Mitinge katılanlar daha sonra Gräfrath’taki meydandan yaklaşık 300 metre mesafedeki Hak Pao dövüş sporları okulunun bulunduğu binaya yürüdü. Burasını Solingenli Neonaziler yıllarca buluşma ve eğitim yeri olarak kullanmıştı. Bu okulun yöneticiliğini Alman iç istihbarat örgütü Verfassungsschutz’un ajanı Bernd Schmitt yapıyordu. Mitingde bir konuşma yapan Şahin Çalışır’ın yeğeni Cengiz, bu durumun Alman devlet kurumları ile Neonazi yapıların nasıl işbirliği içinde olduğunu gösterdiğini söyleyip “Bu olaylar ve en son ortaya çıkan NSU konusundaki bilgiler Verfassungsschutz’un varlık nedenini sorgulamamız gerektiğini gösteriyor.” dedi.
Şahin Çalışır cinayetinden tam beş ay sonra üçü Bernd Schmitt’in yönettiği aynı okuldan dört Neonazi, Solingen’de Genç ailesinin evini kundaklamış, beş kişiyi katledip 17 kişiyi de kısmen çok ağır bir biçimde yaralamışlardı. Neuss yakınlarındaki Ş. Çalışır cinayetinin üzerine gidilseydi Solingen katliamı önlenebilirdi diyen katılımcılar, Solingen’deki Neonaziler hakkında her şey bilinirken ve başlarında da bir istihbarat ajanı varken polis ve savcıların olayın üzerine gitmediğini savundular.
Mitinge Keupstraße saldırısı sonrası kurulan “Herkesin Meydanı” girişimi, “Solinger Apell” (Solingen Çağrısı), farklı şehirlerden ırkçılık karşıtı kişi ve gruplar katıldılar.
Katılımcılar, ırkçılık kurbanlarının unutulmayacağını, olayların aydınlatılması ve kurbanların hikayelerinin anlatılması, yeni kuşaklara aktarılması için çalışmalarını inatla sürdüreceklerini söylediler.
Ne olmuştu?
Duisburg’daki Thyssen çelik fabrikasında tesviyeci olarak meslek eğitimi yapan 20 yaşındaki Şahin Çalışır, 27 Aralık 1992 yılında Neuss yakınlarında A52 otoyolu üzerinde Neonaziler tarafından öldürülmüştü. İki arkadaşı ile gezmeye çıkan Şahin Çalışır, içinde Neonazilerin olduğu başka bir araba tarafından otoyolda defalarca taciz edilmiş ve sıkıştırılmış, Neonazilerin Şahin Çalışır’ın kullandığı arabaya çarpmaları sonucu meydana gelen kazada Şahin olay yerinde hayatını kaybetmişti.
Sanık Neonazilerin polis sorgusundaki kısmi itiraflarına rağmen, cinayet ağır suçların görüldüğü yüksek mahkeme (Schöffengericht) yerine Neuss’taki yerel mahkemeye verilmişti. Neuss’taki mahkemede özellikle savcının olayı basit bir trafik kazası olarak kapatma çabaları sonucu, üç Neonazi’den sadece arabayı kullanan Klaus Evertz’e trafik güvenliğini tehlikeye atmak ve ölüme sebebiyet vermekten 15 ay hapis cezası vermişti. Oysa hem onun hem de grubun lideri konumunda olan Lars Gerhard Schoof’un çok kabarık suç dosyaları vardı. L. G. Schoof, Solingen’de dövüş sporları okulu Hak Pao’ya devamlı giden, bu şehirde tanınmış bir Neonazi idi.
