Mehmet TANLI / Köln
Orkestra şefliğini Ustina Dubitsky’in yaptığı çok farklı kültürlerden müzisyenlerin bulunduğu dünyaca ünlü 103 kişilik Gürzenich Orkestrası’nın eşlik ettiği, 900 dinleyicinin izlediği konserde 10 eser seslendirildi.
Mikis Theodorakis’in öğrencisi kadın sanatçı İonna Forti eserleri Türkçe seslendirirken kendisine Türkiye ve Yunanistan’dan, Girit’ten Kemençeiyle Zacharias Spyridakis ve yine Çoban Kavalıyla İstanbul’dan Türk müziği Konservatuarı’nın öğretim görevlilerinden virtüöz müzisyen Doçent Doktor Cihan Yurtçu eşlik ettiler.
Ege’nin her iki yakasından tam da açlık, yoksulluk, siyasi baskılar ya da doğal felaketler nedeniyle topraklarından kopup kuzeydeki refah ülkelerine gelmek isterken mültecilerin yollarda yaşadıkları, kaybedilen yaşamların hüzünlü ve acılı melodilerinin yankılandığı akşam uzun yıllar hafızalardan çıkmayacak gibi görünüyor. Konsere gelen bazı dinleyiciler belki de bu eserlerde, melodilerde kendi hayatlarından, yaşadıklarından parçalar buldular, adeta kendi hikayelerini tekrar yaşadılar.
Melodiler hüzünlü hikayelere ses oldu
Konserdeki şarkılar, melodiler kavuşamayan insanların hüzünlü hikâyelerini anlatırken, zoraki ayrılıkların ıstırabını, yaşanan acıların duygularını dile getiriyor. Dünya genelinde yukarıda da belirtilen nedenlerle çok zor şartlarda hayatı pahasına 100 milyonun üzerinde insan hem ulusal bazda hem de uluslararası çapta sınırları aşarak yer değiştirmektedir. Ege ve Akdeniz’de batan botlarda yitirilen insanların sayısı on binleri buluyor.
Göçmenliği bizzat yaşadım
Eseri Göç senfonisiyle ilgili olarak Fuat Saka şunları söyledi:
“Yaşamımın 20 yılını politik nedenlerle ülkemden uzakta çoğunu burada Almanya’da geçirdim. Bu senfoniyle insanlığın bitmeyen dramına günümüzde de şahit olmak, sanatçı duyarlılığımın çığlığına yansıdı. Bizzat göçü yaşamış birisi olarak göçün yattığı travmaları, evrensel dil olan notalara dökerek çekilen acılara ortak olmak istedim. Göç senfonisinin ilk melodilerini ve kompozisyonunu bu duygularla yazdım. Atina’daki sanatçı dostlarım Thanassis Gkikakis ve Vangelis Zografos’a birlikteki çalışmaya teklif ettim. Bu arkadaşlar Almanya Münster’de yaşayan Senfoninin fikir babası, arkadaşım Ahmet Yeşilyaprak’ın katkıları ile bu teklifimi kabul ederek duyarlılığıma ortak oldular. Vangelis, kompozisyonları 90 kişilik orkestra için yazdı. Projeyi, Atina ile Datça arasında kurduğumuz internet ileşimi ile başarılı bir şekilde tamamlayabildik. Projeye destek veren herkese özellikle Türk ve Yunanlı müzisyen dostlarıma İstanbul ve Köln Büyükşehir Belediyelerine, Türkiye-Almanya Kültür Formu’na, gazeteci Osman Okkan’a, Ahmet Yeşilyaprak’a, Almanya’daki Türkçe medya temsilcilerine teşekkür ediyorum. Keşke göçler olmasaydı da bizde bu senfoniyi yazmasaydık”
Köln’deki konserin finalinde dakikalarca ayakta alkışlanan sanatçı Fuat Saka, son şarkıyı Ionna Forti ile birlikte seslendirdi ve diğer sanatçılar ile komponist Vangelis Zografos’la birlikte dinleyicileri selamladılar.