ALMANYA

Deniz Feneri’ne usulsüz kredi veren Özetçi'ye ödül gibi atama

Almanya'da 2008 yılında ortaya çıkarılan ve „Yüzyılın dolandırıcılığı“ denilen Deniz Feneri e.V. (Deniz Feneri Derneği) skandalı ile ilgili davada, ifadesi alınan dönemin Vakıfbank Frankfurt Şube Müdürü Metin Özetçi'ye Türkiye'de ödül gibi atama.

Almanya'da 2008 yılında ortaya çıkarılan ve „Yüzyılın dolandırıcılığı“ denilen Deniz Feneri e.V. (Deniz Feneri Derneği) skandalında adı geçen Metin Özetçi'ye Türkiye'de ödül gibi atama.

„Dünyadaki mazlum müslümanlar için toplanan 50 milyon Euro“nun „özel işler ve belli bir siyaset için kullanılması“ ile ilgili davada, ifadesi alınan dönemin Vakıfbank Frankfurt Şube Müdürü Metin Özetçi'ye, ödül gibi atama dikkat çekti. Özetçi, Türkiye’de devlet bankası Vakıfbank’ın, Vakıf Finansal Kiralama Genel Müdürlüğü’ne atandı. Banka atamayı 2 Aralık 2024 günü KAP’a bildirdi.

Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, genel müdürlük görevine Metin Özetçi'nin atandığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu onayına müteakip görevine başlayacağı bildirildi.

USULSÜZ KREDİ VERMİŞTİ

Almanya’da 2009 yılında görülen ve toplanan yardımları, özel işlerine, Türkiye’deki Kanal 7 ve onun desteklediği yerlere, belirli bir siyasetin yükselmesine aktardığı belirlenen sanıklar ağır cezalar almıştı. Bu sırada, Deniz Feneri’ne usulsüz kredi açtığı iddia edilen ve yardımların usulsüz yere Türkiye’ye transfer edilmesini sağlayan Metin Özetçi de ifadeye çağrılmıştı. Deniz Feneri skandalı ortaya çıktıktan sonra Türkiye’ye çağrılan Özetçi’ye Almanya’dan Ankara’daki soruşturma savcılarına ulaştırılan kredi sözleşmeleri, para transferleri sorulmuştu. Kamuoyunun baskısı sonucu ifadesi alınan Özetçi ile ilgili „soruşturmayı yürüten iki savcı“ görevden alınmıştı.

DENİZ FENERİ’NE 1 MİLYON 700 BİN EURO'LUK İLGİSİZ KREDİ

Özetçi’nin o dönem başında bulunduğu Vakıfbank Frankfurt tarafından, -denizcilik faaliyeti yapması yasak olmasına rağmen- Deniz Feneri’ne, Panama bandıralı „Baltic Kristina“ adlı gemi aldığı ortaya çıkmıştı. Gemi tamamen Deniz Feneri’ne gelen bağışlardan alınırken, bunun ortaya çıkmaması için Vakıfbank’tan alınan 1 milyon 700 bin Euro’luk kredi, „Gemi parası“ diye gösterilmişti. Böylece, artan yardımlar da Türkiye’de belirli kaynaklara aktarılmıştı.

MUHASEBE MÜDÜRÜ MAHKEMEDE İTİRAF ETMİŞTİ

Mahkemede konuşan dönemin Deniz Feneri muhasebe müdürü Firdevsi Ermiş, „Geminin parasının hepsinin Deniz Feneri’nin parasından ödendiğinden eminim. Dışarıya başka lanse edebilmek için, geminin satın alınmasından sonra Vakıfbank’tan Euro 7 GmbH adına 1 milyon Avro kredi aldırıldı. Mehmet Gürhan, bu işlemi resmi muhasebeye‚ geminin satın alınması için 1 milyon euro kredi alındığı, geri kalan paranın da sanki Türkiye’den geldiğini gösterecek şekilde‘ geçirmem için talimat verdi. Bu kredi, Frankfurt Vakıfbank’tan Euro 7’nin hesabına geçirildikten sonra ise iki kez ve her defasında 200 bin Avro’yu Türkiye’de yeni kurulan Haliç Denizcilik’e havale ettim. Bu para orada hangi iş için ve nereye kullanıldı bilmiyorum“ demişti.