20. yüzyılda Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında rakip olan bu iki ülke, SSCB’nin dağılmasının ardından artan oranda yakınlaşmaya başladı. NATO üyesi olan Türkiye’nin Rusya Federasyonu ile yakınlaşması ve değişik alanlardaki işbirliğini anlamayanların, Almanya’nın da NATO üyesi olduğunu ve dünya politikasında Türkiye’den daha önemli rol oynadığını görmelerinde yarar vardır.
Almanya eski başbakanlarından Gerhard Schröder’in bir tarihçiyle birlikte yazdığı Yeni Bir Dünya Düzeni İçin kitabında belirttiği gibi, güçler analizine soğuk savaş mantığıyla yaklaşmamak gerekir. Schröder bu kitabında Türkiye’ye de yer vermiş, bu ülkenin bölgesel bir güç olduğunu belirtmiş ve bunun Erdoğan’ın işbaşında kalıp kalmamasına bağlı olmadığının altını çizmişti. Sonuçta karşı tarafın politikacıları güçler analizini sosyalistlerden daha iyi yapıyorlar.
Rusya-Almanya ittifakının önemli bileşenlerinden birisi gaz ithalidir. Almanya doğal gaz ihtiyacının yüzde 51’ini zaten bu ülkeden karşılıyordu. 1230 km. uzunluğundaki Doğu Denizi’nin altından yapılan hat hizmete açıldığında bu oran artacaktır. ABD’nin şiddetle itiraz ettiği –Biden döneminde de itiraz sürüyor- bu hat neden önemlidir?
Yeni hatla birlikte doğal gaz Almanya üzerinden diğer Avrupa Birliği ülkelerine dağıtılacaktır ve AB doğal gaz ihtiyacının zaten yüzde 41’ini Rusya’dan almaktadır.
Almanya ve dolaylı olarak AB’nin Rusya’dan daha fazla doğal gaz alması ABD’yi rahatsız ediyor. Bunun bir nedeni, ABD’nin AB ülkelerine sıvılaştırılmış doğal gaz satmak istemesi ise, diğer nedeni de kendisi ve Avrupa’daki müttefiklerinin dışında bırakıldığı önemli bir ekonomik ve kaçınılmaz olarak politik projedir.
Gaz boru hattı denizaltından yapılıyor ve ABD’nin katılımcı firmalara yönelik ambargo tehditlerine rağmen yüzde 95’i tamamlanmış durumdadır. Rus firması Gasprom projenin kalanını kendisinin tamamlayabileceğini açıkladı.
Bu boru hattı önceki benzerleri gibi yerüstünden de yapılabilirdi ama hattın geçeceği Ukrayna ve Polonya’nın Almanya ve/veya Rusya’ya kızdıklarında hattı kapatabilmeleri de muhtemeldi (nitekim bunu en az bir kere yaptılar). Denizaltından döşenen hat bu iki ülkeyi devreden çıkarmaktadır ve bunlar ABD’nin Avrupa’daki iki önemli müttefikidir. Ek olarak aldıkları geçiş parası da eskisiyle sınırlı kalacaktır.
Rusya ve Almanya, ABD’nin iki önemli müttefikini devreden çıkarmaktadır.
ABD soğuk savaş mantığıyla Rusya’yı halen düşman olarak görüyor ve bunu da herkese kabul ettirmeye çalışıyor. SSCB döneminde bunu kabul ettirmek kolaydı ama artık değildir. Sosyalist olmayan bir Rusya neden Almanya’nın –ve Türkiye’nin de- düşmanı olsun? NATO üyesi ülkeler de pekala Rusya ile yakın işbirliği yapabilirler.
ABD, SSCB ve diğer sosyalist ülkelerin dağılmasının ardından yaklaşık 20 yıl dünyanın tek süper gücü oldu ama durum değişmektedir. ABD, Rusya’nın artan ittifaklarını endişeyle izliyor çünkü rakibin güçlenmesi aynı zamanda kendisinin de zayıflaması demektir.
Almanya’daki askerlerinin bir bölümünü masrafları karşılamayı üstlenen Polonya’ya kaydıran ABD, Avrupa’daki konumunu güçlendirmek için çabalarını sürdürecek olmakla birlikte bu alanda Almanya ile ekonomik olarak başa çıkması pek mümkün görünmüyor.