edildi. G7 Zirvesi sonrası BM'ye ülkeler arası anketler yaptırılmıştı. G20'de belirlenen misyon ise henüz açıklanmadı.)
-----------
Uluslararası Vicdani Retçiler dün geceden eyleme başladı.
Lars Pohlmeier’in IPPNW (Uluslararası Hekimler Birliği: Nükleer tehditlerin olmadığı, barış içinde bir dünya ve sosyal sorumluluğa sahip bir tıp için nükleer savaşı önleme hedefiyle faaliyet gösteren hekimler birliği) adına yaptığı açıklamadan bir bölüm:
“BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin 31 Ocak 2024 itibarıyla yaptığı sayımlara göre, Ukrayna’daki savaş, Ukrayna’da en az 579’u çocuk olmak üzere 10.000’den fazla sivilin ölümüne neden oldu. Cenevre Güvenlik Politikası Merkezi’nden askeri uzman Wolfgang Richter’e göre 120.000 Ukraynalı asker öldü ya da ciddi şekilde yaralandı; Rusya tarafında ise 250.000 askerin öldüğü ya da yaralandığı varsayılıyor. Ayrıca Ukrayna altyapısındaki yıkım çok büyük. Kiev Ekonomi Okulu verilerine göre geçen yılın yaz aylarında neredeyse 170.000 bina yıkılmış. İklim araştırmacısı Lennard de Klerk, Ukrayna savaşı sırasında sadece savaşın ilk yılı değerlendirildiğinde, Belçika büyüklüğünde bir ülkenin aynı tarihler itibariyle verdiği zarar kadar iklime zarar veren bir emisyona neden olduğunu tahmin ediyor. Rusya sınırındaki Steadfast Defender gibi NATO manevraları ve AB’nin nükleer silahlarla donanma olasılığı hakkındaki tartışmalar, hiçbir yararı olmayan tartışmalardır. Nükleer caydırıcılık doktrininin güvenlik yarattığına-sağladığına inanmak ise tam bir efsanedir. Aksine, Avrupa’da nükleer silahlanmaya gidilmesi nükleer bir savaşa adım atılmasına yol açacaktır. İlgili herkesi mevcut silah kontrolü anlaşmalarına uymaya ve BM düzeyinde nükleer silahsızlanma müzakerelerine yeniden girmeye çağırıyoruz.”
Eylemi örgütleyen 14 kurum taleplerini şöyle deklere etti:
- Ateşkes ve barış görüşmeleri.
- Federal Hükümet, AB, Birleşmiş Milletler, AGİT ve diğer yetkili kurumların ilgili diplomatik girişimleri.
- Rus ordusuna ait tüm yabancı silahlı birliklerin ve tüm paralı askerlerin Ukrayna’dan çekilmesi.
- Misket bombası, kara mayınları ve uranyum mühimmatı gibi uluslararası alanda yasaklanmış ya da tartışmalı silahların kullanımının derhal durdurulması.
- Savaşı uzatacak ya da daha da tırmandıracak silah tedarikinin durdurulması.
- Nükleer silah tehditlerine son verilmesi.
- Uluslararası hukuk ve insan hakları hukukunun yanı sıra Cenevre Sözleşmelerine uyulması.
- Ukrayna halkına daha fazla ve esasta insani destek sağlanması.
- Savaştan kaçmak isteyen herkese koruma ve sığınma hakkı.
- Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna’da vicdani retçilere, askerlikten kaçanlara ve asker kaçaklarına yönelik zulmün sona erdirilmesi.
- Savaş suçlarının soruşturulması ve faillere hukuki kovuştuma.
- Ukrayna’dan gıda ihracatı için güvenli rotaların oluşturulması.
- Küresel silahlanmaya son verilmesi ve silahsızlanma girişimlerinin başlaması.
Platformda yer alan 14 kurum:
Aktionsgemeinschaft Dienst für den Frieden, Bund für Soziale Verteidigung, church and peace, Deutsche Friedensgesellschaft – Vereinigte KriegsdienstgegnerInnen, Informationsstelle Militarisierung, Internationale der Kriegsdienstgegner*innen, Internationaler Versöhnungsbund, IPPNW, Maritn-Niemöller-Stiftung, NaturFreunde Deutschlands, Ohne Rüstung Leben, pax christi, Sicherheit neu denken, Werkstatt für Gewaltfreie Aktionen
Bölgesel düzeyde destek veren kurumlar:
AG Frieden Trier, ANPI Frankfurt am Main, Arbeitsgemeinschaft Frieden und Internationale Politik DIE LINKE Hessen, Friedensinitiative Kamenz, gewaltfrei grün e.V., Heidelberger Friedensratschlag, Pressehütte Mutlangen.