İsrail'de aşırı sağcı koalisyon hükümetinin bir süredir hedefindeki dünyaca tanınan ve liberal çizgide yayın yapan Haaretz gazetesi, geçtiğimiz Çarşamba günü Gideon Levy'in kaleme aldığı "Suriye'nin Kırılgan Umudu İsrail'in Yıkıcı Kampanyasıyla Sarsılıyor / Syria's Fragile Hope Is Being Battered by Israel's Predatory Campaign of Destruction" başlıklı bir makaleye yer verdi.
Yazar Levy'in makalesindeki "İsrail en azından denemeliydi. Suriye'yi tehdit etmek yerine yeni bir sayfa açılması çağrısında bulunsaydı hiçbir şey kaybetmezdi. Alaycılar bunun delilik olduğunu söyleyecektir ama asıl delilik tam da bu zamanda denememekte yatıyor." ifadeleri dikkat çekti.
İşte Haaretz'de çıkan o makale:
"Yırtıcı kuşlar şimdi Suriye semalarında dolaşıyor, etraftaki cesetlerin kokusunu alıyor ve paylarına düşeni almak için alçalıyorlar. İsrail'in hava kuvvetleri Suriye ordusunu bombalayıp yok ederken, kara ordusu da Suriye topraklarından parçalar ele geçiriyor.
Suyun en alçak yeri araması gibi, İsrail de son zamanlarda önüne çıkan çok sayıda seçenek arasında yeni bir fırsat yakaladı ve Suriye ordusunu yok edip topraklarını ele geçirirken, bu hırpalanmış ve yara bere içindeki ülke önceki rejimin kabusundan uyanıp bilinmeyen bir gelecekle yüzleşiyor.
Görünürde İsrail'in bu hamlesinin bir mantığı var. Koşullar başka bir düşmanın askeri yeteneklerini yok etmek için elverişli. Henüz darbe geçirmiş olan post-travmatik Suriye'de şu anda kimse onun önünde duramaz. Ancak bu çirkin yağmanın uzun vadede yol açabileceği vahim zararlar da göz ardı edilmemelidir. Peygamber Yeşaya'ya oğullarından birine hızlı talanı tasvir eden bir isim vermesi emredilmişti. O zaman da bu, Şam'ın (ve İsrail'in başkenti Şomron'un) yakında yıkılacağına bir göndermeydi. Hızlı yağma, 3000 yıl sonra da İsrail'in operasyonel planı gibi görünüyor.
Suriye'de şimdi yeni bir umut doğuyor. Bu sahte bir umut olabilir, büyük olasılıkla da öyledir, ancak şu anda şekillenmekte olan rejimin ilk günleri bu umuda biraz temel oluşturmaktadır. İsyancı lider şu ana kadar mantıklı ve akıllıca görünüyor. Irak'taki darbenin aksine Suriye'deki darbe eski düzenin yıkılmasını içermiyor; toptan kan dökülmüyor ve altyapı tahrip edilmiyor. Ebu Muhammed el-Golani şimdilik durumu istikrara kavuşturmak ve yönetim için bir çerçeve oluşturmak için her şeyi yapıyor. İsrail şimdilik onun son endişesi. Geçmişi pek hayra alamet değil ama değişmiş olabilir. Suriye halkı bunu hak ediyor.
Suriye karanlıkta el yordamıyla yolunu bulmaya çalışırken, İsrail her zamanki gibi saldırgan ve güçlü bir şekilde geldi, bombaladı ve toprak aldı, zayıf ve kanayanlara karşı gerçek bir kahraman. Yaptıklarından fayda sağlayabilir ama Suriye'nin toparlanması ve en zor anında kendisine bahanesiz ve meşruiyetten yoksun bir şekilde saldıranı unutmaması da mümkün.
Zayıflık dönemindeki bir rakip görünüşte saldırmak için bir fırsattır ama aynı zamanda el uzatmak için de bir fırsat olabilir. Bu el boşa çıkabilir, muhtemelen tiksintiyle reddedilebilir. Ancak olaylar bu kadar hızlı ve dramatik bir şekilde geliştiğinde, kimse neyin beklediğini söyleyemez.
İsrail en azından denemeliydi. Suriye'yi tehdit etmek yerine yeni bir sayfa açılması çağrısında bulunsaydı hiçbir şey kaybetmezdi. Alaycılar bunun delilik olduğunu söyleyecektir ama asıl delilik tam da bu zamanda denememekte yatıyor.
Suriye halkı, zayıflığını kimin kullandığını ve ülkesini kimin yok ettiğini unutmayacaktır. Bu hafta Golan Tepeleri'ndeki İsrailli Dürzi kasabası Maidaj Shams’ta darbeyi destekleyen bir gösteride, bölge sakinlerinden biri bana şunları söyledi “Eğer Suriye'nin kaderi sadece halkının ellerine bırakılsaydı, umudun bir şansı olurdu. Ama İsrail şimdiden müdahale edip ortalığı karıştırıyor ve Suriye ordusunun elinde sadece Kalaşnikof tüfekler ve mermiler kalıyor.”
İsrail sadece Suriye ordusunu yok etmekle kalmıyor, Suriye topraklarından bilinmeyen derinlikte ve kapsamda parçalar da alıyor. Uluslararası hukuku hiçe sayarak, hiçbir gerekçe göstermeden bir başka ülkenin egemenliğini ayaklar altına almanın akıl almaz küstahlığını bir kenara bırakalım. Bu toprakları ele geçirmenin İsrail'e vereceği zarar kesindir. Bu toprak gaspları yeni bir savaş için bahane olacaktır. Tıpkı Golan Tepelerindeki Şebaa Çiftliklerinde olduğu gibi, İsrail'in tartışmalı fetihleri asla geçici değildir. Hiçbir şey bundan daha kalıcı olamaz. Sonunda asla iyileşmeyen bir yara haline gelirler.
İsrail ele geçirdiği topraklardan çekilmekte acele etmeyecektir. Böyle bir geri çekilme teslimiyet olarak algılanacaktır. Sol gibi sağ da itiraz edecektir. İsrail yeni Suriye'ye yeni bir sayfa açmayı unutmasını söylüyor. Sizinle sonsuza kadar savaşmaya devam edeceğiz. İsrail için bu kulağa mantıklı, hatta umut verici geliyor. (Çeviri: İ. C.)