DÜNYA

Gazze'de açlık riski: Hayvan yemini öğütüp un yapıyoruz

Gazze'nin kuzeyinde izole bir halde yaşayan insanlar, yardım konvoylarının girişine izin verilmediği için çocukların günlerce yiyeceksiz kaldığını söylüyor. Bazı bölge sakinleri hayatta kalmak için hayvan yemlerini öğüterek un haline getirmeye çalıştıklarını, ancak bu tahıl stoklarının bile artık azaldığını belirtiyor.

İnsanlar ayrıca su ihtiyaçlarını karşılamak için yeraltındaki su borularına ulaşmaya çalıştıklarını anlatıyor.

Birleşmiş Milletler (BM), kuzeydeki küçük çocuklar arasında akut yetersiz beslenmenin keskin bir şekilde arttığı ve şu anda kritik eşik olan  yüzde 15'in üzerinde olduğu uyarısında bulundu.

BM'nin insani yardım koordinasyon ajansı, geçen ay Gazze'nin kuzeyine giden yardım misyonlarının yarısından fazlasının erişimine izin verilmediğini ve İsrail güçlerinin yardımın nasıl ve nereye ulaştırılacağı konusunda giderek daha fazla müdahalede bulunduğunu söylüyor.

Kuzey bölgelerinde yaşadığı tahmin edilen 300.000 kişinin büyük ölçüde yardım alamadığı ve giderek artan bir açlık riskiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor.

Gazze'ye yardım erişimini koordine etmekle görevli İsrail ordusundan bir sözcü geçen ay "Gazze'de açlık yok" demiş, Gazze'ye gönderilen insani yardım miktarının sınırlamadığı ifade edilmişti.

BBC, Gazze Şehri ve Beyt Lahya'da yaşayan üç kişiyle konuştu ve Cebaliye'de yerel gazeteciler tarafından çekilen görüntüleri ve röportajları izledi.

Beyt Lahya'da yerel bir tıbbi yardım çalışanı olan Mahmud Şalabi, insanların hayvan yemi olarak kullanılan tahılları öğüterek un haline getirdiğini, ancak artık bunun bile tükendiğini söyledi.

"İnsanlar bunu pazarda bulamıyor" dedi. "Bugünlerde Gazze'nin kuzeyinde ve Gazze Şehri'nde un bulunamıyor."

Ayrıca konserve gıda stoklarının da tükenmekte olduğunu söyledi.

"Elimizdekiler aslında [Kasım ayındaki] altı ya da yedi günlük ateşkesten kalmaydı ve Gazze'nin kuzeyine girmesine izin verilen her türlü yardım şimdiye kadar tüketildi. Şu anda insanların yediği şey sadece pirinç."

Dünya Gıda Programı (WFP) bu hafta BBC'ye yaptığı açıklamada kuzeye giden son beş yardım konvoyundan dördünün İsrail güçleri tarafından durdurulduğunu, bunun da Gazze'ye yapılan teslimatlar arasında iki haftalık bir boşluk olduğu anlamına geldiğini söyledi.

"Açlık riski ciddi"

WFP bölge şefi Matt Hollingworth, "Düzenli olarak çok önemli miktarlarda gıda yardımı sağlamadığımız takdirde Gazze'de çok ciddi bir açlık riski olduğunu biliyoruz" dedi.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Gazze'nin kuzeyine erişimi engellenen yardım konvoylarının sayısında keskin bir artış olduğunu söyledi: Ekim'den Aralık'a kadar teslimatların yüzde 14'ü engellenirken bu oran Ocak'ta yüze 56'ya yükseldi.

Ayrıca İsrail ordusunun sağlık tesislerine gönderilen yakıt miktarları için "zaman zaman gerekçe talep ettiğini" ve "gıda miktarı gibi yardım hacminde kesintiler uyguladığını" söyledi.

BBC, İsrail ordusundan ve ordu adına bu konuda çalışma yapan kurumdan bilgi alamadı.

Beyt Lahya'da yaşayan dört çocuk annesi Duha el Halidi, iki hafta önce BBC'ye verdiği demeçte, çocuklarının üç gün boyunca yemek yememesi üzerine çaresizce yiyecek aramak için Gazze Şehri'ndeki kız kardeşinin evine yaklaşık 10 km yürüdüğünü söyledi.

