TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Abbas, "Önümüzde başka çözüm yolu kalmadı, bu nedenle ben ve Filistin yönetimi üyeleri Gazze'ye gitme kararı aldık" dedi.
"Bizim hayatımız Gazze’deki küçük bir çocuğun hayatından daha değerli değildir" diyen Abbas, "Topraklarımızdan ayrılmayacağız. Halkımız ne olursa olsun oradaki gaspçıları defedecektir" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e karşı açtığı "soykırım" davasına müdahil olma kararına değinen Abbas, "Türkiye'nin davaya müdahil olmasını kutluyorum. Aynı şekilde İsrail ile ticareti durdurmasını kutluyorum. Filistin davası Türkiye’de ana mesele haline gelmiştir, bu da Türk halkının ahlakının göstergesidir" dedi.
Abbas, Türkiye'nin Gazze'ye gönderdiği insani yardımlardan memnuniyetini de ifade etti.
Abbas'ın 46 dakika süren konuşması, Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilleri ve davetliler tarafından ayakta alkışlandı.
Saat 15.00'te TBMM’deki konuşmasını yapan Abbas, Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü.
TBMM’deki program, Abbas’ın Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşmesiyle başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın locadan izlediği TBMM Genel Kurulu, Filistin Konulu Olağanüstü Oturum için Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
Abbas daha sonra Meclis Genel Kurulu'na hitap etti.
AKP Grup sıralarında İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğrayan Hamas liderlerinden İsmail Haniye'nin fotoğrafı yer aldı. Hamas ve İran suikasttan İsrail'i sorumlu tutmuş, İsrail ise Haniye'yi öldürdüğünü resmen ne doğrulamış ne yalanlamıştı.
ERDOĞAN: İSRAİL'İN GİRİŞİMLERİNİN ÖNÜNDE DURACAĞIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan Çarşamba günü Ankara'da AKP'nin 23'üncü kuruluş yıl dönümü etkinliğinde yaptığı konuşmada, "İsrail'in bölgeyi tümüyle ateşe verme girişimlerinin önünde duracağız" dedi.
Erdoğan, "Bugün Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmud Abbas misafirimiz olacak. Yarın da şeref konuğu olarak, Filistin halkı adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna hitap edecek. Özgürlük mücadelesi veren Filisin halkının sesini dünyaya bir kez de Meclis kürsümüzden duyuracak" diye konuştu.
Erdoğan ve Abbas görüşmelerinin ardından açıklama yapmadı.
Abbas ile yapılacak görüşmelerde Hamas’ın yeni yönetimi ile El Fetih’in birlik hükümeti kurmaları, İsrail-Hamas savaşı ve Gazze’deki insani sorunların çözümü konularının ele alınması bekleniyordu.
Abbas Salı günü de Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmüştü.
ERDOĞAN, ABBASI'ı ELEŞTİRMİŞTİ
Filistin liderinin Ankara ziyareti, Erdoğan’ın Abbas’ı hedef alan eleştirilerinin ardından geliyor olması açısından da önemli.
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türk yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu ABD Kongresi'ne davet eden ve konuşmasını ayakta alkışlayan Amerikalı Kongre üyelerini sert dille eleştirmişti.
Türkiye’de bazı muhalefet partileri ise Erdoğan’ı "eleştirmekten başka bir şey yapmamakla" suçlamış ve bugüne kadar niçin Mahmud Abbas’ı ve İsmail Haniye’yi TBMM’de konuşma yapmak için çağırmadığını sorgulamışlardı.
Temmuz ayı sonunda Rize’yi ziyareti sırasında yaptığı bir konuşmada muhalefetin eleştirilerine “Size davet etmediğimizi kim söylüyor?” yanıtını veren Erdoğan, “Davet ettiğimiz hâlde gelmeyen Sayın Abbas, kusura bakmasın önce bizden ayrıca özür dilemesi lazım. Davet ettik ama gelmedi. Bekliyoruz, bakalım gelebilecek mi? Gelir veya gelmez ama biz Filistin halkının, Filistinli kardeşlerimizin adına zaten söylenmesi gerekenleri her yerde her toplantıda dile getiriyoruz” demişti.
Erdoğan, Ağustos ayı başında yaptığı bir başka konuşmada, Abbas’ın yanı sıra Haniye’yi de Ankara’ya davet etmeyi planladıklarını şu ifadelerle kaydetmişti:
“Biz ayın 15'inde Meclisimizde Mahmud Abbas'ı konuşturmanın planı içindeydik. İsmail Haniye kardeşimizi de aynen burada yine konuşturalım demiştik. Hatta Meclis mi olsun yoksa bu salonumuz mu olsun diye de Meclis Başkanımızla onun planlarını yapıyorduk. O planı yaparken, hemen ertesi gün maalesef şehadeti duyduk.”
ZİYARETİN ZAMANLAMASI
Abbas’ın Ankara ziyaretinin zamanlaması son dönemde yaşanan üç önemli gelişme nedeniyle önem kazanıyor. Bunların başında Haniye’nin öldürülmesi ve onun yerine Hamas’ın başına sertlik yanlısı olarak bilinen Yahya Sinvar’ın geçmesi geliyor.
Haniye ile yakın ilişki içinde olan Ankara, Hamas ile El Fetih arasında birliğin sağlanması konusunda uzun süredir çaba göstermişti. Uzun süredir anlaşmazlık içinde olan Hamas ve El Fetih, 23 Temmuz’da Çin’in arabuluculuğunda ulusal birlik hükümeti kurulması konusunda uzlaştıklarını açıklamışlardı.
Haniye’nin ardından bu sürecin nasıl evrileceği bilinmiyor.
İkinci önemli gelişme, İran’ın Haniye’nin Tahran’da öldürülmesinden sorumlu tuttuğu İsrail’e misilleme yapacağını açıklaması oldu.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, 13 Ağustos’ta bir araya geldiği gazetecilere, “İran ile ilişkisi olan tüm müttefiklerimizden, İran'ı gerilimi azaltması konusunda ikna etmelerini istiyoruz ve bu ülkelerin arasında Türkiye de bulunuyor” dedi.
MÜZAKERELER YENİDEN BAŞLAYACAK MI?
Abbas’ın Meclis’te konuşma yaptığı gün, Haniye’nin öldürülmesi nedeniyle kesintiye uğrayan İsrail-Hamas ateşkes görüşmelerinin yeniden başlaması için hedeflenen tarih olması açısından da büyük önem taşıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 12 Ağustos’ta telefonda görüştüğü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a Hamas’ın müzakerelere yeniden dönmesinin önemini dile getirmişti.
Fidan da müzakerelerde arabuluculuk yapan Katar ve Mısır’ın dışişleri bakanlarıyla telefonda görüşmüş ve süreci ele almıştı.
Türkiye uzun süredir ateşkes çağrısında bulunuyor ve sorunun çözümünün Filistin devletinin kurulması olduğunu kaydediyor.
Diğer yandan üst düzey bir Hamas yetkilisi BBC'ye, Perşembe günü Doha'da yeniden başlaması planlanan, Gazze’de ateşkes sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması amaçlı görüşmelere katılmayacaklarını söyledi.
Filistinli yetkili bunun gerekçesi olarak, müzakerelerin "İsrail'in sırf savaşı sürdürebilmek için düzenlemiş olmak adına düzenlediğini" savundu.