Karlsruhe'de bir hastanede kalp-damar cerrahı olarak görev yapan Metin Çakır’ın, homofobik ve transfobik söylem içeren tweeti nedeniyle işine son verildi. Tweet, 60 bine yakın beğeni almış, bir o kadar da tepki çekmişti.
Almanya’nın Karlsruhe kentinde görev yapan Türkiye kökenli kalp-damar cerrahı Metin Çakır’ın Twitter’da, "Bir hekim olarak eşcinselliğin, transseksüelliğin hastalık olduğunu belirtmek isterim" şeklinde yaptığı paylaşım sonrası çalıştığı hastane tarafından işine son verildi.
Çakır'ın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, kötülüklerin ve salgın hastalıkların kaynağını eşcinsellik ve nikahsız yaşam olarak gösteren tartışmalı hutbesinin ardından attığı tweet viral olmuştu.
Çok sayıda kişinin hastaneye şikayette bulunmasıyla da, hastane yönetimi Türkçe atılan tweetten haberdar olarak Çakır’ı geçici olarak görevinden uzaklaştırmıştı.
Deutsche Welle'nin haberine göre hastane yönetimi, yaşananlardan büyük üzüntü duyduklarını, 20 yıldır birlikte çalıştıkları Doktor Çakır’ın söyleminin, hastanenin prensipleriyle hiçbir şekilde örtüşmediğini, ve kendisiyle yapılan görüşmelerin ardından derhal işten çıkartılması kararını aldıklarını aktardı.
Hastane ayrıca, Almanya Lezbiyen ve Gey Birliği (LSVD) ile temasa geçildiğini ve bu hafta görüş alışverişinde bulunulacağını belirtti. Hastanenin internet sitesinde de, çalışanların işletmeyi temsilen Onur Yürüyüşü'ne iştirak ettiği ve çeşitliliğe ne kadar önem verildiği vurgulanıyor.
Ne olmuştu?
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde kötülüklerin ve salgın hastalıkların kaynağını eşcinsellik ve nikahsız yaşam olarak göstermiş ve toplumda ciddi bir tartışma başlatmıştı.
Almanya’da kalp hastalıkları uzmanı olan Metin Çakır'ın, tartışmaların ortasında attığı "Bir hekim olarak eşcinselliğin, transseksüelliğin hastalık olduğunu belirtmek isterim" şeklindeki tweeti 60 bine yakın beğeni almış, bir o kadar da tepki çekmişti.
Dr. Çakır'ın paylaşımı Almanya Türk Toplumu derneğinin de tepkisini çekmişti. Yapılan açıklamada Almanya'daki Türk toplumunda her türlü homofobik ve transfobik tavırla mücadele edilmesi gerektiği vurgulanmış, Karlsruhe'deki olayın çok utanç verici olduğu ve sonuçlarının olması gerektiği kaydedilmişti.