"Hiç param yok, olsa bile pazarda hiçbir şey yok. Kız kardeşim ve ailesi de acı çekiyor. Evindeki son makarnayı benimle paylaştı."

Kız kardeşi Waad, "Ölümün kaçınılmaz hale geldiğini hissediyoruz" dedi. "Evimizin en üst katı yıkıldı, ama çökme korkusuna rağmen hala burada yaşıyoruz. İki haftadır pazarda hiçbir şey bulamıyoruz; bazı ürünler bulunsa bile normal fiyatlarının 10 katına satılıyor."

Çeşitli BM kuruluşları tarafından yürütülen açlık riski değerlendirmesine göre, kuzey bölgelerinde yaşayanların neredeyse üçte biri şu anda "felaket boyutunda" bir gıda eksikliğiyle karşı karşıya, ancak bölgeye erişimdeki kısıtlamalar gerçek zamanlı ölçümleri zorlaştırıyor.

Kuzey bölgelerindeki aileler güvenilir su kaynakları bulmakta da zorlanıyor.

"Birçoğumuz şu anda içilmemesi gereken su içiyoruz. Boru yok su için yeri kazmak zorunda kalıyoruz" diye açıklıyor Mahmud Salah.

Gazze Şehri'nin kuzeyindeki Cebaliye mahallesinde çekilen videoda, bombalanmış sokaklarda molozlar arasında oturan mahalle sakinleri, yeraltındaki büyük su borularına ulaşmak için toprağı kazıyor.

Yusuf el-Ayoti, "Buraya 15 günde bir su geliyor" diyor. "Su kirli. Çocuklarımız kirli su yüzünden hastalandı ve dişleri aşındı. İçinde kum var ve çok tuzlu."

Dört aydır süren savaşın ardından, açlığı gidermeye yönelik geçici çözümler giderek zayıflıyor. Ve Gazze'de gıda depolarını yeniden doldurmanın çok az yolu var.

Bölge savaştan önce gıda yardımına bağımlıydı; şimdi ise tarım sektörünün büyük kısmı harap olmuş ya da terk edilmiş durumda.

"İnsanlar umutlarını yitirmiş"

BM'den gelen yeni rakamlar Deyr el-Belah'ın orta bölgesindeki tarım arazilerinin yarısından fazlasının zarar gördüğünü gösteriyor.

Daha güneyde, sınır kasabası Refah'ta, başka yerlerdeki çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilen bir milyondan fazla insan şimdi kasabanın 300.000 sakiniyle yer kapma mücadelesi veriyor.

İsrail ordusu düzenli olarak Gazze'nin güney merkezlerindeki kalabalık pazar ve restoranların yeni çekildiğini söylediği görüntülerini yayınlıyor. Geçen ay Gazze'nin güney bölgelerine gönderilen 114 yardım misyonunun büyük bir kısmı ulaşmayı başardı, ancak bölge sakinleri ve yardım kuruluşları pek çok insanın hala aç olduğunu ve barınak, temizlik ve tıbbi bakım eksikliği nedeniyle bir halk sağlığı krizinin baş gösterdiğini söylüyor.

Yardımlar çatışmalar, bürokrasi ya da enkaz nedeniyle engellenebiliyor. Bu haftanın başlarında Gazze'nin kuzeyine gitmek üzere bekleyen bir gıda konvoyu denizden açılan ateşle vuruldu.

Ancak Matt Hollingworth, Gazze halkının artan çaresizliği nedeniyle teslimatların da zorlaştığını söylüyor.

"Kanun ve düzen sorununun çözülmesi gerekiyor ki henüz ulaşamadığımız diğer insanlara ulaşmak için son derece aç insanların oluşturduğu kalabalıklar arasında pazarlık yapmak zorunda kalmayalım."

"Beni endişelendiren çaresizlik seviyesi. İnsanlar umutlarını yitirmiş durumda."

İsrail ile Hamas arasında varılacak bir anlaşma pek çok kişi tarafından Gazze'ye daha fazla yardım ulaştırmanın ve İsrailli rehineleri kurtarmanın tek yolu olarak görülüyor.

İsrail'in Gazze'nin güneyinde Refah'ı bombaladığı şu günlerde, beklenen kara harekâtı öncesinde, her iki tarafın liderleri de Gazze'de sıkışıp kalan insanların acılarına son verme baskısı altında.