Oscar ödül törenlerini düzenleyen Akademi 50 yıl sonra Marlon Brando’nun kazandığı Oscar’ı reddetmek için sahneye çıkan Sacheen Littlefeather’dan özür diledi.
1973 yılında düzenlenen Oscar Ödül Töreni’nde Sacheen Littlefeather, Marlon Brando’nun The Godfather (Baba) filminde canlandırdığı rolüyle kazandığı “En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nü reddetmek üzere sahneye çıkmıştı.
John Wayne saldırmak istedi
Marlon Brando, Amerikan film endüstrisinin yerli Amerikalıları yanlış tanıttığı gerekçesiyle kazandığı ödülü reddetmişti. Bunun üzerine sahneye çıkan Littlefeather, yuhalamalar ve ırkçı söylemler ile karşı karşıya kalmıştı. Öyle ki neredeyse tüm filmlerinde yerlileri katleden John Wayne, Littlefeather, saldırmak üzere sahneye çıktı.
Bugün 75 yaşında olan Littlefeather, özürün ardından Hollywood Reporter’a verdiği demeçte, “Bu özrü duyacağım günü göreceğimi hiç düşünmemiştim. Biz yerliler çok sabırlı insanlarızdır, sadece 50 yıl beklemek zorunda kaldım” diye konuştu.
Marlon Brando: Emin olun tarih bizi yargılayacak
Marlon Brando ise Oscar ödül törenine katılmayarak, ‘Yaralı Diz’ katliamının yapıldığı yere giderek, protestolara katılmıştı. Brando ödülü niçin reddettiğine dair yazmış olduğu metinde şu ifadeler yer almıştı:
“200 yıl boyunca toprağı, yaşamı, ailesi ve özgür olma hakkı için savaşan yerli halka şöyle dedik: ‘İndir silahını arkadaş, gel beraber oturalım. İndirirsen eğer silahını arkadaş, barıştan söz ederiz senle, anlaşırız senin ile.
Silahlarını indirdiklerinde ise onları katlettik biz. Onlara yalan söyledik. Onları topraklarından koparmak için kandırdık. Onları açlığa mahkum ettik. Ne adil davrandık ne de dürüst.
Çünkü gücümüzün üstünlüğü bize diğerlerinin haklarına saldırma, mallarını gaspetme, yalnızca yaşamlarını ve özgürlüklerini savunmaya çalışırken yaşamlarını ellerinden alma hakkını sağlıyordu. Onların erdemleri suça dönüşürken bizim ahlâksızlıklarımız erdem oluyordu. Fakat bu sapkınlığın ulaşamayacağı bir şey var, o da tarihin büyük hükmü. Emin olun tarih bizi yargılayacaktır.
Belki de şu anda kendi kendinize, ‘hay aksi şimdi bunun akademi ödülleri ile ne ilgisi var canım!’ diyorsunuz. ‘Bu kadın burada ne arıyor, hem akşamımızı berbat etti, hem de bizi ilgilendirmeyen konularla yaşamlarımıza girdi, üstelik umurumuzda bile değil. Zamanımızı ve paramızı harcadığı gibi bir de evlerimize istemeden girdi.’
Sanırım bu sorulmamış soruların cevabı, sinema dünyasının da en az diğerleri kadar yerlileri küçük düşürmekle, onları vahşi, düşmanca ve kötü göstererek karakterleriyle alay etmekle sorumlu olmasında yatıyor."